Gülizar Biçer Karaca’nın mesajı şu şekilde;
29 Ekim; yalnızca Cumhuriyetin ilanını değil, aynı zamanda bir milletin yeniden doğuşunu, uyanışını, hak ve özgürlüklerin teminatının ilk adımını temsil ediyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde, özverili halkımızın yürekten katılımıyla başlattığı Kurtuluş Mücadelesi sayesindedir ki; Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşları olarak gururla, onurla andığımız bir geçmişin mirasçılarıyız. İleri görüşlülüğü ve devrimci cesur kimliğiyle dünyaya örnek olan Atamızın tek tek hayata geçirdiği devrimler yol göstericimizdir. Cumhuriyet, hepimize aydınlık yarınlara ulaşacağımıza dair umut veriyor, azim ve kararlılığımızı çoğaltıyor. Cumhuriyet’in bize armağan edildiği bu önemli günde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu, kuruluşun ve kurtuluşun partisi Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında yer almaktan gurur duyuyorum. Ben, Cumhuriyet sevdasıyla, Atatürk ilkelerine bağlılıkla okudum. Cumhuriyet sayesindedir ki milleti temsil yetkisi görevini üstlendim. Bu yüzden her 29 Ekim’i Cumhuriyet kadını olarak; gururla, onurla, coşkuyla kutlamayı bir borç biliyorum.
Hepimiz biliyoruz ki; Cumhuriyet çok zor şartlarda kuruldu. Halkımız, o günlerde de salgınlarla, zorluklar ve yoklukla mücadele ediyordu, tıpkı bugünlerde olduğu gibi… Doktor başına on binlerce hasta düşüyordu. Kadının adı yoktu. Mustafa Kemal Atatürk başkomutanlık görevinin yanı sıra başöğretmen oldu. Köy köy gezerek okur-yazarlık çalışmalarına öncülük etti. Akla ve bilime önem verdi. Öğrenci sayısı % 500 oranında arttı. Çağdaş okullar ve enstitüler açıldı. Ekonomi millileştirildi. Ülkenin dört bir yanında 50’yi aşkın fabrika kuruldu. Bankalar kuruldu. Türkiye demir ağlarla örüldü. Tarımsal üretim ülke genelinde artırıldı. Ülkenin her yerine hastaneler kuruldu, yerli aşı üretildi. Yok sayılan kadınlar, Cumhuriyet sayesindedir ki mücadelelerini taçlandırdı, seçme ve seçilme hakkı kadınlara teslim edildi. Dünya devletleriyle barışçı bir dış politika izlendi. Cumhuriyetin başöğretmeni ile öyle dönüşüm yaşandı ki, sadece 15 yılda Türkiye bambaşka bir hale büründü.
Bugün Saray iktidarı, genelgelerle yasaklamaya çalışsa, Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan Hıfzıssıhha gibi güzide kurumları kapatsa, fabrikaları satsa, hekimlerimize, öğretmenlerimize, farklı meslek gruplarına hak ettiği koşulları sağlamasa, çiftçimizi elektrik su borcu altında ezdirip buğdayı dahi ithal etse, kadınların kazandığı haklarını tırpanlamaya çalışsa, çocuklarımızın erken yaşta evliliklerini destekler nitelikte girişimlere kalkışsa da, unutulmasın ki karşısında Kurtuluş Mücadelesi mirasını devralmış milyonlar yer alıyor.
Cumhuriyet, günlerce uyumadan savaşan, dönmeyeceğini bile bile savaşa giden yakınını bekleyen, tüm dünyaya karşı dimdik duran halkımızın ve ülkemize uygar bir gelecek inşa etmek için çalışan Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının bize en büyük emanetidir. Aziz milletimizi temsil eden bir milletvekili olarak bu emanete her koşulda sahip çıkacağım, her türlü hak ihlalinin karşısında özgür bir Cumhuriyet yurttaşı olarak dimdik duracağım. Bilinmelidir ki ne ben yalnızım ne ülkemizin herhangi bir yerindeki bir yurttaşımız… Bizler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün açmış olduğu çağdaşlık ve medeniyet yolunda, gösterdiği hedefe durmadan yürüyen, ülkeyi bir adım dahi geriye götürecek herhangi bir politika karşısında yılmayanlar, mücadeleden vazgeçmeyenleriz.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu, mutlu olsun…