Denizli’de küçük yaşlardan itibaren kasaplık yapan Kadir Öz, kasap dükkanını kütüphaneye çevirdi. Alışveriş için kasap dükkanına gelen müşteriler, ürünlerini aldıktan sonra ücretsiz olarak hem kitap alabiliyor hem de kitap bağışlayabiliyor.
Denizli’de çıraklıktan itibaren kasaplık yapan Kadir Öz, dükkanını adeta küçük bir kütüphaneye çevirdi. İş yerinde önce kendi boş vaktini değerlendirmek için kitap okumaya başlayan Öz, daha sonra okuduğu kitap sayısı artınca iş yerinin bir bölümüne raf yaptırarak kitaplarını koymaya başladı. Öz’ün bu duyarlı davranışını gören bazı müşteriler ise raflara kitap bağışlamaya başlayınca kasap dükkanında adeta küçük bir kütüphane ortaya çıktı. Kasap dükkanında raflarda dizili kitapları gören müşteriler önce büyük bir şaşkınlık yaşasa da daha sonra bu duruma alıştı. Müşteriler alışveriş yapmak için geldikleri kasapta önce etlerini alıyor, daha sonra okuyacakları kitapları alarak evlerinin yolunu tutuyor. Bazı müşteriler ise sipariş ettikleri ürünlerin hazırlanma süresi olan 15-20 dakikalık zamanı kitap okuyarak değerlendiriyor. Bu durumu gören Öz ise işi bir adım daha ileri götürerek, dükkanın bir bölümüne koltuk ve oturma grubu koyup kitap okumak isteyenlere bir de köşe hazırladı. Öz bunun için iş yerinin alanından feragat ederek, dükkanın bir bölümünü kütüphaneye ayırdı.
Gelecek nesillere okuma alışkanlığı aşılamak istediklerini belirten Kadir Öz, “5 aydır işletmeciliği bizde. Biz çekirdekten meslekteyiz. Denizli’nin eski kasaplarındanız. Küçüklüğümüzden beri hayalini kurduğumuz bir amacımız vardı. Bir eksikliği vardı Denizli’nin, biz bu eksikliği tamamlamaya geldik. Kendimiz okumayı çok seviyoruz ama okuyamadık imkanlardan dolayı. O yüzden müşterilerimiz ve gelen giden, gelecek olan nesillerimize okuma olayını aşılamak istiyoruz. Elimizden geleni de gayretle gösteriyoruz” dedi.
Gelen müşterilerin ilgisinden memnun olduğunu dile getiren Öz, “Kütüphane ile ilgili müşterilerimizin tepkileri gayet güzel. Çünkü bir kasapta olmayan bir şeyi yapıyoruz biz burada. Yani kitapla kasabın ne alakası var? Biz okumayı çok seviyoruz. Müşterilerimiz burada beğendikleri, istedikleri kitapları alıp evlerine de götürebiliyorlar. Tabii bu kitleyi daha geniş hale getirebilmek için ellerindeki okuyup bitirdikleri, yani kullanmadıkları kitapları da burada bize bırakıp diğer gelecek olan müşterilerimize temin ediyoruz” şeklinde konuştu.
Kasap dükkanının nasıl kütüphaneye dönüştüğünü anlatan Öz, “Biz dükkânı ilk açtığımız sıralarda boş zamanlarımızda, evdeki okuyup yani evden getirdiğimiz kitaplarla boş zamanlarımızı değerlendiriyorduk. Ufak bir müşterimizin birisi buradaki diğer kitapları görmüş. Aradan birkaç gün sonrasında bize ufak bir mektubu vardı. Çok güzel bir mektup, çok anlamlı bir mektuptu. Kendi evinde okuyup bitirdiği, kendi yaş grubuna göre uygun olan kitapları bize, buraya hediye olarak getirdi. Biz de bunu ilerlemesi için yaygınlaştırdık derken bu hale getirdik. Eğitimli bir nesil yetiştirebilmemiz için bu kültürü devam ettirmek istiyoruz” diye konuştu.
Kasap dükkanına alışverişe gelerek hem et hem kendine ve çocuğuna kitap alan müşteri Cihan Sarışen, “Kütüphane değişik bir şey olmuş aslında. Bir kasap ve kütüphane çok farklı şey ama bunu da değerlendirmek lazım. Ben oğlum ve kendime birer kitap aldım. Bunu okuyacağız. Bir dahaki alışveriş yapmaya geldiğimizde hem teslim edeceğiz hem alışverişimizi yapacağız” dedi.