Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Eylül tarihinde yaptığı açıklamada hükümlü Ayşe Ö.’nün sağlık durumu göz önünde bulundurularak Ceza İnfaz Kurumuna alma veya bu yönde yakalama gibi işlemler yerine 5275 sayılı Kanun’un 16. maddesi uyarınca ağır hastalık nedeniyle infazın ertelenmesine ilişkin hükümlerin uygulamaya konulduğu, başsavcılık tarafından adı geçenin infazın ertelenmesi talebinin değerlendirilmesi için ilgili Kanun hükmü gereğince İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor beklendiği belirtilmişti. Geçen süreç içerisinde Ayşe Ö.’nün Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Tıbbi Onkoloji Bölümü’nün hastalığın ilerlemediği ve patolojik bir bulgu saptanmadığı yönündeki tetkik sonuçları ve diğer raporları Adli Tıp Kurumu’na iletildi. İçerisinde onkoloji uzmanının da bulunduğu çeşitli alanlarda uzman 9 doktordan oluşan İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu’nun 1 Ekim tarihinde oy birliğiyle hazırladığı rapora göre, Ayşe Ö.’nün tetkiklerinde nüks veya metastaz bulgusuna rastlanmadığı, tedavisiz bir şekilde düzenli aralıklarla takip edildiği, aktif tedavi almadığı tespit edilerek, hayatını cezaevi şartlarında yalnız idame ettirebileceği ve düzenli poliklinik kontrolü sağlanarak cezasının infazına cezaevinde devam edilebileceği sonucuna varıldı.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın raporu doğrultusunda yasal zorunluluk gereği hükümlü Ayşe Ö.’nün “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan kesinleşen 9 yıl 4 ay 15 gün cezasının infazı için ikamet ettiği Denizli’deki adresine en yakın Ceza İnfaz Kurumuna alındığı öğrenildi.
Konuyla ilgili Gazeteci İsmail Saymaz’ın attığı tweet gündem oldu. Saymaz tweetinde;”Ayşe Ö.’nün dosyasını okudum. ByLock’tan ve sohbet ablalığından 9.5 yıl ceza verip… Dördüncü aşama kanserken cezaevine atmak vicdana sığmaz. Bu insanı ölüme göndermektir. Üstelik eşi de tutuklu. Bakıma muhtaç çocuğu var. Ailesi fukara. Bu adalet değil, apaçık adaletsizliktir.”dedi.