Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce Denizli’de basın toplantısı gerçekleştirdi. İnce, Denizli’den diğer partilere oy veren seçmenlere büyük davette bulunarak” AK Partililer 20 yılın sonunda duvara tosladık. Bunlar 1200 odalı saraylarında ejder meyveli smoothie içiyorlar. Bırakın artık bunları. Bunlar kenar mahallede büyümüş, imam hatip mezunu fakir fukara çocukları artık değil. Bunlar sizi unuttu. Burada artık yepyeni bir parti var. Artık sizi Memleket Partisi’ne bekliyorum. CHP’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Yıllarca ben de oy verdim. Bir metin imzaladılar. Atatürk diyemiyorlar, laiklik diyemiyorlar, tarikat cemaatler eğitime karışamayacak diyemiyorlar, İstanbul Sözleşmesi diyemiyorlar. CHP’li kardeşlerim benim gittiği gibi siz de gidin artık. Atatürk’ün partisi burası. Onlar Atatürk’ün partisi değil. İmza attığı metinde Atatürk’ün ismini bile geçiremiyorlar. HDP’li kardeşlerime sesleniyorum. Onlar Türkiye partisi olamazlar. Terörle arasına mesafe koyamazlar. Gel Türkiye partisi olalım.”dedi.
Memleket Partisi Genel Başkanı, Denizli’de basın toplantısı gerçekleştirdi. Bir dizi programa katılmak için Denizli’ye gelen İnce, basın mensupları ile buluştu.
Muharrem İnce’nin açıklamaları şu şekilde;
Balıkesir’de pazar yerini gezdim. Pahalılıktan şikayet etmeyen yok. Mart başında kuru soğan 1.5 lirayken, şimdi 5 lira olmuş. Patates 2-3 liradan 9 liraya, domates 20 liraya yükselmiş. Türkiye’nin her yerinde Pazar yerinden, mutfağa yangın var. Ekonominin başına getirdikleri Nebati; ”Türk lirası en düşük yerde, vatandaş rahat olsun’ diyor. Türkçe meali biz bu ülkeyi batırdık diyor. Türk lirasının itibarı yok diyor. Erdoğan;’Para, bayrak gibi milli marş gibi ülkenin gücünü gösterir’ demişti. Yani milletin de devletinde TL’nin de itibarı kalmamış. Ete yüzde 48 zam geldi. Yüzde 30 kapıda bekliyor. Nisan sonunda süt ve süt ürünlerindeki pahalılığı göreceğiz. İnsanlar yem alamıyor. Böyle olunca iki seçenek kalıyor ya ineklere diyet yaptıracaklar ya da inekleri kesecekler. Fakir fukara için zor günler geliyor. Neden? Türkiye üretmiyor. İthalatla bu işi çözeceklerini sandılar. Bereketli toprakların fakir çocukları olduk. Hasat dönemini bekleyeceğimiz yere Rusya’dan gelen gemileri bekler olduk.
Kur korumalı mevduat ile ‘Nas’ı unuttular. Bu hesaba 100 bin lira koyanların parası Aralık’tan bugüne 125 bin TL oldu. 5 binini banka verecek. 20 binini devlet hazinesi verecek. 25 bin kişiye 85 milyonun parasını verecekler. Bu parayı tarıma verselerdi, mazotun yarısını devlet karşılasaydı bugün ekmek fiyatı bu olmazdı.
Hükümetin destekçisi Bahçeli var. 200 lira olan köprü ücreti için ‘Paranız yoksa yüzerek geçin’ diyor. Sen nasıl milliyetçisin? Milliyetçi kardeşlerim bu laf sizi rahatsız etmedi mi? Bahçeli’nin bilmediği köprüden geçmeyen de para ödüyor. Çünkü garanti verilmiş. Sayın Bahçeli, ister kelebek, ister serbest stil yüz, ister sırt üstü yüz hepsinde para ödüyorsun. Ey ülkücüler ey milliyetçiler siz bu sözlerin ardından hala bu partide duracak mısınız?
Denizli’den büyük davette bulunuyorum. AK Partililer 20 yılın sonunda duvara tosladık. Bunlar 1200 odalı saraylarında ejder meyveli smoothie içiyorlar. Bırakın artık bunları. Bunlar kenar mahallede büyümüş, imam hatip mezunu fakir fukara çocukları artık değil. Bunlar sizi unuttu. Burada artık yepyeni bir parti var. Artık sizi Memleket Partisi’ne bekliyorum. CHP’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Yıllarca ben de oy verdim. Bir metin imzaladılar. Atatürk diyemiyorlar, laiklik diyemiyorlar, tarikat cemaatler eğitime karışamayacak diyemiyorlar, İstanbul Sözleşmesi diyemiyorlar. Ali Babacan Ergenekon’u, Balyoz’u yeniden yargılayacakmış onunla aynı masaya oturuyorlar. CHP’li kardeşlerim benim gittiği gibi siz de gidin artık. Atatürk’ün partisi burası. Onlar Atatürk’ün partisi değil. İmza attığı metinde Atatürk’ün ismini bile geçiremiyorlar. HDP’li kardeşlerime sesleniyorum. Onlar Türkiye partisi olamazlar. Terörle arasına mesafe koyamazlar. Gel Türkiye partisi olalım. Bu bir büyük davettir. Bunların hepsi eskiler. 20 yılda Türkiye’yi batıran parti hala birinci. Oy kaybediyorlar ama muhalefet büyümüyor. Neden muhalefet çözüm üretmiyor.
Bugün iktidar da muhalefette sorunu markette sanıyor. Sorun tarlada, ahırda. Tohumu, mazotu, gübreyi, ilacı çözmeden bu pahalılığı çözemezsin. Bu iş markete mektup yazmakla olmaz. Bunlar hayatında tarlaya gitmemiş. Cumhurbaşkanlığına adı geçen isimler arasında iddia ediyorum, 85 milyona en ucuz eti, ekmeği ben yediririm. Sorunu kökünden halledeceğiz. Sivrisineğin ağzına ilaç dökerek sorunu halledemezsin. Bataklığı kurutacaksın. İş bekleyen 2-3 diplomalı kardeşilerim, yönetmelikle aile düzeni bozulan polisleri, üç kuruş emekli aylığını işsiz çocuklarıyla paylaşan emekli kardeşlerim, Ergenekon, Balyoz karşı direnenleri, ataması yapılmayan öğretmenleri, çekip gidin denen doktorları, EYT’liler, tarlasına gübre atamayan çiftçileri Memleket Partisi’ne bekliyorum. Çözümleri sayıyorum; Tarım envanterini çıkaralım. Tarımda da çalışan kadınların sigortasını devlet ödesin. Çobanların sigortasını devlet ödesin. Tarımda çalışanlara yıpranma getirelim. Gübre desteği verelim. Mazotu yarı yarıya bölelim. Türk çiftçisi 4 milyar litre mazot tüketiyor. Bunun 10 lirasını versek 40 milyar lira yapar. Bu 3 milyar dolar yapar. Suriyelilere verdiğin para 50 milyar dolar. Onu vereceğine Türk çiftçisine ver de peyniri ucuza yiyelim. Bu çözümler için Memleket Partisi tüm kadrolarıyla hazır. Bizim sloganımız tek ‘Ne Cumhur Ne Millet Tek Yol Memleket’ diyoruz.
HABER: ORAL CAN TATAR