8 Mart, Birleşmiş Milletler tarafından kadınlara ekonomik ve sosyal alanda eşit hakların tanınmasının 1977’de onaylanmasından bu yana, tüm dünyada, bir farkındalık oluşturmak için ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak kutlanmaktadır.
Kadınlarımız üstlenmiş oldukları görevlerde başarılı sonuçlar elde ederek iş hayatından siyasete, sanattan spora kadar birçok alanda hem ülkemizde hem de uluslararası arenada kendilerinden söz ettirmekte ve geleceğimizin inşasında önemli rol oynamaktadır.
Kadınlarımızın sahip olduğu her hak, özünde milletimizin tüm fertleri için büyük bir ümit kaynağıdır. Çünkü toplumsal huzur bir annenin, bir eşin kalbindeki huzurla yakın alakalıdır. Atatürk; ”Şuna kani olmak lazımdır ki, dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir” sözüyle kadının gerçek değerine dikkat çekmiştir.
Gerekçesi ne olursa olsun hiçbir kadının şiddet veya başka bir kötü muameleye uğraması kabul edilemez. Zaman zaman karşılaştığımız kadına yönelik şiddet olaylarını da insani ve vicdani eksiklik olarak görüyoruz. Hiçbir vicdanın kabullenemeyeceği kadına yönelik şiddetin engellenmesi konusunda devletimizin yaptığı yasal düzenlemelerin yanı sıra tüm bireylerin de cinsiyet ayrımcılığına ve kadına şiddete karşı mücadele etmesi büyük öneme sahiptir.
Bu duygu ve düşüncelerle; başta Şehit ve Gazi annelerimiz ile eşleri olmak üzere; kuşakların yetişmesinde en önemli rolü üstlenen kadınlarımıza, topluma verdikleri katkılar, bilgili ve kültürel değerlerine bağlı, ahlaklı bireyleri yetiştirmek için gösterdikleri özveri nedeniyle minnet ve şükranlarımızı sunar, tüm kadınlarımızın “8 Mart Dünya Kadınlar Gününü” kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım.