Cumhuriyet Halk Partisi Pamukkale İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Mahinur Dingil, siyasetin yanında sanatla da iç içe. Mahinur Dingil’in aynahaber.net’e verdiği röportajında müziğe her zaman merakının olduğunu; fakat ailesinin kendisini engellediğini belirtti.
Nurhayat Ertan: Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Mahinur Dingil: Ben kız meslek lisesi mezunuyum. İki sene el nakışları dersleri gördüm, bir senede singer nakış dersleri görerek Halk Eğitim’de usta öğretici olarak çalışmaya başladım. Belli bir süre sonra bu yetmedi. Denizli halkına çeyiz alışverişi yapabilecekleri Seçba Nakış dükkanını açtım. Kızımın doğumuna kadar epey bir süre bu işi yaptım. O sırada oğlumun üniversiteye girmesi ve kızımında dünyaya gelmesinden dolayı eşim çalışmamı istemedi. Çeyiz dükkanı işletmem bizim için sorun oldu. Çünkü Pazar günleride çalışıyordum. Dükkanımı devretmek zorunda kaldım. Eşimle birlikte TepeCamping adında bir işletmeye ortak olduk. Kamp, çadır, restorant, çalışma yeri olarak 10 senedir birlikte işletiyoruz. Bu arada kızımın okulunda da bir sene başkan yardımcılığı yaptım. Okul aile birliğinde de bir senede başkanlık yaptım. Cumhuriyet Halk Partisi’nde Hüsamettin Ataman zamanından beri çalışıyorum. Kadın kollarından gelmeyim. Ondan sonra ki dönemde eşim il başkanlığı adayı olduğunda bende onunla birlikte sahalara çıkmaya başladım. Siyasi hayatım böyle başladı. İki dönem Merkezefendi İlçe Yöneticiliği yaptım. Bu dönemde Pamukkale Bölgesi’nde görev aldım. Geçen senede siyasetin yoğunluğundan, stresten, sıkıntıdan dolayı biraz hasta olunca doktor tavsiyesi üzerine başka bir alanlara yönelmemi istediler ve böylece bende yıllarca gönlümde olan koroya gittim. Değerli hocam Erol Çiftçi’nin korosuna katıldım. 7 ay öncede yeni bir deneme yapıldı. Youtube’da ‘Nasıl Geçti Habersiz?’ ve ‘Yaşamak Yalan Belki’ şarkılarını yayınladık. Şu ana kadar gelen tepkiler hep olumlu yönde oldu.
Nurhayat Ertan: Sanat sizin için ne ifade ediyor?
Mahinur Dingil: Sanatsız bir toplumun olamayacağını düşünüyorum. Sanat her şey de var. Her alanda olmazsa olmazımız bence. Hele müzik ruhun gıdası. Herkes çalışırken, mutfakta, banyoda mutlaka şarkı mırıldanır. Herkes de vardır o sanat aşkı. Bu sadece müzik olacak demek değildir. Resim, fotoğrafçılık… Her alanda olabilir.
Nurhayat Ertan: Sanat ile siyaseti nasıl bir arada götürebiliyorsunuz?
Mahinur Dingil: Yeni olduğu için ikisini bir arada götürmeye çalışıyorum. Farklı faaliyetlerde yapılabilir elbette. Bizim işimizden dolayı eşimle birlikte pek şehir dışına gitme, gezilere katılma gibi bir fırsatımız yok. Siyasetten ve işimizden dolayı kendimize çok zaman ayıramıyoruz. Çünkü ne kadar çalışanınız olsa da biliyorsunuz ki kendiniz işinizin başında olmayınca başarı istenildiği kadar olmuyor. İşinizi yarım saat, bir saatliğine bıraktığınız an bir problem olur ya da müşteri ile eleman arasında bir sıkıntı çıkıyor. Onu sıkıntı ve problemleri çözmek için tekrar dönmek zorunda kalıyorsun. Ne kadar bir işin başında işletme sahibi olursa çok daha iyi götürdüğünü biliyorum. Doktor tavsiye edince siyasetin zorluğundan ötürü müzikle uğraşmaya karar verdim. Zaten yıllarca aklımda olan bir şeydi. Benim ailem müzik sevgime engel oldu. Şarkı söylemeyi seviyorum. Koroda bizim bazı ortamlarımız oluyor. Yazlık yerlere turistlerde geliyor, belli bir süre arkadaş grupları geliyor. Doğum günleri yapılıyor, evlilik yıldönümleri, farklı kutlamalar için canlı müzik getiriliyor. Farklı bir konsept oluyor. Sevdiğim arkadaşların arasında bir iki parça çalıp söylüyorum. Ud çalmaya yeni başladım. Ud çalarken kendimi daha çok geliştirmek istiyorum. Mesela haftanın bir günü fasıl gecesi düzenleyebiliriz. Biraz müzikle uğraşmakta ileride yaşlılığa yatırımda Alzheimer’ı da önlüyormuş, diğer hastalıkları da. Hem beyin çalışıyor, hem ruhen iyi hissediyorsun kendini. Müzik çok güzel bir uğraş. Müzikle uğraşmaktan şu anda çok memnunum, bana da iyi geldi.
