Çocuklar pandemiden dolayı okulların tatil olmasıyla uzun zamandır evde. Zaten yaz tatillerinde evde durmalarını sağlamak zorken uzun zamandır evde olmaları ebeveynleri bir hayli yoruyor. Çocuklar denize ve havuza gitmek istiyorlar. Ancak özellikle Covid-19 pandemisinin gölgesinde geçirdiğimiz bu yaz döneminde anne babaların çok daha dikkatli olmaları gerekiyor.
Çocukların yazın D vitamini depolaması şüphesiz çok önemli. Camın arkasından güneşlenmek D vitamini açısından fayda sağlamadığından; dışarı çıkarak günde 10-15 dakika kollarını ve bacaklarını açıkta bırakmakta fayda var. Ancak güneşte daha uzun süre kalacaksa mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanmaya dikkat edilmeli. Güneş çarpması ve güneş yanıkları yazın en sık görülen hastalıklardan olduğu için çocuğunuzun özellikle 11:00-16:00 saatleri arasında güneşte kalmamasına ve açık alanda oynamamasına özen gösterilmeli. Su kaybı derecesine bağlı olarak yüksek ateş, bulantı-kusma, kalp atım sayısında artış, baş ağrısı, bayılma ve havale gibi belirtilerle kendini gösteren güneş çarpmasına karşı çocuklara açık renkli, ince ve bol pamuklu kıyafetler giydirilmelive bol su tüketmesi sağlanmalı. Özellikle bebeklere açık havada gezdirilirken bile yüksek koruma faktörlü güneş kremi sürülmeli.
Yaz aylarında gıdaların çabuk bozulmasıyla artış gösteren besin zehirlenmelerine ve mide- bağırsak enfeksiyonlarına bağlı olarak ishal, kusma, karın ağrısı ve ateş sık görülüyor. İshalden korunmak için kullanılan suların temiz olduğuna dikkat edilmeli. Çocukla dışarıdan geldikten ve yemek yedikten sonra el yıkama alışkanlığı kazandırılmalı Açıkta satılan yiyecekler kesinlikle alınmamalı. Hijyeninden emin olunmayan havuza veya denize çocukların sokulmaması lazım. İshalde gereksiz yere antibiyotik kullanmak, ishalin süresini uzatabiliyor. İshal sırasında bebeğiniz anne sütüyle besleniyorsa sık sık emzirilmeli; 6 aydan büyük çocuk sık sık su içmeli. Ağızdan sıvı alamıyorsa, aşırı kusmaları varsa ya da kan içeriyorsa hastaneye başvurulmalı.
Sıcak havalarla birlikte isilik ve pişikler de çocukları sıkça rahatsız eden sorunlardan. İsilik; ter salgısının artmasına bağlı ter bezi kanallarının tıkanması sonucu oluşuyor, özellikle boyun ve eklem bölgelerinde kızarıklık ve kaşıntıya yol açıyor. Bebeklerde bez bölgesinde sık görülüyor. İsiliğin önlenmesi için sık banyo yaptırarak, cildini zedelemeden yumuşak bir sünger ya da lif kullanabilir. Pamuklu ince giysiler giydirerek derisinin hava alması sağlanmalı. En iyi tedavi yöntemlerinden biri de temiz deniz suyu. Pişikte; genellikle bezin temas ettiği bölgelerde kalçada ve genital bölgede kırmızı renkte, yüzeysel ya da ciltten kabarık lezyonlar şeklinde görülüyor. Sıcaklığa bağlı olarak artış gösteren pişiklerin önlenmesi için bebeğinizin bezini sık değiştirilip ılık suyla yıkanmalı. Bez bölgesini temiz havluyla nazikçe kurulanmalı.
