Sanatçı Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın bir televizyon kanalı’nda yaptığı konuşmalar nedeniyle açılan soruşturma ve soruşturmanın sürdürülüş biçimi ile ilgili Eğitim-İş Denizli Şubesi Başkanı Namık Kemal Aydoğan bir açıklama yayınladı. ‘Vatansever sanatçılarımızın yanındayız’ diyen Aydoğan, Akpınar ve Gezen’e Denizli’den destek verdi.
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Denizli Şubesi Başkanı Namık Kemal Aydoğan, Sanatçı Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’a açılan soruşturma ile ilgili açıklama yaptı. Eğitim-iş’in Gezen ve Akpınar ile ilgili yayınladığı açıklamada;
İktidarın eleştiriye, farklı seslere tahammülsüzlüğü iki kıymetli sanatçımız hakkında başlatılan soruşturmayla bir kez daha kendisini göstermiştir.
Faşizmin ne kadar kötü, diktatörlüğün ne kadar tehlikeli olduğunu anlatan ve bir arada huzur içinde yaşamanın önemine vurgu yapan Metin Akpınar ve Müjdat Gezen, önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “sanatçı müsveddeleri” denmek suretiyle hakarete maruz kalmış, ardından hak etmedikleri halde haklarında soruşturma başlatılmıştır.
Erdoğan’ın iki aydınımız hakkında “bedelini yargıya verecekler” demesi üzerine, hafta sonu demeden, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanını hedef alarak hakaret içerikli sözler söyleyip darbe ve ölüm tehdidinde bulundukları” iddiasıyla soruşturma başlatılması, yargı bağımsızlığının ne noktada olduğunu tekrar göstermiştir.Faşizmin ne illet bir hastalık olduğunu insanlık tarihi, diktatörlerin sonlarının ise acılı olduğunu dünya siyasi tarihi ortaya koyarken, bu kesin bilgileri paylaşmanın suç olması anlaşılmazdır. Ve hatta faşizm ve diktatörlük konusunda birilerinin üstüne alınması demektir ki bu da üzerine ayrıca düşünülmesi gereken bir konudur.
Sanatçılar, bir toplumun öğretmenleridir. Onlar, düşün dünyasına açılan kapının rehberleridir. Erdoğan, sanatçı sıfatını sadece özel uçağına binenlere layık görse de, Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Sanatçı el öpmeyendir”.
Kulak kabartmak gerekir ki, insanlık tarihi, bin bir zulme maruz kalmasına rağmen doğruları söylemekten şaşmamış ve bu sayede ölümsüzleşmiş yüzlerce aydının ismini hala fısıldamaktadır.
“Faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir” sözünün canlı kanıtı gibi günlerden geçerken, kendisine dayatanları değil düşündüklerini söyleyen aydınlarımızın, vatansever sanatçılarımızın yanındayız.
Eğitim İş olarak uyarıyoruz: Bu iki sanatçımızın can kattığı eserlerden, sevgiyi, yurttaşlığı, dostluğu, yoldaşlığı öğrenen onca nesle, şimdi bu değerlerin çöp olduğunu anlatamazsınız. Kurmaya çalıştığınız baskı rejimi, toplumu daha fazla kutuplaştırmaktan başka bir şeye yaramayacaktır. Toplumun, vicdana giden damarları olan sanatçılarımızla uğraşmaktan derhal vazgeçiniz. Çünkü Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz. Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatkâr olamazsınız!”
İfadelerine yer verildi.