Büyük Menderes İnisiyatifi günden güne yok olan nehrini kurtarmak için çalışmalarını hızlandırdı. Büyük Menderes İnisiyatifi Dinar temsilcisi Soner Özdemir son durumla ilgili açıklama yaptı.
Özdemir, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
Sorunun en önemli sebeplerinden birisinin yanlış sulama yöntemi olduğu “Hızla kıtlık sınıfına giden bir havzada yaşıyoruz. Öncelikle vahşi sulama dediğimiz, dünyanın terk ettiği sulama biçimini bırakıp damlama şeklinde sulamaya geçmemiz gerekiyor. Vahşi sulama, toprağın en verimli kısımlarını erozyona uğratıyor, aynı zamanda toprağı çoraklaştırıyor”
“Büyük Menderes İnisiyatifi olarak çözüm önerilerimizden biri: Kurumayı ve kıtlığı durdurma adına damlama sulama sistemini kullanan çiftçilere su ücretsiz olmalı. Böylece hem tarımsal üretimde en yüksek kalitenin korunduğu hem de suyun en verimli kullanıldığı bir ortam yaratabiliriz. Bunun haricinde sadece Büyük Menderes havzasında değil Türkiye’deki tüm havzalarda ürün-su ihtiyacı analizi yapılmalı, atık su yönetimi revize edilmeli.”
Büyük Menderes İnisiyatifi’nin yürüttüğü ekoloji mücadelesine herkesin destek vermesi gerektiğini söyleyen Soner Özdemir, “Bilgilendirme toplantılarımız, sergilerimiz, farklı çalışmalarımız olacak. Önümüzdeki süreçte toplumun farkındalığını ve desteğini artırmak için çabalayacağız. Tüm siyasi partilerden ve sivil toplum kuruluşlarından bu eylem planına destek bekliyoruz”
BÜYÜK MENDERES NEHRİ YOK OLMASIN! BİR İMZA VER!
Binlerce yıldan beri insanlığa geçim kaynağı olan, insanlığa can veren, yaşam veren Büyük Menderes Nehri kuruma ve yok olma noktasına gelmiştir. En verimli topraklara ve bitki örtüsüne sahip Büyük Menderes Havzası çölleşme tehdidiyle karşı karşıyadır.
Büyük Menderes Nehri’ne bir yıl içinde 400 milyon tondan daha fazla endüstriyel atık su, kentsel atıklar, jeotermal akışkanlar ve zeytin karasuları bırakılmaktadır. Alıcı ortama her gün, her saat bu deşarjlar yapılmakta, hiçbir idari önlem alınmadığı gibi toplumsal bir tepki de oluşmamaktadır.
Tüm bunların sonucunda Büyük Menderes Nehri ülkemizde “en kirli 3. Nehir” konumuna gelmiştir. Nehrin suyu sulama vasfını yitirmiş, tarımsal sulamada kullanılamaz hale dönüşmüştür.
Gerek iklim krizinin artan etkisi, gerek bölgede yanlış gölet, baraj, su tutma uygulamalarının var olması, gerekse de HES’ler nedeniyle kuraklık ve su yoksunluğu had safhaya çıkmıştır. Tarımda fakirleşme, ürün kalitesinde oluşan bozulma, gıdada seçeneksiz ve güvencesiz kalma, gelir dengelerinde büyük adaletsizliklerin oluşması gibi sosyal sonuçlar halkı canından bezdirmektedir.
Ortaya çıkan bu olumsuzlukların bir an önce sona erdirilmesi adına;
Büyük Menderes Nehri’nin ve havzasının temizlenebilme şartlarının oluşturulması için,
Kirlenmeyi yaratan yer, kişi, kurum ve şartların tespit edilerek çözüm yollarının bulunması için,
Akarsuyun ve içme suyunun yönetsel planlamasının tek bir merkezden programlanarak yönetilebilmesi için,
Oluşan tüm gelir kayıplarının, zarar ve ziyanın tazmin edilebilmesine imkan verilmesi doğrultusunda TBMM’de bir komisyon oluşturularak; “Büyük Menderes Nehri’nin kurtarılması acil eylem planı” adıyla yasal düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz
