Yılbaşı ve noel arasındaki farklar nelerdir? Yılbaşını kutlamalı mıyız? Yılbaşının kültürümüzde yeri var mı?
Yılbaşı ve noel arasındaki farklar her sene olduğu gibi bu sene de tartışılmaya devam ediyor. Anadolu’da yaşayan bir çok insan tarafından yılbaşı kutlamak gereksiz ve hatta günah olarak sayılsa da, bazı kesimler tarafından büyük organizasyonlara katılarak kutlanıyor. Peki , yılbaşı ve noel arasında gerçekten bir fark var mı? Bütün sorularınızın cevabı bu yazıda.
Önce Noel nedir, buradan başlayalım. Noel dediğimiz şey en kaba tabirle, Hz. İsa’nın doğduğu gün olarak kabul edilen 24 Aralık tarihidir. Bu tarihte, Hristiyanlar mitolojik bir figür olan Noel babanın, evlere bacalardan girip çocuklara hediyeler bırakacağını düşünür. Buna daha çok çocuklar inanıyor tabi ki. Noel, 24 Aralık gününden başlayarak 1 Ocak yılbaşına kadar sürer. Asırlardır, insanlar Noel’i dini bir amaç güderek kutluyorlar. Ama eğlence sektörü beraberinde alışveriş gibi bir kapıyı aralamakta çekinmedi. Ve tabi ki ortaya büyük kar amaçları güden pazarlar çıktı. Amacından biraz sapmış olsa da Noel’in tarifi böyle.
Noel Baba Kimdir?
Noel Baba, Hristiyanlık’tan önce var olan Pagan inancında bir figürdür. Bu figür, evlere bacadan girerek küçük çocukların çok istedikleri hediyeleri bırakır. Noel Babanın farklı farklı efsanevi hikayesi vardır. Hikayeler her kültüre göre değişiklik gösterse de burada asıl amaç çocukları mutlu etmektir. Sonuç olarak çocuklara hediyeler dağıtmanın, onları mutlu etmenin neresi kötü olabilir? (çocuklarınızı yabancı insanlara karşı nasıl davranmaları gerektiği konusunda eğitmeyi unutmayın).
Her sene yılbaşı yaklaşırken çeşitli illerde yukarıdaki gibi protestoları görüyoruz. Bu protestolar neyi anlatmak istiyor, işe yarıyor mu, doğru mu?. Sizler karar verin.
Çam Ağacı dört mevsimde de yeşil kalan, o canlı yeşilini koruyan bir ağaçtır. Pagan inancına göre de yapraklarını dökmeyen, sararıp solmayan ağaç, zamansızlıkla yani sonsuz zamanı temsil etmek üzere zihinlerde konumlanmış. Bu yüzden Hristiyanlar, ölüleri olduğunda yine “sonsuza kadar bizimlesin” düşüncesini vermek için çam dallarından çelenk yaparlar. Noel’e girerken çam ağacının süslenmesi altında yatan ana sebep tam da bu aslında, sonsuzluk. “Yıllarımız aynı bu ağaç gibi uzun, sağlıklı ve verimli geçsin” gibi sembolik bir değer yüklenir Çam ağacına.
Gelelim Yılbaşına. Yılbaşı dediğimiz şey Dünya’nın Güneş etrafında bir tam tur dönmesi. Başladığı noktaya geri gelmesidir. Türkiye’nin de kabul ettiği miladi takvime göre, 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan gece yılbaşı olarak kabul edilir. Bir gecenin diğer bir geceden farkı yoktur sadece bir yıl biter diğer bir yıl başlar. Dünya’nın doğum gününü kutlamak gibi bir şey aslında. Yani yılbaşının dini bir değeri yok.
Neden kutlamayalım? İslam inancına göre Noel kutlamak doğru olmasa bile yılbaşı kutlanmaz diye bir inanç da yok. Yeni bir yıl, herkese yeni umutları, hayalleri ve geleceği çağrıştırıyor. Bu kadar koşuşturma içerisinde yeni bir yılın kutlanması motive edici olmaz mı sizce de?
Dünyayı etkisi altına almış olan bu yılbaşı ve noel etkinlikleri her ne kadar kapitalist düşüncelerle donatılmış olsa da, kışa girerken küçük bir çocuğu giydirmenizi engelleyebilir mi?
Hindi pişirilmiş sofrada, 10’dan geriye saymak gibi üzerinize uymayan bir kültüre aitmiş gibi de davranmak zorunda değilsiniz tabi ki. Ama milyonlarca insanı etkisi altına alan bir eğlence anlayışından neden uzak kalasınız ki?
Yılbaşı ( ve Noel’e de tabi ki) sayılı günler kaldı.
Dileğimiz şu ki; hiç kimse dini inancı, ritüelleri ve kültürü yüzünden yargılanmasın. Kabul edelim ki, yılbaşı ya da Noel kutlamak bizi kendi kimliğimizden çıkarmaz. Sadece biraz eğleniriz hepsi bu.
2018 yılının ardından 2019 herkese mutluluk, huzur ve sağlık getirsin. Sevdiklerinizle bir arada olacağınız nice güzel senelere 🙂