Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek , Denizli Esnaf Sarayı’nda İran dönüşü “Barzani’nin Bölücü Referandumu ,Türkiye ve Bölge Ülkelerinin Çözümü” konferansında Denizli halkıyla buluştu. İran Hükümetinin resmi davetlisi olarak İran’a gidip orada temaslarda bulunan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İran dönüşü Denizli halkıyla buluştu ve önemli açıklamalarda bulundu. Vatan Partisi İl Başkanı İbrahim Kasapoğlu’nun açılış konuşmasından sonra Doğu Perinçek konferansına başladı.
VATAN PARTİSİ
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek konfesransta önemli mesajlar verdi.
Doğu Perinçek Konferans
Doğu Perinçek İran’daki görüşmeler sonrası izlenimlerini aktardı. Perinçek;“1990’dan bu yana tarih Türkiye’yi bölmek isteyenlerle mücadele tarihidir. Asıl kritik olay ise Kürdistan’da bağımsızlık reformu yapmak için Barzani’leri cepheye sürüldüler. Bizim tarafımızda İran, Irak ve Rusya gibi cepheler oluştu. Karşı tarafta Amerika, İsrail, Barzani ve PKK var. Biz Vatan Partisi heyeti olarak İran devletine resmi davetli olarak gittik. 1 hafta önce Soner Polat, Yunus Soner, Tugay Şen ve Çağdaş Cengiz hep birlikte gittik ve önemli görüşmeler yaptık. Bu görüşmeler sonunda şunu ilan ettik ; İkinci İsrail devleti kurma girişimindeler ve komşumuz yapmak istiyorlar. Bu ülkemizi bölme girişimidir, Türkiye’ye tehdittir. Terör devletine izin vermeyeceğiz.”dedi.
Doğu Perinçek Konferans
Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek İkinci İsrail ve Kürdistan devlet yapılanmasına karşı olduklarını belirtti. Açıklamasında Perinçek;”Üç gün önce 15 Temmuz idi . Bu darbe olayı da tamamen Amerika’nın Kürdistan planı içinde yer aldı. Polisin içinde, yargının içinde yuvalanmış FETÖ temizlendi. Bunun kritik yerinde, Amerika karşı hamlesini yaptı . FETÖ darbesi uluslararası bir çapta. Türkiye’de şuan vatanseverlik PKK’ ya karşı vatanın bütünlüğünü savunmaktadır. Bugünkü hükümet ikinci gün önce toplandı . Terör devletine izin vermeyeceğiz. İkinci İsrail’e ,Kürdistan devletine karşıyız.” dedi.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in basın mensuplarına yaptığı tam açıklama şu şekilde;
”25 Eylül günü Kürdistan’ın bağımsızlığı için bir referandum yapılacağını Barzani ilan etti. Sadece Türkiye‘yi ilgilendiren değil, dünya ölçeğinde bir cepheleşme söz konusu. Birinci Körfez savaşı sonucu Amerika Birleşik Devleti saldırı yaptı . Amaç ikinci İsrail Devleti planı savaşla uygulanmaya başlamasıdır. Kürt özel devleti orda kuruldu. İkinci Körfez savaşıyla o devlet pekişti. Irak’taki vatansever devleti tasvir edildi ve Güneydoğu’sunu hedef alan ikinci plan yapıldı.
Kürdistan için üç şey gerekli; birincisi petrol , ikincisi liman , üçüncüsü de Diyarbakır. Çünkü dünyada Ortadoğu’daki Kürtlerin büyük çoğunluğu Türkiye’de. Onlar olmadan da Kürdistan mümkün değil. Yani ikinci İsrail oluşturulmaya çalışılıyor. Kritik bir adım var. Oradaki bölgede yaşayan insanlara sorulacak. “Kürdistan’ı kabul ediyor musun ? ’’ diye .
Çok ciddi adımlar atılacak . Hem bölgedeki güçler saflaşmış durumda hem de Türkiye’nin iç güçlerde de bu eksende saflaşıyorlar. Fethullah Gülen darbesi de bu süreçte yer alıyor. Konseyde bir bildiri yayınlandı bu darbe adına. Yurtta sulh dendiğinde satır arasında PKK’yı hapisten çıkartmak ve otorite oluşturmak amacıyla yapıldı bu darbe. Türkiye’mizin yakın geçmişinde 2002 yılında AKP iktidarı ABD’nin savaş takvimine göre kuruldu. Türkiye’nin başına oturtuldu.
