Denizli kent merkezindeki horoz besicileri belediyelere kendileri hakkında sürekli yapılan şikayetlerden dolayı besicilik yapmak istemediklerini söyleyerek, meşhur Denizli horozunun türünün devamı için yerel yönetimlerin ve vatandaşların kendilerine hoşgörülü olmalarını istedi.
Kent merkezinde uzun yıllardır horoz besiciliği yapan emekli öğretmen Ahmet Fışgın, uzun ötüşü ile Denizli horozunun neslinin devamı için büyük uğraş verdiklerini kaydetti. Babasından görerek horoz besiciliği yapmaya başladığını ifade eden Fışgın, besiciliğin adeta babasından kendisine miras kaldığını vurguladı. Horoz besiciliğine bakıldığı zaman biraz zahmetli olduğunu dile getiren Fışgın, “Biraz zahmetli oluyor ama biz de bu işi çok seviyoruz. Nasıl bir köpek, kedi, kanarya, papağan veya da muhabbet kuşları nasıl seviyorsa biz de Denizli horozunu o kadar seviyoruz, aşığıyız. Uyumuyoruz gecenin on ikisinde yem vermeye geliyoruz. Biraz zahmetli oluyor yetiştirmesi ama büyük bir keyif alıyoruz. Besiciler olarak çok az kaldık çünkü fazla bir getirisi yok, hobi amaçlıdır bu. Yani yetiştirmesi de zordur o nedenle bir elin parmakları kadar kaldık” diye konuştu.
Denizli horozunun en büyük özelliğinin uzun ötme süresi olduğunun ve 20 saniyeye kadar öten horozların olduğunu belirten Fışgın, horozların özellikleri ile ilgili şunları söyledi:“Normalde 20 saniyeye kadar bunun uzun ötmesi pek o kadar muteber değildir. Babamın dediği gibi ‘O deyip başlayacak ‘O’ diye bitecek.’ Bu bizim memleketimizde meymenetli bir hayvan olarak geçer, hatta sabah ezanı okunmadan fecir vaktinde bu horozlar öter. Ondan sonra müezzin çıkar sabah ezanını okur. Yerel yönetimden de biraz daha bize hoş görülü davranmalarını, bunların burada yani Denizli ortamında en güzel şekilde yetiştiğini, başka bir yerlerde veya açık alanda değil de böyle nazik hayvanlar oldukları için yerlerinden yurtlarından edilmemeli, onlar da hoşgörülü olmalı.”
Denizli horozunun her şeyden önce bir kültür varlığı olduğuna işaret eden ve bu yüzden de neslinin devamı için besici sayısının arttırılması gerektiğini kaydeden Fışgın, besiciler hakkında belediyelere yapılan şikayetlerin ise kendilerini çok üzdüğünü aktararak, “Toplumumuzun yüzde 98-99 bundan memnun, dinlemekten memnun ama arada şikayetçi olanlar oluyor. Ama mevlid den de, ezandan da şikayetçi olan insanlar var. Şikayetlerin de gerekçeleri bilinmeli, araştırılmalı. ‘Çevreye zarar veriyor mu, vermiyor mu, orada ki insanlar mutlu mu, değil mi?’ o bir kişinin lafıyla da bu güzellikler yok edilmemeli, bizim gibi üreticiler biraz daha koruma altına alınmalı. Bu kültür varlığımızdır bizim” dedi.