GESİFED Başkanı Oktay Mersin, ‘Devlette devamlılık, ekonomide öngörülebilirlik ve güven esastır.’ Başlığı ile yayımladığı açıklamada EPDK’nın yeni GES kararını değerlendirdi. Mersin, alınan yeni kararın GES yatırımı yapanların mağdur edildiğini ifade etti.
GESİFED Başkanı Oktay Mersin, EPDK’nın GES ile ilgili aldığı yeni kararı değerlendirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) geçtiğimiz günlerde aldığı; işletmelerin lisanssız güneş enerjisi santrallerinde üretecekleri elektriğin, en fazla kendi kullandıkları kadarını satabileceklerine, kalan kısmını ise bedelsiz bir şekilde sisteme aktarılması kararının sanayicide şok etkisi yarattığını belirten Mersin açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Güneş Enerjisi Santrali (GES) kararı, son yıllarda güneş enerjisi yatırımı yapan çok sayıda sanayici ve iş insanında şok etkisi yarattı.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) nun geçtiğimiz günlerde aldığı; işletmelerin lisanssız güneş enerjisi santrallerinde üretecekleri elektriğin, en fazla kendi kullandıkları kadarını satabileceklerine, kalan kısmını ise bedelsiz bir şekilde sisteme aktarmalarına ilişkin kararı, GES yatırımı yapan binlerce işletmeyi ciddi ölçüde mağdur etmiştir.
2019 yılında bu hususta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin ‘ GES lerin üretecekleri ihtiyaç fazlası elektriğin 10 yıl süreyle satın alınmasının garanti edilmesi’ hükmüne dayanarak, kamuyla sözleşme yapıp büyük tutarlarda yatırım yapan işletmeler, söz konusu kararla büyük bir şaşkınlık ve de mağduriyet yaşamaktalar.
GES yatırımını öz kaynaklarıyla yapan firmaların yanında, çok sayıda işletme de yabancı kaynakla yani kredilerle yatırım yaptığından, bu firmaların mali dengelerini ciddi derecede bozacak olan söz konusu kararın, bir an önce gözden geçirilmesi temel beklentimizdir.
Yürütme alanına giren konularda bir nevi kanun gücünde olan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin, hukukun temel ilkelerinden olan; ‘normlar hiyerarşisi ve bir hükmün aynı derecede bir hükümle değiştirilmesi ya da iptal edilmesi’ ilkesine aykırı biçimde, EPDK’nın bir yönetmeliği ile fiilen değiştirilmesi hukuk tekniği açısından da sorunludur.
Ayrıca; hukukun ‘kazanılmış hakların korunması’ temel ilkesi ile çelişiyor olması da, söz konusu kararın yeniden ele alınmasını gerektirmektedir.
Enerji ihtiyacımızın çok büyük bölümünü ithal ettiğimiz ve artan enerji fiyatlarından ötürü cari açığımızın son aylarda hızla yükseldiği de göz önüne alınırsa, alınan kararın ekonomik açıdan da meşruiyeti oldukça zayıftır.
Bu gerekçelerle, federasyon olarak iş dünyası adına, ilgili kararın yeniden ele alınması talebini güçlü bir şekilde dile getiriyoruz.
GÜNEY EGE SANAYİ VE İŞ DÜNYASI FEDERASYONU