Yüksek Mahkeme; cep telefonu ile iş arkadaşlarının özel görüşme ve konuşmalarını kayıt altına aldığı gerekçesiyle işten çıkartılan işçiye tazminat ödenmemesi gerektiğine hükmetti.
İşten çıkartıldığını öğrenen işçi, İş Mahkemesi’nin kapısını çaldı.
İşçi, haklı bir neden olmaksızın işten çıkarıldığını belirterek, kıdem ve ihbar tazminatları, son aya ait ücret, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti. Davalı işveren, davacının iş akdinin haklı nedenle sona erdirildiğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etti. Mahkeme, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verdi. Kararı, davalı vekili temyiz etti.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı. Davacının, iş arkadaşlarının özel görüşme ve konuşmalarını kendi cep telefonu ile gizlice kayıt ettiğinin vurgulandığı Yargıtay kararında; “Fesih öncesi davacı işçiden yazılı savunma talep edildiği ancak davacı işçinin savunma yapmadığı, iş akdinin 6 iş günlük hak düşürücü süre içinde feshedildiği anlaşılmaktadır. Çalışma arkadaşlarının özel hayatına doğrudan müdahale ve şikayete konu edilmesi halinde suç teşkil eden feshe konu eylemin haklı fesih ağırlığında olduğu ortadadır. Mahkemenin eylemin sübutunu kabul ile birlikte bu durumun ancak geçerli feshe konu edilebileceği şeklindeki kabulünün ise yerinde olmadığı, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Sonuç itibariyle davalı işveren fesihte haklı olduğu için davacının kıdem ve ihbar tazminatları taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır. Mahkeme hükmünün oy birliği ile bozulmasına karar verilmiştir.” ifadeleri yer aldı.
İHA