Denizli İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Denizli’deki organ bağış sayılarını arttırmak için hayata geçirilen Her Bağış Yeni Bir Hayat projesinin detaylarını İl Sağlık Müdürü Berna Öztürk anlattı. Öztürk Denizli’de ulaşılan rakamı, hedeflerini ve organ bağışı hakkındaki yanlış bilgiler konunda açıklamalarda bulundu.
Her Bağış Yeni Bir Hayat projesi ile Denizli’de organ bağışının önemi vatandaşlarlara anlatılıyor. Yapılan bilgilendirme ve çalışmalarla ile geçmiş dönemlere göre yüksek bir bağış rakamına ulaşıldı. Denizli İl Sağlık Müdürü Berna Öztürk bugün basın mensupları ile bir araya gelerek projenin detaylarını paylaştı. Gerçekleştirilen toplantıda Denizli Gazeteciler Cemiyeti(DGC) Başkanı Osman Nuri Boyacı başta olmak üzere 50’ye yakın gazeteci organ bağışında bulundu. DGC Başkanı Boyacı, Müdür Öztürk’e başarılı kampanyaları dolayısıyla bir plaket takdim etti.
Toplantıda ilk olarak söz alan DGC Başkanı Osman Nuri Boyacı;”Denizli İl Sağlık Müdürlüğü Denizli’mizde toplumsal farklındalık ve yarar sağlamak amacıyla çeşitli kampanyalar düzenliyor. Bunlardan bir tanesi de Her Bağış Yeni Bir Hayat kampanyası. Ben bu kampanyayı düzenledikleri için kendilerine teşekkür ediyorum. Organ bağışı çok önemli çünkü binlerce kişi çeşitli rahatsızlıklardan dolayı organ bekliyor. Onun için herkesin organ bağışlamasının çok önemli olduğunu belirtmek isterim. Bizde DGC olarak bu kampanyaya destek vermek istedik. Bugünde organ bağışında bulunduk. Ben tüm Denizli halkını bu kampanyaya destek vermeye çağırıyorum”dedi.
Başkan Boyacı’nın ardından söz alan İl Sağlık Müdürü Berna Öztürk,”Bugün gazeteci arkadaşlarımızla bir arada bulunmaktan ve kampanyamıza verdiğiniz destekten dolayı çok mutluyum. Burada organ bağışı hakkında bilgilendirme yapmak istiyorum. Çünkü vatandaşlar tarafından bilinmediği ve yanlış anlaşıldığını düşündüğümüz için kampanya başlatık”sözleriye konuşmasına başladı.
Öztürk ilk olarak ‘Organ Bağışı Nedir?’ sorusuna cevaplandırdı. Öztürk,”Organ bağışı 18 yaşını aşmış adli melekeleri yerinde olan herkesin kendi rızasıyla Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlara ‘Organlarımı bağışlamak istiyorum’ diyerek bu isteğini kayıt altına aldırması demektir. Ancak ülkemizde organ bağışlamış olmanız ölümünüz halinde organların alınacağı anlamına gelmez. 2238 sayılı yasa ile kanuni bir düzenleme getirildi. Sizin organ bağışçısı olmuş olmanız organlarınızın alınması için yeterli değil. Ölümünüzden sonra mutlaka birinci derece yakınlarınızdan imza ile onay alınması ve bağışlanması lazımdır. Yani hayattayken bağışta bulunmanız aslında ailenize verdiğiniz bir vasiyet niteliğindedir”şeklinde konuştu.
Öztürk toplumda ya tedirginlik yaratan düşencelere de açıklık getirdi. Öztürk,” Diyelim ki organ bağışçısı oldunuz. Herhangi bir durumda hayatını kaybettiğiniz de hemen organlarım alınır mı? Öldüğüme karar verilmeden hemen organlarım alınır mı? Soruları vatandaşlarda tedirginlik yaratıyor. Şu belirtmeliyim organların alınması tıbbi anlamda oldukça zor bir işlemdir. Her ölen kişinin organları alınamaz. Organların alınabilmesi için yoğun bakım koşullarında suni solum cihazına bağlı şekilde ölümün gerçekleşmesi gerekir. Karaciğer, böbrek, kalp gibi organların alına bilmesi içni beyin ölümü gerçekleşmelidir. Yani zannedilen gibi her ölenden organ alınamaz ve her organ kullanılamaz.”dedi.
Berna Öztürk Türkiye’den ve Denizli’den rakamlar verek organ bağışının öneminden bahsetti. Öztürk,”Türkiye’de şuanda 26.144 kişi organ bekliyor. Bu kişiler içinde 22.594 kişi böbrek, 1100 kişi kalp ve 68 kişi akciğer bekliyor. En çok böbrek bekleyen hastamız var. 26.144 kişi organ bağışı beklerken bu kampyanyanın önemini bir kez daha vurgulamak isterim. Yaptığımız araştırmalarda hastanelerde yoğun bakım hizmetlerinin en üst düzeyde kaliteli yürütülüyor olmasının göstergesi beyin ölümü tanısının konuluyor olmasıdır. İlimizde geçen yıl 45 beyin ölümü tanısı konuldu. Bu 45 beyin ölümünden sadece 15 tanesi organ bağışında bulundu. Burada önemli olan organ bağışı hakkında bilgisi olmayan kişilerin beyin ölümü gerçekleşen yakınlarının organlarını bağışlamasına ikna etmek hiç kolay birşey değil. Eğer biz Denizli olarak yüzde yüz başarı sağlayabilseydik. Bu 45 beyin ölümünden 45’nin de organ bağışını sağlayabilirdik. 15 çok düşük bir rakam. Bunun için canlıdan organ bağışı sayısını artırmanın önemi ortaya çıkıyor. Bizde bunu sayıyı artırmak için yola çıktık. Böylece beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin yakınlarının bilginerek daha iyi karar verebilirler.”ifadelerini kullandı.
Öztürk özeleştiri yaparak Denizli’de gerekli rakama ulaşamadıklarını onun için bu kampanyaya başladıklarını belirtti. Öztürk,”Biz İzmir Koordinasyon Merkezine bağlıyız. İzmir’deki bu merkezde geçen yıl 25 bin canlılardan gönüllü organ bağışı gerçekleşmiştir. Bu bağışlardan 15 bini İzmir’de, Aydın’da 5 bin, Denizli’de ise sadece 250 bağış gerçekleşti. Buda bizim vatandaşlara ulaşamadığımız gösteriyordu. Böyle bir kampanyaya başladık. Kampyanya başladığından bu bugüne 2 bin sayısına ulaştık. Bugün sizlerin bağışları ile 2 bin, 2 bin 50 sayısına ulaştı sizlere teşekkü ederim”dedi.
Öztürk toplantıda son olarka organ bağışının dini boyutuna değindi. Öztürk,”Ben ilk bu proje için yola çıktığımda Sayın Müftümüz ile görüştüm. Sayın Müftümüz bana,”Diyanetin bu konuda fetvası var. Organ bağışı büyük bir sevaptır. Can kurtarmaktır”dedi. Kendisi de organ bağışında bulundu. Tavas’ta tüm cami imamları ve din adamları bağışta bulundu. Bu şekilde çalışmalarımız gerçekleştiriyoruz”dedi.
HABER:ORAL CAN TATAR
