İYİ Parti Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Millet vekili Müsavat Dervişoğlu,”Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Genel Başkanımızı hapise göndermekle tehdit etti. Milletvekilliğini kaçılacak delik olarak tanımladı. Bir Cumhurbaşkanı, bir siyasi partinin hanımefendi genel başkanını hapise göndermekle tehdit edemez. Burası ‘Muz Cumhuriyeti’ değildir”dedi.
İYİ Parti Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Millet vekili Müsavat Dervişoğlu Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde bugün İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, İYİ Parti İl Başkanı Hasan Hüseyin Bozkurt, Millet İttifakı Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Bahtiyar’ın katılımı ile basın toplantısı gerçekleştirdi.
Dervişoğlu, basın toplantısına Denizli Acıpayam’da meydana gelen deprem felaketinde can kaybı yaşanmamasından teselli olduklarını dile getirerek sözlerine başladı. Devişoğlu, ayrıca vatandaşların Nevruz Bayramı’nı da kutladı ve dün Şehit olan askere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diledi.
Dervişoğlu 31 Mart Yerel Seçimlerine dair açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu,”Bu seçimlerde Denizli’yi hem Ege Bölgesi’nde olaması hemde İzmir’in komşu ili olması nedeniyle yakından takip ediyoruz. Kampanyamız oldukça iyi gidiyor ve belediye başkan adayımızın performansından oldukça memnunuz. Milletvekilimiz ve teşkilatımızın sürece katkısı bizi gururlandırıyor. Allah nasip ederse 31 Mart’ta sandıklara gideceğiz Benim temennim vatandaşlarımızın bu seçime gereken önemi vererek, oy kullanma oranının çok yüksek olmasıdır.”dedi.
Denizli’de seçim yarışının oldukça nazik geçtiğini belirten Dervişoğlu,”Ben Denizli’deki siyasi partileri ve adayları nazik bir seçim süreci yaşattıkları için kutluyorum. Tabi her yerde bu durum böyle değil. Özellikle Ankara’da siyaset icra edenler sorumluluklarını unutarak zaman zaman toplumsal bir takım kutuplaşmalara neden olması muhtemel beyanlarda bulunuyor. Başta Sayın Cumhurbaşkanı kutuplaşma ortamı yaratabilecek ifadelerde bulunuyor. Bu hiç hoş değil, sonuçta seçimler bitecek ve aynı yerde yaşamaya devam edeceğiz. Milleti kutuplaştırmanın bir anlamı yoktur.”ifadelerini kullandı.
Millet İttifakı işbirliğine değinen Dervişoğlu,”31 Mart seçimlerinde CHP ile İYİ Parti Millet İttifakı adı altında birlikte seçime giriyor. Bazı yerlerde CHP’li adayı İYİ Parti bazı yerlerde İYİ Parti’li adayı CHP destekliyor. Bazı yerlerde de iki parti de aday çıkarıyor. Denizli’deki bu sayı tek Buldan’da seçime ayrı adaylarla gidiliyor. Bu ittifakın ruhuna zarar vermeden bir rekabettir. Umarım Buldan’da da İYİ Parti başarıyla ayrılır. Denizli’de iki merkez ilçede de İYİ Parti olarak CHP’nin adaylarını destekliyoruz. Bu adaylar iki partinin seçmen kitlesine emanettir. Yine aynı şekilde Büyükşehir adayımız Ümit Bahtiyar tüm seçmenlere emanettir. Ben diliyor ve umuyorum ki Sayın Ümit Bahtiyar 31 Mart akşamına kadar aday 1 Nisan’dan itibaren Belediye Başkanı olacaktır”şeklinde konuştu.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dervişoğlu, anketlerde kararsız seçmen sayısının yüksek olmasının değerlendirdi. Dervişoğlu,”Anketlerde farklı yöntemler var. Ben bahsedilen kararsızlık seviyesinin çok yüksek olduğunu sanmıyorum. Verilmiş bir karar var. Fakat bu kararın deklare edilmesini engelleyen bazı koşullar var. Bu da demokrasi açısından ortadan kaldırılması gerek şartları içeriyor. İnsanlar nasıl açıklayacak? Çocukları devlet dairesinde, sözleşmeli olarak çalışıyorsa açıklayamıyorlar. İnsanlar demokratik toplumlarda anket sorularına cevap verebiliyor. Ancak Türkiye’de henüz bu oluşmuş değil. Seçmenin üzerinde baskı var. Resmi makamlar tarafından ortaya konulan argümanlar bunu arttırıyor.”dedi.
Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Denizli’de ‘Denizlili Teröristler nasılsınız?’ sözleri ile başlayan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile polemiğe neden olan süreç hakkında konuştu. Dervişoğlu,”Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Genel Başkanımızı hapise göndermekle tehdit etti. Milletvekilliğini kaçılacak delik olarak tanımladı. Ondan sonra vatandaşa dedi ki, “Ben vatandaşa terörist diyecek kadar enayi miyim?” Biz Sayın Cumhurbaşkanı’nın vatandaşına terörist demeyecek kadar enayi olmadığını biliyoruz. Ama enayilik diye tabir edilebilecek bazı siyasi gafları da yapıyor. Bizim CHP ile yaptığımız işbirliğine yönelik bazı ithamlarda bulunuyor. Bunu sadece Türkiye’de yapmıyor. Belki de önüne uzatılan mikrafonların şehvetine kapılarak makamının sorumluluğu ile mütanasib olmayan beyanlarda bulunuyor. Örneğin Yeni Zelanda’da bir Türk-İslam düşmanı faşistin Camide müslümanları katletmesi hakkında Cumhurbaşkanı,’Bunu dedelerinizde yapmıştı, biz onları tabutla göndermiştik”diyor. Yeni Zelan’da başkanı da Cumhurbaşkanı’nın nedemek istediğini öğrenmek için girişimlerde bulunuyor. Dışişleri Bakanı’nı Türkiye’ye gönderiyor. Sayın Cumhurbaşkanı seçim atmosferinin heyecanına kapılarak makamına yakışmayan beyanlarda bulunuyor.”dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sorumluluklarının farkında olması gerektiğini belirten Dervişoğlu,”Partili Cumhurbaşkanı olmasının ardından sert konuşma dozunu arttırdığını görüyoruz. Cumhurbaşkanı ağzından çıkanı kulağı duyacak şekilde konuşmalı. Ne söyleyeceği kadar ne söylemeyeceğini de idrak etmeli. Biz milletvekiliyiz, ona göre kaçacak deliğimiz var. Ama buna rağmen cevap verirken siyasi nezaket çerçevesinde cevap veriyoruz. Bir Cumhurbaşkanı, bir siyasi partinin hanımefendi genel başkanını hapse göndermekle tehdit edemez. Burası ‘Muz Cumhuriyeti’ değildir. Kendisine cevap verildiğinde buna katlanmak zorundadır. Cumhurbaşkanı belediye başkan adaylarına da hakaret ediyor. Tayyip Erdoğan bu ülkenin Cumhurbaşkanı, tüm ülkenin belediye başkan adayı değil”şeklinde konuştu.
HABER:ORAL CAN TATAR
