AK Parti Denizli Milletvekili ve MKYK Üyesi Av. Cahit Özkan seçim bölgesi olan Denizli’yi karış karış dolaşmaya, tüm kapıları çalmaya, halkla bir araya gelmeye devam ediyor. 24 Hazirana kadar çalınmadık kapı, girilmedik gönül bırakmayacaklarını ifade eden Özkan, dün de ziyaret ettiği Kale ve Buldan İlçelerinde İlçe Teşkilatlarında yapmış olduğu konuşmalarında şu cümleyi vurguladı:“AK Partinin zaferi Denizli’nin ve tüm Türkiye’nin zaferi olacaktır”dedi.
Özellikle son günlerde ülkemize yapılan ekonomik saldırıların 24 Haziran itibari ile boşa çıkarılacağını ve asıl karşılığın o gün verileceğini ifade eden Özkan konuşmaları sırasında: “Yüzde 7.4 büyüyen bir Türkiye, istihdamda destanlar yazan, bu sene bir buçuk 1.6 milyon yeni istihdam alanı açan, ihracat da 167 milyar dolar tarihinin en yüksek seviyesine ulaşan bir Türkiye’de nasıl olurda döviz bir anda yükselmeye başlıyor. Ekonomi anlamında kara propagandalar yapılıyor. Bunların hep bir nedeni vardır şüphesiz. Ama 24 Haziranda halkımız bu saldırıları bertaraf edecektir. Seçimdeki AK Parti zaferi ile birlikte ekonomideki olumlu havayı hep birlikte göreceğiz. Bizler ekonomimize güveniyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza Ekonomi Bakanımıza yürekten güveniyoruz” diye belirtti.
Bizler 2023 hedeflerine doğru emin adımlarla yürüyoruz. Bu yolda yürürken de bazı iç ve dış mihrakların istek ve arzularına ters hareket ettiğimizi biliyoruz. Onların kara oyunlarını bozduğumuzun farkındayız. Fakat bu durumu asla önemsemiyoruz. Bu ülkenin menfaati ve aydınlık geleceğinden başka bir şeyin hesabını yapmıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk İstiklal mücadelemizi başlattığı zaman Yunanlar, İngiliz, Fransız acaba düşünüyor ne istiyor diye düşündü mü? Biz tarihimiz boyunca mevzu bağımsızlık ve egemenlik oldu mu kimseyi görmez, bilmez, dinlemeyiz. Bu bizim genlerimizden gelen bir tavır ve reflekstir. Asla düşmana teslim olmadık. Bir zaman askeri saldırı şeklinde gerçekleştirdiler, mücadelemizi verdik. Yeri geldi adı darbe oldu. Şimdi de ekonomik üzerinden saldırıyorlar. İşte bu dolar spekülatörlerinin yaptığı gibi. Cumhurbaşkanımız ne demişti “İçeride ve dışarıda kim varsa düşman olan, varsa topunuz gelin” demişti. Topu da gelse biz asla teslim alamayacaklar. Bizim derdimiz Millete hizmet götürme derdidir. Milletin emanetine sahip çıkma gayretidir.
Bizim milletimizin yüreğinde oluşturduğunuz sevgi ve muhabbetin bir gerekçesi var. Bu muhabbet Millete hizmet mücadelemizden kaynaklanıyor. 16 yıldan beri, muhalefetin yaptığı tek bir şey var. Oda bizden öncesi siyasi hayat çok düzenli ve kaliteliymiş te bizden sonra sekteye uğramış imajı vermek. Hiçbir icraatı olmayan muhalefetin tek yaptığı ülkenin gelişimine engel olmak ve karalama yapmak. Halkımız hatırlayacaktır. İktidarımız süresince defalarca iç ve dış mihrakların saldırılarına maruz kaldık. 2012’de MİT krizi, hemen 2013’te Gezi Olaylarında sözde yeşili seviyoruz diye, Sultan Abdülhamid’i nasıl indirmişlerse Menderes’e nasıl darbe girişiminde bulunmuşlarsa, aynısını bize karşı yapmak istediler. Dik durduk ve püskürttük. DAEŞ eylemlerini kamu düzenini bozucu kaos çalışmalarını asla kabul etmedik ve müsaade etmeyerek temizledik. Hemen arkasından 17/25 Aralık darbe teşebbüsüne yaşandı. Ana muhalefet partisinin Feto’nun paçavra belgelerini Grup toplantılarında nasıl yayınladığın hatırlayacak olursak bugün Feto’nun siyasi uzantısı nerelerde olduğunu da tekrar anlayabiliriz. Hemen arkasından çukur terörü ve terör eylemleri PKK tarafına yeniden başlatıldı. Bölge halkının huzurunu bozan hain teröristleri şehirden temizledik. Şuan dağlarda, tepelerde inlerine giriyoruz. Hemen arkasından tam huzur bulduk derken malum tarihin en kanlı en hain saldırısı gerçekleşti. 15 Temmuz ihanetinde Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile Aziz milletimiz meydanları doldurmak suretiyle emanetine ve iradesine sahip çıktı. 16 yılda yaşadığımız bu kadar ihanet bu kadar çelme takma girişimine rağmen halkımızla birlikte çıktığımız bu Kutlu yürüyüşümüzü durdurmaya kimsenin gücü yetmemiştir. Ve milletimize hizmet üretme gayretini durdurmaya çalışanların hevesleri kursaklarında kalmıştır.
24 Haziran sonrası Türkiye’de farklı bir dönem başlayacaktır. 24 Haziran tam anlamıyla Milli iradenin tam egemenliğini başlatacak önemli bir milattır. Çünkü Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet sürekli darbe teşebbüsleri ile tasfiye edilmeye çalışıldı. 16 Nisan referandumundan önceki anayasal düzen Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti’nin anayasa düzeni değildir. Darbelerle şekillendirilmiş, milli iradeyi adeta prangalarla bağlayan, esaret altına alan bir darbe Anayasasıdır. 24 Haziran seçimleri “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünün tam anlamıyla hayata geçireceği önemli bir kilometre taşıdır. Biz seçim beyannamemizi bu sözün etrafında oluşturduk. Merkezine halkımızın refahını aldık. Keşke ana muhalefet partisi de bütün seçim beyannamelerini milletimizin gönlünde karşılık bulacak, hizmet üretecek ve bu ülkede yönetim, istihdam, ihracat, barış, huzur ve refah konusunda bütün başlıkları içerecek, rasyonel ve inandırıcı bir seçim beyannamesi ortaya bilse. Onlar bizim seçim beyannamemizin muhteşemliği, ihtişamı karşısında, vizyonumuz karşısında eriyorlar. Onun için bugüne kadar milletimize hizmet üreten, yüzlerini güldüren beyannamelerimiz, nasıl milletimiz nezdinde hüsnü kabul ile karşılaşmışsa, nasıl bugüne kadar milletimizin desteğiyle zafere dönüşmüşse, İnşallah 24 Haziran seçimlerinde de aynı yine zaferimiz milletimizin zaferi olacaktır. Çünkü AK Parti millet tarafından kurulmuştur, milletin bağrından çıkmıştır.