Diyarbakır, Mardin ve Van’daki kayyum atamaları hakkında hiçbir şeyin Türkiye’nin bütünlüğünden ve istiklalinden daha değerli olmadığını vurgulayan AK Parti Denizli İl Başkanı Necip Filiz; “Milletimizin vermiş olduğu oylarla sahip oldukları belediye imkanlarını vatandaşlarımız yerine, eli kanlı terör örgütü lehine kullanarak istismar edenler, devletimiz tarafından tespit edilmiş ve gereken yapılmıştır” dedi.
Teröre destek veren belediyelere müdahalenin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Başkan Filiz; “ Şehit yakınlarını işten çıkar, teröristlere kadro aç, bayrağımızı internet sitelerinden dahi kaldır, milletin malını teröristlere tahsis et, terör örgütünden gelen talimatları uygula, elinde askerimizin, polisimizin kanı bulunan teröristlerin cenazesine katıl, sonra da çık demokrasi diye duygu sömürüsü yap. Yok öyle bir dünya. Devlete kafa tutmalarına, Kandil’e para göndermelerine seyirci mi kalınsaydı?”dedi.
Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları’nın görevden uzaklaştırılıp yerine söz konusu illerin valilerinin Kayyum olarak atanması ile ilgili yazılı bir açıklama yapan AK Parti Denizli İl Başkanı Necip Filiz devamla şu ifadelere yer verdi:
“ Bu ülkeye gerçek manada demokrasiyi AK Parti getirmiştir. Bunun yanın da ülkemizin terör örgütleri ile yürüttüğü mücadelesinde çok önemli mesafeler kat etmesini sağlamıştır. Ülkemizin çok geniş alanda yürüttüğü istiklal ve istikbal mücadelesinde tavize yer vermesi mümkün değildir. Güvenlik güçlerimizi alçakca şehit edenlerin cenazelerini kaçırmayıp, ayakta alkışlayan, gelecek planlarını alenen finanse etme çabalarındakilere tahammülümüz yoktur. Park, cadde ve sosyal tesislerin tarihi ve milli isimli olanlarını değiştirme girişimleri, nerede öldürülen militan varsa onların adlarının konmaya çalışılması,devlete bir meydan okuma, adeta bir başkaldırıdır.
Bütün bu olanların yanında CHP başta olmak üzere bazı parti ve çevrelerin PKK güdümündeki belediye başkanlarının hamisi kesilmesi bizi hiç şaşırtmamıştır. 3 ilde terör örgütü ile bağlantısı bulunan belediyelere kayyum atandı diye destek mesajları atıyor, açıklamalarda bulunuyor, yürüyüş yapmaya hazırlanıyorlar. Onlara sormak istiyorum: Annesinin kucağında bombalı saldırıda şehit olan Bedirhan bebek için niye meydanda yoktunuz? Diyarbakır’da HDP’nin çağrısıyla gerçekleştirilen 6-8 Ekim’deki saldırılarda teröristlerce vahşice ve kalleşce katledilen Yasin Börü ve arkadaşları için neden sesiniz çıkmadı? Şehit yakınlarını bu adamlar işten çıkardığında neden tek eleştiri tweet’i atmadınız ? Teröristleri Belediyeye doldururken, sesleri çıkmayan guruh… Bugün kayyum atanınca PKK destekçilerini savunmak için sıraya girdi. Sayın Bahçeli’yi Eleştirip MHP’nin Milliyetçiliğini sorgulayanlardan biri de çıkıp “Hdp’nin elindeki belediyelere kayyum atayan devletimizi tebrik ediyor ve devletimizin bu kararını destekliyoruz” diyemedi. Yoksa Terör Örgütü PKK’ya gönül bağladılar da, yas mı tutuyorlar.
Devlete kendilerince kafa tutmaya çalışanlara, Devletimiz gereken cevabı vermiştir. Allah kimseyi devletin imkanlarını teröristlere kullandıran belediyelere Kayyum atandı diye, demokrasi çığırtganlığı yapanlardan etmesin!
“Kayyum demokrasiye darbedir” diyenlerin yüzüne Batasuna kararını vurmak lazım.İspanya Yüksek Mahkemesi BASK’ın siyasi partisi Batasuna’yı 2003’te kapattı. Kararı İspanya Anayasa Mahkemesi ve AİHM de onadı. Gerekçe mi neydi? “Terörü kınamamak ve BASK yürüyüşüne katılmaktı!”HDP’yi, terör örgütüyle açık-organik bağını, PKK yanlısı tavır ve eylemlerini yok sayarak sanki bir “ Özgürlük ve Demokrasi güvercini” gibi tanıtılıp, “demokratik toplum” unsuru olarak görülmesi de mümkün değildir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu belediyelere üstüne basa basa hangi uyarıda bulunmuştu hatırlayın: “Milletle omuz omuza olması gereken Belediye Başkanları terör örgütleriyle omuz omuza oluyorsa bunun bir karşılığı olacaktır!”
Terör insanlık suçudur. Teröre yardım ve yataklık yapmak suçtur. Teröre destek vermek suçtur. Terörün propagandasını yapmak suçtur. Terörü finanse etmek suçtur! Seçilmiş belediye başkanı olabilirler ama bunlara riayet etmezlerse elbetteki bir karşılığı olacaktır. Bu sebeplerle Kayyum atanan Belediyelere sözde demokrasi ve özgürlük adına destek verenler de gösterdikleri duruş ile bu suça ortak olmuştur. İstanbul da afet olduğunda ulaşamadığınız Ekrem İmamoğlu Bodrum’dan bunlara destek tweet’i atıyor. Ortalarda görünmeyen Canan Kaftancıoğlu mevzu hdp’li belediyeler olunca kafasını çıkarıyor anında destek veriyor. Yeni parti kurma çalışmalarına devam edenler aynı anda peş peşe destek paylaşımları yapıyor. 2016 yılında “Terörü destekleyen belediyeler hesabını verecekler!” diyerek Kayyumu savunanlara acaba 3 yıl sonra ne değişti de, PKK’yı destekleyenleri savunduran ne oldu. Koltuk sevdası mı? diye sorası geliyor insanın.
İstanbul ve Honaz İlçelerimizdeki seçim tekrarları ile Diyarbakır, Mardin ve Van İllerimizdeki Belediyelere Kayyum atamalarını aynı kefeye koyarak hak, hukuk, adalet ve demokrasiden bahsederek, demokrasi mücadelelerini aynı şekilde ve kararlılıkla sürdüreceklerini ifade edenler olunca “İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu CHP’nin İstanbul adayı iken sarfettiği “Biz 145 yıldır demokrasi için mücadele ediyoruz” lafı aklıma geliyor. Sık sık demokrasiden ve ona sahip çıkmaktan bahseden zihniyete demem odur ki inanın Biz sevgi, saygı, hoşgörüyü, hak, hukuk, adalet ve demokrasiyi sizlerden çok iyi biliriz. Üstelik sözde değil özde biliriz. Hainin, bölücünün, teröristin bu ülkede değil demokratik hakkı, var olma hakkı dahi yoktur!”