Tayyip Erdoğan, AKP’ye şöyle seslendi; “Eğer bu tezkereye hayır derseniz Doğu Perincek’e oy vereceksiniz.” Ve vatanseverler “hayır” dedi. İskenderun körfezinden Amerikan askeri çıkarıldı. Amerikan askeri 500 km ye yakın yeri işgali altına alacaktı. Türkiye’de bunu reddetti. Şimdi bunu ispatlıyoruz. AKP’den başka AKP’yi hizaya getiren Türkiye var. 2003 yılında da varmış ki o tezkereyi reddetti.
Eğer Amerikan askeri gelseydi süreç vahim bir şekilde devam edecekti. Türkiye’nin güneyinden o çakılı inşa edilecekti. Arkasından açılım geldi. AKP iktidarı “savaşa son veriyoruz” da anlaşarak “barışçı çözüm yapacağız” dedi. Amaç otoriter alanları vermekti. PKK’nın kandomları oluşturması gibi. Sizler gittiniz, o açılım da 2014 yılında yerle bir oldu.
PKK’ yı güneyde hendeklere gömdü. Silivri duvarları yıkılmasına ,FETÖ terör örgütünün üstüne yürünmesine Amerika’nın cevabı 15 Temmuz Darbesi ile geldi. Bu bir cemaate karsı savaş değil, Türkiye-Amerika arası bir savaştı. Uçakla, silahlarla saldırdılar. Türkiye o gün 249 şehit verdi , 2148 de yaralı verdi. Bugün de iç politikayı izleyelim. Kürdistan planına göre şekilleniyor. Kürdistan’ı kurma planı biçimde anlam kazanıyor.
Buralarda sizler Kontrgerilla’ya ve Gladyo’ya karşı mücadele yürüttünüz. 1970’den beri biz Gladyo örgütü olduğunu söyledik. Bu bir “cemaattir” dediler. Biz de dedik ki bizim silahımız emniyetin depolarındadır. Amerika bizim içimizde örgütlenmiş, Polisin içinde yuvalanmış. 1990’dan bu yana tarih Türkiye’yi bölmek isteyenlerle mücadele tarihidir.
Asıl kritik olay ise Kürdistan’da bağımsızlık reformu yapmak için Barzani’leri cepheye sürdüler. Bizim tarafımızda İran,Irak ve Rusya gibi cepheler oluştu. Karşı tarafta Amerika, İsrail, Barzani ve PKK var. Biz Vatan Partisi heyeti olarak İran devletine resmi davetli olarak gittik. 1 hafta önce Soner Polat , Yunus Soner , Tugay Şen ve Çağdaş Cengiz hep birlikte gittik ve önemli görüşmeler yaptık. Bu görüşmeler sonunda şunu ilan ettik; İkinci İsrail devleti kurma girişimindeler ve komşumuz yapmak istiyorlar. Bu ülkemizi bölme girişimidir ,Türkiye’ye tehdittir.
İran devleti pratik baktı ve bu görüşlerimizi benimsedi. Basına da yaygın bir şekilde yayınlandı. O basın toplantısında sınırımızda ve toprak içinde İkinci İsrail kurulmasına izin vermediğimizi açıkladık. Vatan Partisi, Türkiye’nin siyasetlerini oluşturdu ve uyguladı. Ermeni soykırımını da yerle bir etti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde özgürlük kazandık. 1915 olayları hakkında bir haber yoktur. Hukuken mümkün değildir dedik. Rusya’yla, Rus uçağı düşürüldü ve gergin bir dönem yaşandı. Ardından Moskova bildirisi yayınlandı. Şimdi Vatan Partisi, bu Amerika’nın İkinci İsrail girişimini bozmak için harekete geçti. Rusya dahil komşu ülkeleri mevziye soktu ve başarı kazandı.
Üç gün önce 15 Temmuzdu. Bu darbe olayı da tamamen Amerika’nın Kürdistan planı içinde yer aldı.
