Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 Ocak’a ilişkin Sanayi Üretim Endeksi verisini açıkladı. Buna göre, sanayi üretimi aylık yüzde 2,4 azalırken, yıllık yüzde 7,6 arttı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2022 Ocak’ta madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 11,2 artarken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 3,1 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1,6 azaldı.
Bloomberg HT kanalında sanayi üretim endeksi sonuçlarını değerlendiren Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci, “Aylardan beri sanayi üretimini bu kadar dramatik bir noktada yorumlamıyorduk. Bu ay gerçekten sanayi üretiminin verileri eksi yönde. Bu dramatik durumun sebebi, gerek dünyanın gerekse Türkiye’nin yansımalarını aldığı stratejik değişiklikler. Bunların içerisinde en önemlisi tabii ki enerji. Enerji dalgalanması sanayimize inanılmaz derecede darbe vurdu. Yarın elektriğimizi, doğal gazımızı hangi fiyatlarla satın alacağımızı bilemez durumdayken, sanayici için üretim yapmanın ne kadar zor olduğunu hepimiz görüyoruz. Her gün yeni bir maliyet faktörü ile yeni bir hesaplama çalışmasıyla müşterilerimizin karşısında ne yapacağımızı anlatmakla geçiyor vaktimiz. Ve bu durumun iki noktası var; ya bunu absorbe edeceğiz kendimiz ki nereye kadar bunu yapabiliriz, ya da ne kadarını müşteriye yansıtabiliriz. ”dedi.
Hammadde sorunlarımız büyümeye devam ediyor diyen Keçeci, “Çok dramatiktir ki nikelin fiyatı 100 Bin Doların üzerine çıktı. Sanayi üretim yapmakta zorlanıyor ancak sanayici pedalına basmaya mecburdur. Metal sektöründe bakır 1 yıl öncesinde 5 bin dolardı bugün 11 Bin dolarlar konuşuluyor. Bu durum demirde çelikte de böyle. Ancak biz bunlara rağmen müşterilerimize taahhütlerimizi yerine getirmek zorundayız. Çaresiz değiliz, çare tükenmez. Tabii ki bu durum geçici. Türk sanayicisi bu durumların da üstesinden gelecektir. Ancak zorlandığımız gerçeğini göz ardı edemeyiz.”dedi.
Kazakistan’dan gelen hammaddelerin limanlarda mahkum durumda olduğunu ifade eden Keçeci, “Bir tarafında hammaddedeki artan fiyat problemlerini yaşarken bir taraftan da hammaddemizi teslim alıp alamayacağınızın kuşkuları içerisindeyiz. Bütün metal sektörü bu durumda. Yer altı zenginlikleri olan Rusya, Ukrayna ve Türk Cumhuriyetleri ile çalışıyoruz. Dolayısıyla oralardaki bu tür dalgalanmalar, karışıklıklar ya da huzursuzluklar tereddütsüz Türk sanayisini ve Türk sanayicisini etkiliyor. Bugün hammaddenin fiyatının ne kadar yükseldiği bir tarafa bir de hammaddenin teslim alınamaması gerçeği ile karşı karşıyayız. Ne yazık ki, Rusya’nın Ukrayna operasyonu ile başlayan son jeo-politik gelişmeler küresel büyüme ve enflasyon üzerinde yeni ve önemli bir risk olarak karşımıza çıkmış durumda. Avrupa’nın merkezine yakın bir bölgede yaşanan bu sıcak savaş ortamı başta bu bölge olmak üzere tüm dünyada ekonomik aktiviteyi yavaşlatma riski taşımakta. Süreç ne kadar uzarsa ticaret ve büyüme üzerindeki riskler de o kadar artacaktır.” şeklinde konuştu.