1071’de Alp Arslan Malazgirt ovasının yakınlarında Bizans birliklerini gördü. Bizans ordusu sayıca Türk ordusundan epey fazlaydı. Savaştan sağ çıkamayacağını hisseden hükümdar önce elçiler aracılığıyla barış teklifi götürdü. Ancak Bizans bu teklifi “korkaklık” olarak yorumladı ve kabul etmedi. Alp Arslan, ordusuna yenileceklerine olan hislerini belli etmemeye çalıştı ve etkili bir konuşma yaptı. Türk ordusunun atlı okçulardan oluşması büyük avantaj sağladı. Bu durum Bizans askerlerinin büyük bir kısmının kaybına neden oldu. Bizans’ın asker sayısı hala oldukça fazlaydı. Alp Arslan son olarak üstün savaş zekasını kullanarak “HİLAL TAKTİĞİ”ni kullandı.Savaşa çıkmadan ordusunu meydana hilal şeklinde dağıtan Alp Arslan geri çekildi. Bizans ordusu Alp Arslan’ın kaçtığını düşünerek daha hızlı üstüne geldi. Bizans ordusu yeterince içeri girince ordunun sağ ve sol kollarındaki askerler Bizans ordusunu tamamen sıkıştırdı. Alp Arslan’ın üstün savaş zekası ve Türk ordusunun at üstünde ok kullanma becerisi ile şanlı zafer kazanıldı. Bizans İmparatoru Romen Diyojen bir süre esir edildi. Anadolu’nun kapıları tamamen Türk milletine açıldı.
Malazgirt Savaşı, şanlı Türk ordusunun zekasını ve savaş becerilerini gösteriyor. Bizans ordusu sayıca Türk ordusundan fazla da olsa savaşı Anadolu Selçuklu Devleti kazandı. Alp Arslan’ın hilal taktiği, ordunun çoğunluğunun atlı okçulardan oluşması, ordunun iyi organize olabilmesi sayesinde savaşı Malazgirt Meydan Muharebesi’ni kazandık. Türk ordusunun maneviyatı da çok yüksekti. Alp Arslan, savaşa çıkmadan önce kendi içinde yenileceklerini de düşünse askerlerine bunu hissettirmedi. Kısa ve etkili bir konuşma ile askerlerine destek oldu. Ve Malazgirt Zaferi ile Anadolu’nun kapıları Türklere açıldı. Bu durum Haçlı Seferleri ve Osmanlı İmparatorluğu’na varacak tarihi bir süreci başlattı.