Denizli’nin deneyimli siyasetçisi ve iş insanlarından Sedat Dermici’den Ramazan Bayramı öncesinden vatandaşın, Denizli’nin, ülkenin içinde bulunduğu kötü durum hakkında önemli açıklamalar geldi. Egeyön TV’ye konuşan Demirci; “Üreticinin ürettiğini satamadığı, üretimde yoksulluk çektiğimiz dönem yaşıyoruz. Türkiye savruluyor. Vatandaşımızın bayramda akraba ziyaretine gitmesi imkansız. Tatil zaten hayal. Uzak iller çoluk çocuk giderdik. Mazota gelen zamların ardından ulaşım Türkiye’de lüks hale geldi.”dedi. Demirci, yeni dönemde iktidar değişikliğine vurgu yaparak Denizli’de kendisinin ve tüm CHP’lilerin göreve hazır olduğu mesajını verdi.
CHP Merkezefendi eski İlçe Başkanı ve partide çok sayıda görevde bulunan Sedat Demirci, Türkiye’de art arda gelen zamlar, yaşanan ekonomik buhran hakkında Egeyön TV’ye açıklamalarda bulundu. Demirci, Ramazan Bayramı öncesinde vatandaşın zor durumda olduğunu belirterek bu sene ziyaretlerin bile imkansız hale geldiğini belirti.
İşte Sedat Demirci ile gerçekleştirdiğimiz röportajımız;
Bu ekonomik nedenlerle ziyaretler azalacak gibi duruyor. Sizin duruma yorumunuz nedir?
Ben her zaman sokaktayım. Cadde esnafım, halk ile sürekli iç içeyim. Dün pazar yerlerini gezdim. Pazarlar yangın yerine dönmüş. Halkımız gelen zamlardan dolayı bunalma noktasını geçmiş. Buhrana, açlığa, yoksulluğa dönüşmüş. Artık halkın gıdaya erişememesi haline gelmiş. Üreticinin ürettiğini satamadığı, üretimde yoksulluk çektiğimiz dönem yaşıyoruz. Türkiye savruluyor. 1 yıldır gelen zamlar halkımızı açlığa mahkum etti. Buradan çıkış sürecini iyi değerlendirmek lazım. Bunun için temel ekonomi politikaları, devletin sosyal yardım ve destekleri çok önemli.
Ben eski bayramları bilirim. Bayramlıklarımızı alır, başucumuza koyar heyecanla beklerdik. Sokağa ne zaman çıkacağız heyecanı olurdu. Akraba ziyaretleri, eş dost ziyaretleri, şeker toplama vardı. Görüyorum ki artık şekerin tadı kaçtı. Vatandaşımızın bayramda akraba ziyaretine gitmesi imkansız. Tatil zaten hayal. Uzak iller çoluk çocuk giderdik. Mazota gelen zamların ardından ulaşım Türkiye’de lüks hale geldi. Önceden köye gider hediyelerimizi verir, yağımızı, sütümüzü alır gelirdik. Böyle bir döngüsel durum vardı. Bu bayram bu da olmayacak. Otogarlar boş. Şehir dışında kalan öğrencilerimiz annesine babasına bayram ziyaretine gelemiyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun üretim vurgusu hakkında ne söylersiniz?
Türkiye’nin 7 bölgesi ayrı ayrı iklime sahip verimli topraklara sahip. Nehirlerinin tüm Anadolu’da kollarının olduğu, büyük havzalara sahip bir ülkeyiz. Bu topraklara insan dikin insan çıkar. Mazota, zirai ilaçlara gelen zamlarla çiftçi üretme yetisini yitirdi. Çiftçi CHP’li belediyelerin tohum benzeri yardımlarıyla döngüsünü sürdürebilir hale geldi. Çünkü ekiyor, üretiyor, satamıyor. Daha pahalısına ithal ediyorlar. Ürün çiftçinin elinde kalıyor. Üretim yoksunu haline geldik. Bunun tek çıkış yolu Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi üretim odaklı olmalıyız. Üretim olmadan hiçbir şey olmaz. Üreteceksiniz, satacaksınız, döviz girdisi olacak. Kalkınmanın yeri topraktır. Geçtiğimiz yaz Denizli’de üreticimiz yatırdığı su parasına rağmen ikinci sulamalarını alamadılar. Üretim olmayınca fiyat yukarıya çıkıyor.
Ülkemizin ve Denizli’nin siyaseti için öngörünüz nedir?
Türkiye, komşu ülkeler, Denizli açısından düşünmek lazım. İktidar değişikliği, sistem değişikliğinin şart olduğu görülüyor. 20 yıldır ülkeyi yöneten siyasi iktidar hala daha süre istiyor. Şunları, bunları yapamadık. Önümüzdeki dönem yapacağız diyorlar. Sorun üreten bir hükümet, çözüm üretemez hale gelmiştir. Eğitim, sağlık, güvenlik temel politikalarımızda hükümet sınıfta kaldı. Bütünleşmiş, birbiriyle barışmış kitleler önemlidir. Bunu bir araya getirebilecek yapı hükümet olmalıdır. Ülkenin tüm dünyaya güven veren bir profil çizmesi gerekiyor. Değişim şart.
Denizli de değişimden, dönüşümden hak ettiği payı alacak. Bu değişimi CHP’li belediyelerin olduğu illerde görüyoruz. Siyasi parti gözetmeksizin bütün yurttaşlara eşit hizmetle hareket edildiğini görüyoruz. Pandemideki yardımlar bunun bir örneğidir. Çünkü Genel Başkanımız, belediye başkanlarına; ‘Rozetinizi çıkarın siz artık halkın belediye başkanısınız’ demişti. Denizli’nin bu değişimden faydalanmasını istiyoruz. Denizli aslında turizmiyle, üretimiyle bir çekim merkezi. Ama bugüne kadar bunun ödülünü almadı. Bunun yansıması sokaktır. Millet ittifakı iktidarında Denizli payını alacak. Burada kişilerin çok önemi yok. Kendi adıma veya bir başka arkadaşımız adına kişisel hedef güderek bir şey yaptığımızı düşünmüyorum. Hepimiz halkımız, partimiz için göreve hazırız. Partimiz bize nerede görev verdiyse bugüne kadar o görevleri yaptık. Ben partide yarım dönem merkez ilçe başkanlığı daha sonra Merkezefendi İlçe Başkanlığı, belediye başkan aday adaylığı, koordinasyon merkezliğinde, mahalle, bina sorumluluğu yaptım. Yine yaparız. Dün olduğu gibi bugün de göreve hazırım.
Sedat Demirci röportajımızın sonunda, ‘Karanlığın zirve yaptığı yer, aydınlığın en yakın olduğu andır’ sözüyle vatandaşların 1 Mayıs İşçi Bayramı ve Ramazan Bayramı’nı kutladı.
Röportaj: Oral Can Tatar