Pamukkale Üniversitesi öncülüğünde ve Kızılay’ın desteğiyle gerçekleşen etkinlikte çocukluk çağındaki kanser vakalarında birinci sırada yer alan lösemiye ve yetişkinlerdeki kan ile ilgili hastalıklara karşı umut olmak isteyen vatandaşlar kan örneği verdi.
PAÜ Hastanelerinde gerçekleştirilen etkinlikte, üniversite öğrencileri ve hastaneye gelen vatandaşlar kan örneği vermek için sıraya girdi. Üniversite toplulukları kan vermek için uzun kuyruklar oluşturdu.
Kök hücre konusunda ülke olarak banka oluşturulması gerektiğini belirten Hematoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nil Güler, “Her ne kadar kemoterapiler hastanın iyileşmesi için verilse bile kemoterapiler sırasında oluşan hücre düşüklükleri enfeksiyonlara neden oluyorlar. Hücreyi düşürmek zorundayız çünkü zararlı hücrede var. Hastanın ölme riski de artıyor. Yani bu durumda hasta kök hücre nakli beklerken hastalığı tekrarlamasın diye aldığı kemoterapiler sırasında ölüm ve kayıp yaşanıyor. Bu yüzden kök hücrenin önce akraba taraması, yoksa Türkiye ve uluslararası bankaya başvurusu aynı anda yapılıyor. Türkiye’de bulunursa işler daha kolay olacak çünkü donör en fazla birkaç il ötemizde olacak. Ama dünyanın çeşitli yerlerinden de bulduğumuz da oluyor bulmadığımız da. Yazışmaların uzamaması gerekiyor. Yine onlar da hızlı şekilde yapılıyor ama elimizin altında olması daha iyi olur, nüfus olarak kalabalığız. Yardımsever bir ülkeyiz. O yüzden kendi bankamızın çok kuvvetli olmasını bekliyoruz” dedi.
Kök hücre alımı sırasında dönora bir zarar verilmediğini aktaran Güler, “Donör geldiğinde kriterler uygunsa hasta da hazırlığı yapıldıktan sonra kök hücre bir cihaz eşliğinde alınıyor. Hastaya bir zararı yok. Hasta televizyon seyrederken de yapılabilir. Bazen kök hücrelerin toplanması için hastaya zararı olmayan kemik iliğini tetikleyici ama donöre zararı olmayan bir ilaç veriyoruz. Yani anlaşılan donör açısından bir sıkıntı yok. Donör bulma konusunda yurt dışı ihtiyacımız gereğinden fazla oluyor. Türkiye’den bulamadığımız vakalarımız da var” diye konuştu.