Çamlık’ta geçen hafta başına poşet geçirilmiş halde cenazesi bulunan 27 yaşındaki Nevzat Atik’in 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 19 ay tutuklu kaldığı ve beraat ettiği öğrenildi. Darbe girişimi olmasa teğmen olarak göreve başlayacak olan Atik’in cezaevinden çıktıktan sonra garsonluk yaptığı belirtildi.
Geçtiğimiz 6 Ocak’ta Çamlık mesire alanında, Nevzat Atik’in (27) başına poşet geçirilmiş haldeki cesedi bulundu. Yanında bulunan tüpten çakmak gazı soluduğu sanılan Nevzat Atik’in cesedinin donmuş olmasından akşam saatlerinde yaşamı yitirdiği üzerinde durulurken, kesin ölüm nedenin tespiti için otopsi yapılacağı bildirildi.
Oda TV Yazarı Müyesser Yıldız, Nevzat Atik’in hayat hikayesini bugün köşe yazısına taşıdı. Yıldız, Atik’in 15 Temmuz Darbe girişimi sırasında askeri öğrenci olduğunu, darbeye karışmaktan 19 ay cezaevinde kaldıktan sonra beraat ettiğini yazdı.
Yıldız yazısında; Atik’in Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve “SUTASAK- Subay Temel Askerlik ve Subaylık Anlayışı Kazandırma” olarak bilinen davada yargılandığını belirtti. Atik’in 10 ay sona ilk ifadesini verdiğini, 19 ay sonra beraat ederek çıktığını belirten Yıldız, “Çıktıktan sonra otellerde garsonluk yapmış, intihar edeceğine ihtimal verilmiyor” dediği Atik’in ifadesini de yayınladı.
Yıldız’ın yazısında yer verdiği Nevzat Atik’in ifadesi şöyle:
“Sayın Başkan, değerli üyeler; Ben Nevzat Atik. 1991 yılında Denizli’de doğdum. İlkokulumu Hacı İbrahim Demireren Cumhuriyet İlköğretim Okulunda, liseyi Denizli Anafartalar Lisesinde Okudum. 2010’da Sakarya Üniversitesi Coğrafya Bölümünü kazandım. 2014’te mezun olup formasyon eğitimimi aldım. Babam inşaat ustası müteahhit. Annem emekli ev hanımıdır. Olay günü 21:30’da içtima alındı. Afyon gezisi ile ilgili bölük komutanımız Sefa Özkan bilgiler verdi. Ben Sefa Özkan’ın emriyle gezi için ayrılan yiyecekleri, içecekleri almak için kumanyaların olduğunu yerde bekliyordum. Bu sırada Önder Biberoğlu, ‘silah başına’ diyerek, alarm verdi. Daha önce de bir çok defa alarm verilmişti. Gene tatbikat olduğunu düşündüm. Rastgele şarjörsüz bir silah aldım. Otopark bölgesinde toplandık. Orada ilk defa gördüğüm üst rütbeli komutanlar vardı. Bir tanesi olağanüstü bir durum olduğundan bahsetti. Yeterli hukuk bilgim ve askeri tecrübem yoktu. Her şey çok karışıktı, bilgi kirliliği vardı. Ne olduğunu kavrayamadım. Daha sonra yemekhaneye gittik. Oradan tören alanına geldik. Okulun güvenli olmadığı, daha güvenli bir bölgeye götürüleceğimiz söylendi. Helikoptere rastgele bindik. Genelkurmay’a gittik, ancak ben nereye gideceğimizi bilmiyordum. Genelkurmay olduğunu saatler sonra fark ettim. Orada sabaha kadar bekledim. Hiçbir kanunsuz olaya karışmadım. Aklımda hep kaçmak vardı. Ama sabaha kadar fırsat bulamadım. Yanımızda tanımadığım rütbeliler vardı. Ara ara havaya ateş ediyorlardı. Bir ara oraya gelen Uzman Çavuş ya da erin yanındaki aynı rütbedeki kişiye, ‘bugün en az 50 kişiyi vurdum’ dediğini duydum. Şaka mı söylüyor bilmiyorum. Ancak görsem hatırlayamam. Sabah saatlerinde Kudret Türkarslan kursiyerlerin bir binada toplandığı söyledi. Bunun üzerine oraya gitmeye kalktım. Ancak rütbeliler engelledi. Daha sonra gizlice kaçtım. Oradan da Polis Akademisi’ne demirlerden atlayarak, sığındım. Birçok arkadaşımın yaşadığı kötü muameleye ben de maruz kaldım. İddianamede genel bir suçlama yapılmaktadır. Şahsıma yönelik bir suçlama yoktur. İsmim sadece ilk bölümde sanıklar listesinde geçmektedir. İddianamede silahların kasıtlı olarak rastgele verildiği söylenmekte, ancak Kara Harp Okulu’ndaki eğitimimizde her zaman rastgele aldığımız bilinmemektedir. Silahım boş ve şarjörsüzdür. Kimseye ateş etmedim. Başka hiçbir silah kullanmadım. Kimseye doğrultmadım. Darbeye destek verecek hiçbir eylemde bulunmadım. Kaçma fırsatım olmadığı için kaçamadım. Yanımda cep telefonum yoktu. Kim darbeci, kim Fetöcü, kim devlet millet yanlısı belli değildi. Okulun hazırladığı idari tahkikattan da anlaşıldığı gibi, güvenli bir bölge denilerek kandırıldık. Helikoptere can güvenliğimiz için bindik. HTS kayıtlarım temizdir. Fetö terör örgütü ile bir bağım yoktur. Bylock kullanmadığım raporlarda sabittir. Hiçbir Fetö kuruluşunda çalışmadım. Yapılan incelemede silahımın temiz olduğu anlaşılmıştır. 1 Dolarım yoktur. Bankasya ile bir alışverişim hiç olmadı. Ailemden, akrabalarımdan Fetö terör örgütü ile bağlantısı olan, ihraç olan ya da işlem yapılan hiç kimse yoktur. Hiçbir adli kaydım bulunmamaktadır. Aleyhime hiçbir delilin bulunmaması 10 aydır tutukluğum ile yaşadığım mağduriyetin giderilmesini, önce tahliyemi, sonra da beraatimin verilmesini yüce mahkemeye arz ederim.”
Öte yandan, Atik’in ölümüyle ilgi soruşturma sürüyor. Atik’in başına poşet geçerek intihar mı ettiği, bu şekilde öldürüldüğü mü, yanındaki çakmak gazından kaynaklı bir ölüm mü olduğu yoksa soğuktan donarak mı öldüğü soruşturma sonucunda açığa çıkacak.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN LİNKİ TIKLAYIN:
https://odatv.com/yazar/muyesser-yildiz/ormanda-basina-poset-gecirilmis-halde-olusu-bulunan-genc-kimdi–13011912.html