Polisin içinde , yargın içinde yuvalanmış FETÖ temizlendi. Bunun kritik yerinde, Amerika karşı hamlesini yaptı . FETÖ darbesi uluslararası bir çapta. Türkiye’de şuan vatanseverlik PKK’ ya karşı vatanın bütünlüğünü savunmaktadır. Bugünkü hükümet ikinci gün önce toplandı . Terör devletine izin vermiyeceğiz. İkinci İsrail’e ,Kürdistan devletine karşıyız.
Öte yanda yine bu hadise ekseninde “Adalet Yürüyüşü”oldu. Baş sloganları ; “hapishane kapısını açacağız, haksızlığa uğramış mahkumları kurtaracağız.” O yürüyüşte PKK var. Ve FETÖ tarafından o yürüyüş destekleniyor. CHP, Gladyo’yu oturtmak için yürüyor. Adalet getirmek için değil. HDP, PKK’nın yasal örgütüdür. CHP- PKK ittifakı oluşuyor. Birçok gazetede de CHP’yi destekleyen yayınlar yapılıyor.
Herşey çok açık. Amerika bizi bölemez şeklindeki görüşler yerle bir oldu. Türkiye Vatan Partisi’nin gerçeklerini öğrendi. Amerika bizim müttefikimiz değildir. Amerika bizi borç batağına bırakan emperyalist devlettir. Vatan Partisi Silivri’de mahkemede “biz bu duvarları yıkacağız,burdan çıkacağız”dedi.
Bu süreci çok iyi kontrol ettik. Türk ordusunu ,Silivri süresini ,hepsini tahlil ettik. Bu elimizdeki anahtar kendi partimizdir. Birincisi Partimiz terörü bitirecektir. İkincisi Türkiye’yi borçlanma ekonomisinden kurtaracaktır . Üçüncüsü komşularla işbirliği yapıcak ve barışı getireceğiz.
Türkiye 2014’den sonra Atlantik sisteminden kopuyor ve Türkiye Asya’ya doğru gidiyor. Bu süreci yaşıyoruz. Onun için bu süreçte her şey berraktır. iktidarına son verelim. Bunun diğer seçeneği de ya PKK ile ittifak yapacaksanız yada vatanseverlerle ittifak yapacaksınız.” Bunları anlattık. Kesinlikle HDP ile beraber olmayacağız. Yürüyüş öncesi de görüştük. Beraber yürümemiz için PKK’yla omuz omuza olamayız. Biz bölücülerle beraber değiliz. Böyle projenin içinde olamayız.
Ya Amerika’yla birlik olacağız ya da vatanseverlerle yürüyeceğiz. En önemlisi vatan bütünlüğü ve komşularla işbirliğidir. Bu programda kim olumlu yöndeyse biz onun yanında oluruz. Dolayısıyla biz terör örgütleriyle omuz omuza yürümeyeceğiz.
Ordudan ve polisten temizlendi. 70 bin kişi de tutuklandı . Bir sorun kalıyor üretim ekonomisine geçmek. En kritik odak da Barzani’nin ilan ettiği referandumu kabul etmemektir. Türkiye ve Irak ve diğer bölge ülkeleri birleştiklerinde bize karşı koyamayacaklarını anlamış olmaları lazım.
Burda kazanacağımız başarılar, Kürdistan’da referandumun önlenmesi ve izin verilmemesi hem Türkiye’yi dostlarıyla buluşturuyor hem de vatanseverlerle omuz omuza olmanın önemini bir kez daha anlıyoruz. Bu süreci götüreceğiz. İçerde de hapishane kapılarının açılıp geri çıkmalarına asla izin vermeyeceğiz. Atatürk’ün aydınlanması meclisinde olacak.
Kendimize güveneceğiz, partimize güveneceğiz. Ne AKP’ nin Atatürk’e yan bakan durumuna teslim olacağız ne de Türkiye’ yi teslim edeceğiz. Biz milletimizin en geniş kısımlarını hedefleyeceğiz. Partimizi büyüteceğiz. Dolayısıyla milletimizin içinde yankılanacaktır. Tayyip Erdoğan’ın iktidarına son verecek gücü toplayacağız. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.” dedi.
