Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Türkiye İşçi Partisi’nin cezaevindeki Hatay Milletvekili Can Atalay’ı ziyaret etti. Karaca ziyaretin ardından yaptığı açıklamada; ” Onun yeri cezaevi değil, TBMM’dir. Meclis başkanvekili olarak öncelikle yasama faaliyetlerini yürütmek üzere anayasal hakkı kullandırılmayan Can Atalay’ın meclis çatısı altında bulunması gerektiğine vurgu yapmak istedik.”dedi.
Gezi davasının tutuklu sanıklarından avukat Can Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) milletvekili seçildi ancak henüz hapisten çıkmadı.Gezi davasının tutuklu sanıklarından avukat Can Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) milletvekili seçildi ancak henüz hapisten çıkmadı. Karaca, Atalay’ın cezaevinden çıkması için çağrıda bulundu.
Cezaevi önünde açıklama yapan Karaca; “Egemenliğin kayıtsız, şartsız milletin olduğu ve milletin egemenlik hakkını parlamentoya gönderdiği vekiller aracılığı ile kullandığı bir sistemde milletvekili görevi verilen Can Atalay’ın mazbatasını almasına, meclise kaydının yapılmasına, mecliste yemin için isminin söylenmesine ve meclis başkanlığı adaylığının kabul edildiği bir süreci yaşadık. Can Atalay 76 bin Hatay vatandaşının oylarını aldı. Onun yeri cezaevi değil, TBMM’dir. Meclis başkanvekili olarak öncelikle yasama faaliyetlerini yürütmek üzere anayasal hakkı kullandırılmayan Can Atalay’ın meclis çatısı altında bulunması gerektiğine vurgu yapmak istedik. Can Atalay ile görüşmemde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a bir çağrı yaptı. Görevini yerine getirmesini istedi. 76 bin Hataylı seçmenin iradesi şu anda cezaevindedir. Seçmen cezalandırılıyor. Biz meclis başkanının görevini yerine getirmesini talep ediyoruz.” diye konuştu.
Gülizar Biçer Karaca, Can Atalay’ın cezaevinden çıkar çıkmaz çantasını bile açmadan Hatay’a gitmediğini söyledi. Hataylı hemşehrilerine selamlarını ilettiğini belirtti.
Can Atalay’ın babası Mustafa Atalay ise Gezi Davası’nın iki defa beraatle neticelenmesine rağmen ikinci davanın istinafta bozulduğunu söyledi. Atalay; “Yargıtay ise Gezi ve Çarşı Grubu davasının birleştirilmesini istedi. Birleştirme yazısını yazan kişi kendi yazdığı yazıya onay verdi. Bir kaç duruşma sonra Çarşı davası yeniden ayrıldı. Gezi Davası devam ettirildi. Hiçbir delil incelenmeden, ceza verilen kişilere hiç soru sorulmadan belli bir yerden alınan emir yerine getirildi.”dedi.