Türkiye’nin 11 ilinde büyük yıkıma neden olan depremlerin ardından can kayıpları büyük acı yaşatırken, depremin getirdiği ağır ekonomik faturada düşündürüyor. Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Hasan Kazdağlı depremin getirdiği ekonomik yükten kurtuluş reçetesini anlattı.
Türkiye Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6’lık büyük depremlerle adeta yıkım yaşadı. 11 ilde büyük hasara yol açan depremlerde binler can kaybı yaşandı. Deprem can kayıplarının yanısıra bölgedeki büyük yıkım ağır bir ekonomik fatura ortaya çıkardı. Pamukkale Eğitim Vakfı Başkanı ve Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Hasan Kazdağlı Egeyön TV’de Gazeteci Ahmet Deda’ya depremin getirdiği ekonomik yükten kurtuluş reçetesini anlattı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Ekonomi Kurumu’ndan bahsederek sözlerine başlayan Prof. Dr. Kazdağlı; “4 yıldır Türkiye Ekonomi Kurumu’nun başkanlığını yürütüyorum. Kurumda her 2 senede bir seçim yapılıyor. Türkiye Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti olarak kuruldu. 1929 buhranı sırasında Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türkiye’deki sanayinin tekrar geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için kuruldu. İnsanlarda tasarruf bilincini oluşturmayı amaçladı. Büyük şehirlerdeki şubeleri ile etkili oldu. Yerli ve milli kavramı ilk defa bu kurumda kullanıldı. Şuanda da minimum doktorası olan iktisatçıların üye olabildiği, çoğunluğu profesör olan bine yakın üyesi bulunuyor.”dedi.
‘Yıkıcı depremin ardından ekonomide neler yapmamı gerekiyor?’ gerekiyor sorusuna Prof. Dr. Kazdağlı; “Deprem bölgesinde önemli sanayi kuruluşları vardı. Başta Gaziantep olmak üzere bölge 15 milyar dolarlık sadece ihracat kaybı oldu. Türkiye Gayrisafi millî hasıla içerisinde bu bölge yüzde 10’un üzerinde bir paya sahip. Bölgede iktisadi faaliyetlerin durması, sıkıntılar içerisindeki Türkiye ekonomisine çok ağır bir yük getirecek. Örneğin Denizli tekstilcilerinin büyük kısmı Gaziantep’ten, Kahramanmaraş’tan iplik alıyordu. Denizli’deki tekstilci bundan etkilenebilir. İnsanlar işlerini, evlerini kaybettiler. Yeri getirmek zorunda oldukları yükümlülükleri getiremeyecekler. Bu bölgenin yeniden inşası çok büyük bir ekonomik yük. Birlik beraberlik içinde doğru planlarla hareket ederek, yeniden inşayı gerçekleştirmeliyiz. Dünyada bir yeşil dönüşüm dalgası var. Sıfır emisyonlu şehirler oluşturulmaya çalışılıyor. Bunun için ülkelere yardım veriliyor. Bu işi yapacağın planlar ve projelerle giderseniz Dünya Bankası ve başka finans kuruluşlarından alacağımız finansmanla hem dönüşümü yaparız hem de finans kaynağı elde etmiş oluruz. Gelen yardımları amaca ve hedefe yönelik kullanmak gerekiyor. Sanayide misyon odaklı çalışmamız gerekiyor. Art arda eklenen zincirlerin çalışabileceği plan yapmamız gerekiyor. Bölgeye yardımların düşünülmesinin yanında birilerinin geleceği planlaması gerekiyor. “diye cevap verdi