25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için sizlere mini bir film listesi hazırlasak mı dedik. Haftanın anlam ve önemine uygun olarak kadına şiddetin, baskının, eşitsizliğin ve savaşın karşısında mücadele eden kadınların hikayelerini izleyebileceğiniz filmler önermenin tam vakti dedik. Sonra durur muyuz, hemen işe koyulduk. 5 muhteşem filmi sizler için listeledik
1- Kelebekler Zamanı
İlk önerimiz, yönetmenliğini Mariano Barrosa’nun yaptığı, senaryosunu ise David Klass ile Judy Klass’ın yazdığı 25 Kasım’da kadınları sokaklara taşıran bir hikaye ile başlıyor.
Mirabel kardeşler; Patria, Minerva ve Maria Teresa… Bugüne adını taşıyan ve diktatörlüğe karşı verdikleri yaşam mücadelesi ile tanınan üç kız kardeş 1930’dan 1961’e kadar Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı savaştı. 1960 yılında diktatörlük karşıtı mücadeleleri ülke çapına yayıldı.
Mirabal Kardeşler, diktatör Trujillo’nun “Ülkede iki tehlike var: Kilise ve Mirabal Kardeşler” şeklinde yaptığı açıklamadan kısa süre sonra, 25 Kasım 1960’da diktatörlüğün askerleri tarafından tecavüz edilerek vahşice öldürüldüler. Cesetleri Dominik Cumhuriyetinin kuzey bölgesinde bir uçurumun dibinde bulundu. Öldürülmeleri diktatörlük tarafından kamuoyuna “trafik kazası” diye duyuruldu. Mirabal Kardeşlerin mücadelesi ve yaşamları 2013 yılında beyaz perdeye aktarıldı.
Minal, Falak ve Andrea birlikte yaşayan üç bağımsız kadındır. Üç kadın, ortak bir arkadaşları sayesinde Rajveer ve arkadaşlarıyla bir rock konserinde tanışırlar. Konserden sonra akşam yemeği yemeye karar verirler. Rajveer ve arkadaşları bunu bir işaret olarak yorumlar ve Rajveer Minal’e asılmaya başlar. Minal kendini savunmaya çalışırken Rajveer’i vurur ve ölümcül bir şekilde yaralar. Bunun üzerine hakkında bir cinayete teşebbüs davası açılır. Film, masumiyetlerini kanıtlamaya çalışan Minal ve arkadaşlarının yasal savaşını anlatıyor. Aynı zamanda Hint toplumunun toplumsal kültür ve ahlak standartlarına uymayan kadınlara yönelik algısını da gözler önüne seriyor.
3-Daire
Film, erkeklerin dünyasında (şehrinde) varolmaya çalışan kadınların ve kız çocuk dünyaya getiren annelerin dünyasını ele alıyor. Bir kadın doğum yapar ve başına gelecekleri bilmeden bir kız çocuk dünyaya getirir… Bu olay çağdaş Tahran manzaralarından sadece ilkidir.
‘Ama bu boğucu dünya ‘daire’deki kadınların umudunu söndürmez’
İran Sineması’nın önemli yönetmenlerinden Cafer Panahi filmini bir gazete haberinden yola çıkarak yapmış. Film İran’da yaşayan kadınlardan yola çıkarak yeryüzündeki kadınları anlatıyor ve bunun için de daire sembolünü kullanıyor.
4-Zerre
Zeynep küçük kızı ve annesiyle büyük şehirde kendi ayakları üzerinde kalmaya çalışan bir kadındır. Büyük şehirdeki pek çok insan gibi işsizlikle mücadele eden Zeynep’i bir yandan da borçları biriken ev sahibi köşe sıkıştırır. Bu kısır döngü içinde Zeynep şehir dışından gelen bir iş teklifini mecburen kabule der ve yollara düşer. Bir ilk film olan yapımın senaristliğini ve yönetmenliğini kısa filmleriyle tanınan Erdem Tepegöz üstlenirken, başrolde Jale Arıkan yer alıyor. Arıkan’a kadroda Rüçhan Çalışkur, Ergun Kuyucu, Özay Fecht gibi isimler eşlik ediyor.
Çocukluk yıllarından beri çamaşırcı olarak çalışan Maud Watts (Carey Mulligan), birtakım tesadüfler sonucunda kadınların oy verme hakkıyla ilgili mücadele eden süfrajetlere katılır ve seçme hakkı için mücadele etmeye başlar. Bu durum kendi eşi ve etrafındaki ataerkil toplum tarafından hiç hoş karşılanmasa da Emmeline Pankhurst (Meryl Streep) gibi öncü figürlerin yönlendirmesiyle Maud ve etrafındaki mücadele arkadaşları barışçıl çözüm yollarından seslerini duyurmak için daha saldırgan eylemlere geçmeye karar verirler.