Denizli’nin Acıpayam ve Serinhisar ilçesi arasında kalan Alaattin Mahallesi, Çataldere mevkinde 2012 yılından bu yana faaliyet gösteren taş ocağı işletmesinin, çalışma alanını 237 dekardan 1000 dönüme çıkarmak için yaptığı girişim ÇED raporuyla onaylandı. Mahalle sakinleri ÇED raporunun iptal edilmesini istedi.
Alaatin Mahallesi’nde Çataldere mevkinde bulunan taş ocağı ve beton santralinin çevresindeki 1000 dönümlük alanı 21 yıllığına kiralamasına ÇED olumlu sonuç vermişti. Mahalle sakinleri işletmelerin yapacağı çalışmalarla yeşil alanın tamamen kaybolacağı ve yıllar sonra oluşacak manzaraya vurgu yaptı.
Alaattin Mahallesi’nde taşocağı ve beton santralinin çevresindeki 1000 dönümlük arazi 21 yıllığına kiralanarak işletmeye açılmak istenmiş ÇED raporu ile bu girişim gerçekleşmişti. Orada faaliyet gösteren ve yeniden işletme talebinde bulunan şirketin 2012 yılında faaliyete başladığını ve 5 yıllık süre ile izin aldığı ve bu işletme süresinin 2017 yılında dolduğu belirtildi. Buna rağmen şirket 2019 Temmuz ayında işletme sahasını genişletmek için ÇED Raporu hazırlamıştı. Rapora mahalle sakinleri ile görüşüldüğü yalanı yazılmasına rağmen 1 Ekim 2019 tarihinde ÇED olumlu raporu verilmişti.
Mahalle sakinleri işletmenin genişletilerek 4 katına çıkarılmasının çevreyi ve yaşamı olumsuz etkileyeceğini belirterek hayvanlara, endemik bitki türlerine, çevre halkının geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık işletmelerine zarar vereceğine vurgu yapıldı.
Yapılan açıklamada mahalle sakinleri adına açıklama yapan Osman Can “Genişletilen Taş Ocağı’nın çevresinde ölümcül bir felaket sebep bir olacağı gerekçeleriyle, iptal edilmesi için Denizli İdare Mahkemesi’ne davalarımızı açtık. Mahkemenin tayin ettiği bilirkişilerin şantiye ve çevresine yapacakları inceleme ve raporlama marifetiyle haklılığımızın doğruluğu, kaygılarımızın yerindeliği, iddialarımızın yerindeliğinin yeniden belgelenmesini, adaletin tecellisi açısından bekliyoruz” denildi.
Taş Ocağının kurulu bulunduğu alanın vatandaşlara ait, 4370 ve 4369 numaralı parseller üzerinde olduğunu belirten Osman Can şirketin kira vermediğini, şirketin açtığı yol güzergahının da yine vatandaş arazilerini işgal ettiğini, kullanılan suyun yine bir vatandaşa ait artezyen suyu olduğunu, hiçbir kira veya bedel ödemediğini, onaylanan ÇED raporunda ise bu konunun üstü kapalı ifadelerle gizlendiğini söyledi.
Mahalle sakinleri yapılan açıklamada “ÇED raporunun iptal edilmesini ve söz konusu firmanın bulunduğu alanı ıslah ederek derhal terk etmesini istiyoruz. Birilerinin kazancın uğruna doğal varlıklarımızın feda edilmesini reddediyoruz. Haksız ve hukuksuz ÇED raporuna itiraz ediyoruz” dedi.
1000 dönümlük arazide bulunan bölgede yaşanacak olan tehditler ise şu şekilde:
1-Bölge nesli tükenmekte olan Alakeklik’in Türkiye’de iki yaşam alanlarından biridir. Bu tür, taşla kumla yaşamını sürdüren, açlığa dayanıklı, üremesi diğer türlere göre daha fazla, renkleri daha belirgin, erkeği daha iri, dişisi minyon, karın çizgileri daha çok belirgin olan bir cinstir, mutlaka korunması doğan zenginliğin geleceği açısından zorunludur.
2- Fatma Ana Eli olarak adlandırılan endemik bir bitkinin yetiştiği yerdir. Bu bitki köklerinden duvara asıldığında dört mevsim filiz sürer, yaprak çıkarır, çiçek açar.
3- Sadece bu bölgede yetişen limon çayı veya turunç çayı olarak adlandırılan içimi lezzetli bitki de endemik bir türdür.
4- Yörede ceviz, badem, armut bahçelerinin yanı sıra, ayçiçeği, tütün, buğday, mısır ve benzeri ürünler yoğun olarak yetiştirilmekte, bu kalker ocağının çalışmalarından çıkan tozlardan olumsuz etkilenmektedir.
5- Yöre küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin ağıllarıyla doludur binlerce koyun, binlerce keçi akciğer hastalığının tehdidi altında yaşamlarını sürdürmekte, ölü ve sakat ya da onların yanı sıra döl tutmama ve düşük olayları sıklıkla hayvan varlığını tehdit etmektedir.