Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) gıda enflasyonu ile açlık ve yoksulluk sınırı hesaplamalarını açıkladı.
Türk-İş gıda enflasyonu ile açlık ve yoksulluk sınırı hesaplamalarını açıkladı.4 kişilik bir ailenin açlık sınırı asgari ücretin üzerinde olurken, yoksulluk sınırının 4 asgari ücretten fazla olduğu görüldü.
TÜRK-İŞ tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:
‘İçinde bulunduğumuz enflasyonist dönem tüketici alışkanlıklarında önemli değişikliklere yol açıyor. Marketlerde ve semt pazarlarında toplu alışveriş azalıyor, az ve sık alışveriş artıyor. Daha küçük paketler, daha ekonomik markalar tercih ediliyor. Tüketicinin özel markalı (private label) ucuz ürünlere yönelmesi indirim marketi sayısını ülke genelinde 34 bine yükseltti.
Martın son haftası Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), sanayicilere sattığı buğdaya yüzde 22 oranında zam yaptı. Bu nedenle buğday içeren gıda ürünlerine de, tüketiciye yansıyacak şekilde ramazan bayramı sonrasında bir zam yapılması durumu ortaya çıktı.
Dişi sığır sayısının azalması ve yüksek maliyetlerin üzerine bir de turizm sezonundaki talep artışı eklendiğinde, çözümleri bulunmazsa dana kuşbaşının yaz aylarında 175 TL’yi geçmesi öngörülüyor.
Elektrik fiyatlarına yapılan yüksek zamlardan dolayı daha az sulama yapılan yerlerde sınırlı gübre kullanımının da ilave olumsuz etkisiyle verim kaybı olacak. Zamlar öncesindeki gibi gübreleme ve sulamaya devam edilen yerlerde ise maliyetler artacak. Bu çıkmazın doğal sonucu olarak, yaz aylarında gıda fiyatlarında eğer olursa önceki yıllara kıyasla çok sınırlı bir gerileme olacağı şimdiden öne sürülebilir.
TÜRK-İŞ Araştırmasının 2022 Nisan ayı sonucuna göre;
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 5.323,64 TL’ye,
Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 17.340,47 TL’ye,
Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 6.965,47 TL’ye yükseldi.
En büyük “halk düşmanı” enflasyon bir yandan yurttaşların alım gücünü düşürürken diğer yandan, temel ihtiyaçlarını dahi alabilmeleri için onları borçlandırmaya devam ediyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre, bireysel kredi ve kart borcundan takibe düşenlerin sayısı Şubat 2021’de 68 bin kişi iken, 2022’nin şubat ayında %154 artışla 173 bine yükseldi. Ayrıca, TBB Risk Merkezi verilerine göre, 2022 Şubat ayı itibarıyla bireysel kredi kartlarını da içeren bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacaklar bir önceki yıla göre %50 artış ile 31 milyar TL oldu.
1 Nisan itibariyle konutlarda tüketilen doğalgaza yüzde 35, elektrik üretiminde kullanılan doğalgaza yüzde 44,3 zam geldi. Sanayi ve ticarethaneler gibi tüketicilerin kullandığı doğalgaza ise yüzde 50 oranında yapılan zam, önümüzdeki ayların fiyat artışlarına zemin hazırladı.
Uluslararası kuruluşların ölçütlerine göre; son 6 yılda Türkiye’nin hem GSYH hem kişi başı gelir açısından gerilemesi bizi dünyanın en büyük 16. ekonomisi konumundan 21. sıraya düşürdü. Artık en büyük ilk 20’de değiliz!
TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim Mart 2022 itibariyle şu şekilde gerçekleşti:
Dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre % 8,02 oranında gerçekleşti.
Son on iki ay itibariyle artış oranı % 85,02 olarak hesaplandı.
Dört aylık değişim oranı % 29,91 oldu.
TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan derlenen fiyatlara göre, gıda ürünlerinde Mart 2022 itibariyle gözlemlenen değişim harcama gruplarına göre şu şekilde oldu:
Süt, yoğurt, peynir grubunda;
Bir ayda ortalama olarak süt %21, peynir %18, yoğurt %23 zamlandı. Geçen ay ifade ettiğimiz yem/süt değer eşitliğinin (parite) bozulmuş olması ve bunun devam etmesi diğer maliyet artışlarıyla birlikte süt ve süt ürünleri fiyatlarının yaz aylarında artmaya devam edeceğinin göstergesi.
Et, tavuk, balık, kurubaklagil, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta;
Nisan ayında da dana, kuzu, tavuk ve balıketinin hepsinde fiyat artışları oldu. Balık sezonu kapanırken en ucuz balık hamsi 45 TL oldu. Tavuğun kg fiyatı 40 TL’yi buldu. Kuru fasulye ve kırmızı mercimek fiyatı artarken nohut ve yeşil mercimeğin fiyatı değişmedi. Yağlı tohumlar zamlanırken en çok artış ortalama %23’le yer fıstığında oldu.
Ekmek ve tahıllar grubunda;
İl ve ilçe belediyelerinden bazıları alım gücü düşen yurttaş için ekmekte indirim sağlayan kupon dağıtmaya başladı. Görece uygun maliyetle karın doyurmak için tercih edilen karbonhidrat kaynağı makarna, pirinç, bulgur ile un ve irmik fiyatlarının tamamı yükseldi.
Taze sebze-meyve grubunda;
Sabit gelirli tüketici artık taneyle meyve-sebze almaya başladı. Pazarcı esnafı da müşteriyi markete kaybetmemek için banka komisyonuna rağmen POS cihazına geçti. Havaların ısınmaya başlamasıyla semt pazarlarında maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri ve lahana, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları geriledi. Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden patates 10 TL’ye çıktı. Soğan 5 TL’den satıldı. Örtü altı ürünlerden kabak, patlıcan, biber fiyatları düştü. Semt pazarlarında en çok tercih edilen ve satılan tüm meyvelerin fiyatı arttı. Yerli muz 22-25 TL’den satıldı. Ortalama sebze kg fiyatı 11,92 TL, ortalama meyve kg fiyatı 10,52 oldu. 25’i sebze ve 7’i meyve olmak üzere toplam 32 üründeki fiyat değişimi hesaplamada dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı 11,22 TL olarak tespit edildi.
Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta;
Tereyağı ve zeytinyağı fiyatları yükseldi. Margarin ve geçen ay %40 zamlanan ayçiçek yağı bu ay sabit kaldı. Bazı marketlerde sıvı yağlarda satış sınırlaması devam ederken 5 LT ayçiçek yağlarına alarm takıldığı görüldü. Tereyağı 225g’dan sonra 200 gramlık paketlerde de satılır oldu.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden;
Türkiye Şeker Fabrikaları (TÜRKŞEKER), 4 Mart 2022 tarihinde şeker fiyatına %20 zam yapmıştı. 1 Nisan tarihinde %30’luk ek bir zam daha yaptı. Mart sonundan Nisan sonuna şeker raflarına yansımış olan zam ise %24. Bu ay; tuz, çay, ıhlamur, yeşil ve siyah zeytin, reçel, pekmez ve salça fiyatlarının hepsi arttı. Siyah çayın ortalama kg fiyatı 40 TL’yi aştı. Bu grupta sadece bal fiyatı geriledi.
Vurgulamak gerekir ki açıklanan harcama tutarı ücret seviyesi olmayıp, haneye girmesi gereken toplam gelirin karşılığıdır. Ancak ne yazık ki, ülkemizde istihdama katılım oranı genel olarak ve özellikle de kadınlarda son derece düşüktür. Ücretli çalışanlarda haneye gelir sağlayan kişi sayısı ağırlıklı olarak bir kişi olmaktadır. Ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır.’