İl Sağlık Müdürü ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Berna Öztürk, ’24 Mart Dünya Tüberküloz Günü’ dolayısıyla bir açıklama yaparak tüberküloz hastalığı hakkında bilgi verdi. Halkı tüberküloz hastalığı ve korunma yolları hakkında bilgilendirmek amacıyla Bayramyeri Meydanı’nda sağlıklı yaşam aracında stant açtıklarını da belirten Öztürk, tüberkülozun tedavisi olan bir hastalık olduğuna dikkat çekti.
Tüberkülozun çok eski yıllardan bu yana görülen bir hastalık olduğunu fakat son yıllarda istikrarlı bir şekilde tüberküloz hastası sayısının giderek azaldığını belirten İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk; “24 Mart 1882 ‘de Dr. Robert Koch tüberküloz (verem) mikrobunu tanımlamış ve bakteriyel enfeksiyonun hava yoluyla yayıldığını bulmuştur. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü, Robert Koch tarafından M. tuberculosis basilinin keşfedildiği gün olan 24 Mart 1882 gününe ithafen 1996 yılından itibaren her yıl 24 Mart tarihinde dünya genelinde “Dünya Tüberküloz Günü” olarak ilan etmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü Küresel Tüberküloz 2016 raporuna göre 2015 yılında 10,4 Milyon yeni vaka ve 1,8 milyon tüberküloza bağlı ölüm gerçekleşti. Ülkemizde; 2016 Yılında Verem Savaş Dispanserlerine kayıtlı toplam Tüberküloz vaka sayısı:12.417. Bunların % 66,4’ü (8.248) akciğer tüberkülozu, % 33,6’ı (4.169) akciğer dışı tüberküloz (lenf bezleri, plevra kemik, böbrek, beyin tüberkülozu vb.) vakalarıdır. Hastalarda cinsiyete göre dağılım: 7.132 (% 57,4) erkek, 5.285 (% 42,6) kadın olarak tespit edilmiştir. Denizli’de 2017 yılında 84 yeni tüberküloz hastası saptanmış olup yıl içinde 150 hastanın takibi yapılmıştır” şeklinde konuştu.
Öztürk, akciğer tüberkülozunun damlacık çekirdeğinin inhalasyonu yoluyla yayıldığı için bireyi olduğu kadar toplumu da ilgilendiren bir hastalık olduğunu ifade ederek son yıllarda tüberküloz basilinin, ilaçlara direnç kazanarak çok daha ciddi, tedavisi çok daha zor bir hastalık olduğunu söyledi. Öztürk: “Tüberküloz mikrobunun kaynağı, tedavi görmemiş, aktif akciğer ve gırtlak (larinks) veremi olan hastalardır. Öksürme, hapşırma, konuşma sırasında ortama yayılan damlacıklarla hastalık bulaşır. Tüberküloz basili bulaşan sağlam bireylerin %90’nında hiç hastalık gelişmezken %10’unda hastalık gelişmektedir.
Tüberküloz, en çok akciğerlerde olmak üzere bütün organlarda hastalık yapabilir. Tüberkülozun en önemli belirtileri gece terlemesi, göğüste ağrı, ateş, inatçı öksürüktür. Bu belirtileri olan ve özellikle 3 haftadan daha fazla öksürüğü olan hastaların en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir. Hastalığın takip ve tedavileri Verem Savaş Dispanserimizde ücretsiz yapılmaktadır. Ayrıca tüberküloz hastası olan bir kişinin aile üyeleri, birlikte çalıştığı kişiler ve arkadaşları hastalığın bulaşması açısından en büyük risktedirler. Bu kişilerde Dispanserler de kontrolden geçirilmekte ve gerekli olanlar korumaya alınmaktadır.
Tedavi edilmeyen her hasta 1 yıl içinde 10-15 sağlam kişiye bulaştırmakta kişiyi enfekte etmektedir. 1993 yılında Dünya Sağlık Örgütü ( DSÖ) tüm dünya ülkelerine DOTS (Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisini önermiştir. Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) hastalara her doz ilacın, bir görevli tarafından bizzat içirilmesi ve kayıt altına alınmasıdır. Denizli’de 2001 yılından beri DGT başarıyla aile hekimlerimiz işbirliğiyle uygulanmaktadır. Yine aşılamanın koruyucu potansiyeli olmakla birlikte özellikle 0-5 yaş grubu çocuklarda, hastalığın menenjit ve benzeri diğer ölümcül şekillerinin gelişmesine mani olduğu kabul edilmektedir. BCG aşısı da 2 ayını doldurmuş bebeklere yapılmaktadır. Yani tüberküloz hastalığı günümüzde tedavi edilebilir bir hastalık olup tedavi süresi en az 6 aydır. Yeter ki hastalarımız tedavilerini aksatmasınlar” dedi.