Denizli’nin Acıpayam ilçesinde yaşanan 5.5 büyüklüğündeki depremde evleri yıkılan depremzedeler, Ramazan ayının ilk gününü çadır ve konteynırlarda geçirdi. Deprem bölgesinde yaşamanın hala zor olduğunu söyleyen depremzedelerin bazıları karanlıkta tek başına orucunu açarken bazıları ise kendilerine konteynır verilmemesine tepki gösterdi.
Denizli’nin Acıpayam ilçesinde 20 Mart tarihinde 5.5 büyüklüğündeki depremin yaşandı. Evleri yıkılan ya da hasar gördüğü için evine giremeyen vatandaşlar Ramazan ayını çadırlarda ya da konteynırlarda geçiriyor. İlk orucunu çadırlarda açan bazı vatandaşlar kendilerine konteynır verilmesini isterken, konteynırı olanlar ise konteynır içerisindeki eksiklerinin giderilmesini istiyor. Çadırlarda yaşadıkları için temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çektiklerini öne süren depremzede vatandaşlar, yemeklerini yaptıkları ateşlerde pişirip çadırlarda oruçlarını açtı. Kendilerine çeşitli gerekçelerle konteynır verilmemesine tepki göstererek yetkililerden yardım istedi.
Apa Mahallesi’nde 10 yıldır yalnız yaşayan 79 yaşındaki Baki Kaya, 20 Mart tarihinde yaşanan depremde evsiz kaldı. AFAD ekiplerinin verdiği çadırda 3 gün öncesine kadar hayatını devam ettiren Kaya, Ramazan ayına ise kendisine verilen konteynırda girdi. Ramazan ayının ilk orucunu yalnız yaşadığı konteynırda kendi yaptığı menemenle açan Kaya, konteynırda elektrik bağlanmaması nedeniyle zorluk çektiğini söyledi. Deprem anında yıkılan evinden zor kurtulduğunu aktaran Kaya, “Depremde bulaşık yıkıyordum evim yıkıldı. Canımı son anda kurtardım. Şimdiye kadar verilen çadırda yaşadım artık konteynırda yaşıyorum ama buranın da elektrik sorunu var. Karanlıkta yaşamak zorunda kalıyorum.” dedi.
Yaşanan depremde evi yıkılan ve eşiyle yaşadığı çadırda ilk iftarını açan Ramazan Güngör (65), kendilerine konteynır verilmediğini ifade ederek, “İlk orucumuzu çadırda açtık. Kent merkezinde oğullarımın yaşadığı ev benim üzerime olduğu için bize konteynır vermediler. Biz bundan ayrılamayız, her şeyimiz burada. Ben burada büyüdüm her şeyim burada. Bu köyde hayallerim var, atalarımdan kalan bu yerlerden gidemem. Konteynır istiyoruz, yaşam burada bizim için çok zor.” diye konuştu.
Kent merkezinde sigortalı olarak çalışan ve 3 parmağı sakat olan Mehmet Yılmaz (52), kendisine verilen çadıra ek olarak yaptığı yaptığı çadırda hayatını devam ettirmeye çalıştığını ve 10 yaşındaki çocuğunun zorluk çektiğini belirterek, “Sigortalı bir işte çalıştığım için bana konteynır verilmedi. Asgari ücretle çalışıyorum aldığım para yetmiyor. Borçlarım var, paranın yarısı yol parasına gidiyor. Konteynır verilmedi, yardım istiyorum” şeklinde konuştu.