Denizli’nin Çal ilçesinde bu yıl 848’incisi düzenlene Sudan Koyun Geçirme Festivali gerçekleştirildi. Rengarenk koyunlar çobanlarının arkasından Menderes Nehrine atlayarak karşıya geçti. Birçok fotoğraf tutkununun yanı sıra çevre il ve ilçelerden birçok ziyaretçi adeta akın etti. Kınalı koçların suya atlaması ile seyircilerin coşkusu renkli görüntüler ortaya çıkardı.
848 yıllık “Sudan Koyun Atlatma Yarışması”nda çobanlar eğittikleri koç ve sürülerini sudan geçirmeye çalıştı. Büyük Menderes Nehri’nin boyu yaklaşık 1 metre olan sığ kısmında yapılan yarışmaya çobanlar mor, turuncu, sarı ve mavi renklerde boyadıkları koçları öncülüğündeki sürüleri ile katıldı. Çobanın önde koşarak nehre girdiği, eğer sürüsü onu takip ederse başarılı sayıldığı yarışmaya bu yıl 39 çoban katılırken, yarışma akşam saatlerine kadar devam etti.
Sudan geçen çobanlar alkış aldı.
Yarışmada suya giren ilk çobanın sürüsü kendisini takip etmeyerek suya girmezken, yarışmacı bu yüzden elendi. Yarışmada suya kendisi ile birlikte 2,3 ve 4. sıradaki hayvanları giren diğer çobanlar ise başarılı sayıldı. Yarışma alanını dolduran vatandaşlar, sürüsü kendisi ile birlikte sudan geçen çobanları uzun süre alkışladı. Sürüsü peşinden gelmeyen çobanlar ise suya girmeleri için çaba sarf etti. Ancak belli bir süre sürünün suya girmemesi üzerine çobanlar jüri tarafından başarısız görünerek yarışmadan elendi.
Yarışmaya katılan çobanlar, koç ve koyunlarını yetiştirmek için büyük çaba sarf ettiklerini ve yılarca uğraştıklarını dile getirdiler. Bazı çobanlar ise, koyunlarını maniler ile yetiştirdiklerini ve yarışmanın olmazsa olmazının maniler olduğunu dile getirdiler.
Bu yılki yarışmanın birincisi Çal ilçesi Yukarıseyit Mahallesinden Arif Lahnacı, ikincisi Baklan ilçesinden Baran Hüseyin Kurca olurken, üçüncüsü ise yine Yukarıseyit Mahallesinden İbrahim Kuzdere oldu.
Bu yıl çobanlar verilecek olan ödüllerin yangın bölgelerine gönderileceğini belirten Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan, “Bu sene festivalimizin 848’incisini yapıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Festivalin özelliği Türkiye’de tek olması. Ayrıca burada Türklerin insan sevgisi kadar hayvana ne kadar değer verdiğinin en güzel örneklerinden bir tanesi. Bu yıl çok önemli bir durum var. Bu sene ödülleri ve elde edilen tüm paraları Antalya ve Muğla’da orman yangınlarının olduğu köylere bağışlayacak” dedi.