Hijyeni yeterli olmayan havuz ya da kirli deniz idrar yolu enfeksiyonuna yol açarken, özellikle kız çocuklarında soruna sıkça rastlanıyor. Sık idrara çıkma, mide bulantısı, genital bölgede kaşıntı-kızarıklık, halsizlik ve ateş gibi belirtiler görülebilen idrar yolu enfeksiyonunun tedavisinde bol sıvı tüketilmeli ve doktor kontrolünde antibiyotik kullanılmalı. İdrar yolu enfeksiyonlarını önlemek için havuz ve deniz sonrasında çocuğa duş aldırılmalı, ıslak mayo ile uzun süre bekletilmemeli. Tuvalet hijyen kurallarını öğretmek çok önemli. Özellikle önden arkaya doğru temizleme kuralını mutlaka öğretilmeli. Çocuklarda idrarını tutmak idrar yolu enfeksiyon riskini arttırır. Bu nedenle çocuğa idrarını tutmaması gerektiği anlatılmalı. Bol bol su içmesine özen gösterilmeli.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Kesikminare, “Burun kanaması, sıcağın etkisiyle yaz aylarında daha sık görülmektedir. Burnuyla oynayan çocukların burnunun kanama ihtimali daha yüksektir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarında, burun kaşınmasına neden olan alerjik rinit gibi durumlarda ve burun mukoza kuruluğunda görülebilir. Güneşe bağlı bir kanama söz konusu ise ılık-soğuk su ile burun yıkanmalı, kafa öne doğru eğilmeli ve burun köküne mekanik baskı uygulanmalıdır. Kontrol altına alınamayan kanamalarda hastaneye başvurmak gerekir.” diyor.
Gözlerde konjonktiva denilen beyaz bölgenin kızarması ve iltihaplanması sonucu oluşan konjonktivit yaz aylarında çocukların en sık karşılaştığı hastalıklardan biri. Sıklıkla enfeksiyona bağlı olarak görülen konjonktivit, yabancı cisim ya da kimyasalların yol açtığı tahriş ya da alerjik reaksiyon sonucu da oluşabiliyor. Gözlerde kaşıntı, batma hissi, hassasiyet, sulanma ve kızarıklık, ışığa karşı duyarlılık ve çapaklanma hastalığın sık görülen belirtilerinden. Bulaşma riski yüksek olduğundan çocuğun el temizliğine ve gözlerini kaşımamasına dikkat edilmeli. Kızarıklığı fark edince doktora başvurulmalı. Ayrıca denize ya da havuza girerken yüzücü gözlüğü takılmalı.
Özellikle kirli havuzlardan kaynaklanan mikroplar neden oluyor. Dış kulak yolunda kaşıntı, pis kokulu akıntı ve ağrı ile kendini gösteren enfeksiyon yüzücülerde daha sık görülüyor. Bu tür durumlarda hastaneye başvurulması ve uygun tedaviye başlanmalı.Kulağı temizlemek için pamuklu çubuklar kullanılmamalı. İltihap gerileyene kadar kulağa su kaçmamasına dikkat edilmeli.
Yazın sıkça karşılaşılan sinek, böcek ve arı sokmalarının kimi zaman hayati riski bile var. Kırsal bölgelerde çocuk pencereler kapalıyken uyutulmalı ve giysileri kontrol etmeden giydirilmemeli. Piknik alanına giderken uzun elbiseler tercih edilmeli, kol ve bacağı açıkta kalacak şekilde giydirilmemeli. Sinek ve böcek sokmalarında öncelikle ısırılan bölgeyi su ve sabunla yıkamak önemli. Kaşıntıyı azaltmak için 10-15 saniye parmakla baskı uygulayabilirsiniz. Buz uygulaması, amonyaklı su ile kompres ağrıyı azaltabiliyor. Kaşıntı çok şiddetli ise hekime danışarak krem kullanabilirsiniz. Arı sokmalarında hayati riske neden olabilir. Mutlaka o bölge sabun ve bolca soğuk su ile yıkanmalı. Eğer vücutta şişme ve kızarıklıklar oluşuyorsa hemen hastaneye başvurulmalı.
Yazın açık alanlarda yapılan faaliyetlerin artması ile birlikte düşme ve çarpma sonucu travmalarda artış görülüyor. Özellikle bisiklet, kaykay ve paten düşmelerinden sonra görülen kırıklar ve yumuşak doku travmalarına sık sık rastlanıyor. Bisiklet, kaykay ve paten kullanırken muhakkak kask, kolluk ve dizlik kullanılmalı. Çocuk havuzda ya da denizde iken sürekli gözetlenmeli; yüzme bilmiyorsa kolluk, simit ya da can yeleği olmadan kesinlikle suya sokulmamalı. Yüzme biliyor olsa dahi takip mesafesi korunmalı.