Kamuoyunda “seçim ittifakı” diye nitelendirilen Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin; TBMM Genel Kurulu’ndaki müzakereleri’nin 26 maddesi üzerinde tek tek görüşme yapıldığını ve 26 madde’nin Meclis’te kabul edildiğini söyleyen AK Parti Denizli İl Başkanı Necip Filiz; “ Ülkemiz İçin Hayırlı ve Uğurlu Olsun “ dedi.
Meclis’ten geçen yasanın Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın onayından sonra yürürlüğe gireceğini belirten Başkan Filiz; “Güçlü iktidar, güçlü Türkiye demek. Demokrasimiz, hukuk devletimiz daha da güçlenecek. Seçmenler partiler daha da yakınlaşacak. Vatanımıza, milletimize hayırlı olsun, Allah utandırmasın, bu yolda bizleri muvaffak eylesin” temennilerinde bulundu.
“Milli ve yerli olan ‘Cumhur İttifakı’nı parçalamak, bu ittifaka yönelik fitne ateşini yakmak adına ortaya atılan bir takım söylentilere itibar edilmemesini belirten Başkan Filiz; “CHP’liler bazı yorumlarda ve yazılarda; ittifak ve koalisyon aynı şey, AK Parti aslında milleti kandırdı, koalisyonlar olmayacak dedi, bal gibi koalisyonlar yapıyor” diyerek güya akılları karıştırmaya çalışıyorlar. Burada çok temel fark öncelik ve sonralık. Koalisyon seçimden sonra çıkan tablonun dayattığı durum. İttifak seçmene yaptığı bir deklerasyon” dedi.
Seçim güvenliği meselesiyle ilgili eleştirileri de anlamakta güçlük çekiyoruz. Seçim güvenliğiyle ilgili uyum yasaları paketindeki maddelere bakıyoruz. Bunların daha çok PKK’nın ve onun uzantılarının seçim güvenliğini yok ettiği unsurlar dikkate alınarak hazırlandığını görüyoruz. Şimdi bakıyorum Cumhuriyet Halk Partisi adeta HDP’nin sözcülüğünü yapar gibi HDP’nin söyleyeceği şeyleri söylüyor. Bunlar doğru şeyler değil. Seçim güvenliğinden bahsedilecekse trilyonlarca Hazine yardımı alıyorlar, kurdurun sisteminizi sandık sandık oylarınızı hesaplayın.
CHP öncelikle tarihi ile yüzleşmelidir. 1960’lı yıllarda Demokrat Parti ile sandıkta başa çıkamayacağını anlayan CHP, o dönemde geniş çaplı bir siyasi ittifak oluşturmanın peşine düşmüştür. Bu kapsamda CKMP (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) ile Demokrat Partiye karşı güçlü bir ittifak oluşturmak adına görüşmeler yapmışlardır. İttifaklar konusunda bir başka örnek ise 1991 yılında gerçekleşen ittifaktır. O dönemde SHP de, şimdi HDP’nin benzeri HEP ile ittifak yapmıştır. CHP 2007’de bu sefer DSP ile ittifaka gitmiştir. Bunların hepsinde kanuna karşı hile yapılmıştır. Yani o günkü ittifakların yasal bir zemini bulunmamaktaydı. Bizim yaptığımız ise; o dönemlerde olduğu gibi kanunları arkadan dolaşmak değil, tam tersine kanunî bir çerçevede ittifak müessesesini milletimizin önüne koymaktır. Milletimiz oyunu atmadan önce ittifakı şeffaf bir şekilde değerlendirebilecektir.
MHP ile oluşturduğumuz bu ittifak 2019’a dönük bir ittifak değil. 2023’e Türkiye’ye dönük hedeflerini ortak tayin etmek için bir birlikteliktir. Türkiye’nin sınır güvenliği devletin bekası milli ve yerli bir duruş ortaya çıkardı. Kim bu ülkenin güvenliği için bir dert bir sıkıntı duyuyorsa bu bunun söylemidir, duruşudur. Sayın Devlet Bahçeli, devlet adamlığı görevini yaparak her zaman Türkiye’nin önünü açan bir tutum izlemiştir. Yerli ve milli olarak vatanseverlik konusundaki tüm yaklaşımlarını takdir ediyorum. Bundan sonraki süreçte de vatanseverlik, ülkemizin değerleri noktasında, milli ve yerli olacak her konuda; hele hele terör örgütleriyle adeta dayanışma içinde olan bir anamuhalefet partisi karşısında biz yerli ve milli olarak vatanımızın çıkarları, tüm milletimizin çıkarları noktasında MHP ile kuracağımız ittifak bu ülkenin evlatlarının birbirleriyle neler yapabildiğini göstermesi açısından çok önemlidir. Kısacası “ Mesele memleketse, gerisi teferruattır”