Nurhayat Ertan: Siyasette hedefleriniz neler?
Mahinur Dingil: Siyasal anlamda ’Şuraya geleyim, burada olayım’ düşüncem yok. Zaten insanlar isterse beni bir yere getirirler. Ben de diğer partililerimiz gibi yerel ve genel yönetimde Genel Başkanımızı görmek istiyorum. Benim bir koltukta olmamın hiçbir önemi yok. Biliyorum ki biz olursak başaracağız, ben olursam değil. Yıllarca kadın kollarında yönetici olsam bile ben hep sahalara çıktım. Hiçbir zaman ‘Ben yöneticiyim, benim şurda olmam gerekiyor, ben sadece başkanlarla gezerim’ düşüncem olmadı. Çünkü insanların nabzını tutmak çok daha farklı oluyor. Her seçim çalışmasına gittiğimizde insanlar bizi ümitle bekliyor. Biz projelerimiz anlatıyoruz ama insanlar ‘Siz geldiğiniz zaman benim hayatımda değişiklik yapacak mısın? Sen gelmeden önce de başka parti aynı şeyi söylüyordu. Sen ne söylüyorsun, başa geçtikten sonra aynı mı olacak?’ diyor. Bu ümitsizlik o kadar kırıyor ki insanı. Cumhuriyet Halk Partisi’nden, bizlerden beklentileri yüksek. Halk bizden çok şey bekliyor. Biz de bunun karşılığından elimizden geleni yapacağız. Şu an tek hedef belediyeler. Çünkü artık son fırsat olduğunu düşünüyorum. 2019, bizim için önem taşıyan bir dönemeç olacak.
Nurhayat Ertan: Sanat hayatına atılmanız siyasete bakış açınızı olumlu ya da olmusuz anlamda etkiledi mi?
Mahinur Dingil: Tabi ki. Her gittiğimiz ortamda bakış açımız farklılaştı. Siyasi kimliğimle bir ortama girdiğimde farklı, sanatçı kimliğimle girdiğimde daha farklı tepkiler alıyorum. Her ne kadar sanat ve siyaset farklı olsa da yine de birbiriyle bağlıntılı olduğunu düşünüyorum. Şu an ki hükümetin sanata olan tutumu biliyorsunuz. Neredeyse sanat dallarını kapatacaklar. İnsanlara engel oluyorlar.Bunu gördüğüm için siyasette daha etkin görev almam ve daha çok çalışmam gerektiğini düşünerek hareket ediyorum.
Nurhayat Ertan: Devir teslim töreninde yaş grubuna baktığımızda genç üyelerin az olduğu dikkat çekiyor. Genç üyelerin partiye bakışı nedir?
Mahinur Dingil: Var ama gençlerin çoğu çalışıyor ve iktidar tarafından çok fazla baskı olduğu için o tarafa yöneliyorlar. İş başvurusunda ‘Kesinlikle bi yere üye olmayacaksınız’ deniyor ve üye olanlar bile gelip isimlerini sildiriyorlar. İktidarın muhalefete çok büyük bir baskısı var. Ondan dolayı da biraz görünmüyorlar. Şimdi Pamukkale Üniversitesi’nde de yeni bir yapılanma uyguluyoruz. En son yapılan kongre bizim için çok güzel geçti. Gençlerimizden de büyük destek gördük. Bundan sonra yeni bir yapılanmayla üniversitede gençlerin bize daha çok katılacağına inanıyrum. Gençlerin iktidarda olamamızdan kaynaklı olarak yanımızda olmadığını biliyorum. Ancak bugünden sonra daha farklı olacak. Genç yaşlı kadın erkek vicdan sahibi ve bu topraklara değer veren herkes CHP çatısı altında toplanacak.