Denizli Genç İş İnsanları Derneği (DEGİAD), üyelerine özel etkinliklerine bir yenisini daha ekledi. 21 Şubat Cuma günü AYDEM işbirliği ile düzenlenen “DEGİAD Buluşmaları” etkinliğinde, Türkiye ve Dünya ekonomisindeki gelişmeler farklı yönleriyle ele alındı.
DEGİAD hizmet binasında Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı ve Finansal Piyasalar Danışmanı Ali AĞAOĞLU moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinliğe, Stratejik Yönetim Danışmanı, Akademi Kurucusu ve ABD Merkez Bankası Fed Eski Araştırma Direktörü Erkin ŞAHİNÖZ ile İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü ve Dünya Gazetesi Yazarı Şant MANUKYAN konuşmacı olarak katıldı. Etkinlikte, “Türkiye ve Dünya’da Ekonomik Öngörüler” başlığı altında Türkiye ve Dünya ekonomisindeki gelişmeler farklı yönleriyle ele alındı.
Yoğun bir katılımla gerçekleşen ve yaklaşık 3 saat süren etkinlikte Corona virüsünün (Covid-19) Çin ekonomisine etkisi, Çin ekonomisindeki sıkıntının dünya ekonomisi üzerindeki etkileri, dolar kurunun Türkiye’deki durumu ve doların niçin bu kadar etkili bir para birimi olduğu, bitcoin, kripto paralar, blockchain teknolojisi, Türkiye’de yerel ve piyasa faizi gibi pek çok konu konuşuldu.
DEGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Urhan gerçekleştirdiği açılış konuşmasında, güncel ekonomik değerlendirmelerin yapıldığı panelin, Denizli’nin müteşebbis insanlarına, sanayicilerine, üreticilerine ve DEGİAD üyelerine yakın gelecekte dünya ve Türkiye ekonomisine yönelik farklı bir pencere açacağını söyledi. Başkan Hakan Urhan konuşmasında, Türkiye ekonomisindeki olumlu gelişmelerin uzun vadeli olması için gerekli gördüğü iki önemli konuya değindi.
Türkiye ekonomisinin gelişimine yönelik reformların sürdürülebilir olması için hukuk ve eğitim alanlarının ön planda tutulması gerektiğini vurgulayan Urhan, “Türkiye’nin ekonomik başarısı için ilk önceliğinin bir hukuk devleti olmasıyla ilgili iradeyi ortaya koyması olması gerekiyor. Gerek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bizlerin gerekse yurt dışındaki yatırımcıların Türkiye’deki hukuk sistemine güvenmesi gerekiyor. Bilinmeli ki; yerli ya da yabancı yatırımcının başına bir problem geldiği takdirde, yatırımcılar hakkını hukukunu arayabileceği bir mekanizmanın var olduğunu bilmeli ve bunun Türkiye Cumhuriyeti devletinin teminatı altında olduğuna inanmalı. Bir diğer önemli husus ise eğitim. Ülkemizi, şirketlerimizi teslim edeceğimiz çocuklarımızı ve gençlerimizi dünya standartlarında, evrensel insan olarak eğitmeliyiz. Fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmeliyiz. İnanıyorum ki Türkiye bu iki konu üzerinde iradesini ortaya koyduğu takdirde, ülkemizin geleceği parlak ve önü açıktır” dedi.
Başkan Urhan’ın konuşmasının ardından Ali Ağaoğlu’nun moderatörlüğünde başlayan forum, Şant Manukyan ve Ersin Şahinöz’ün konuşmalarıyla devam etti.
Konuşmasına corona virüsü ve ekonomik etkilerini bir slaytla anlatarak başlayan Şant Manukyan, Corona virüsü ortaya çıktığında Çin yılının kutlandığını ve piyasalar kapalı olduğundan dolayı henüz virüsün finans sektöründe etkisinin bariz bir şekilde görülmediğini söyledi. 2013 yılında yine Çin’de coronaya benzer olarak ortaya çıkan sars virüsünü hatırlatan Manukyan, “2013 yılında sars virüsü Çin’i vurduğu zaman ülkenin ekonomisinin büyüklüğü 3-4 trilyon civarındaydı. Şu anda baktığımızda ise 14 trilyona dayanan bir büyüklüğü var. Bugün Çin’in dünya tedarik zinciri içerisinde çok ciddi bir ağırlığı var” dedi. Çin’in imalat ihracatındaki payını grafiklerle anlatan Manukyan, “Çin’in dünya imalat ihracatındaki payı %20’ler civarında. Ülkeye baktığımızda virüs sonrası yavaş yavaş Çin’de fabrikaların açılmasının ertelendiğini, insanların sokağa bile çıkamaz hale geldiğini görüyoruz. Bu da beraberinde tedarik zincirinde kırılmaları getiriyor. Çin dünya ticaretinde gerek ihracat gerekse ithalatıyla önemli bir noktada. Çin’deki büyümenin gerilemesi finans piyasalarına da yansıyacak. Dolayısıyla Çin, iç dengelenmesini sağlayamadığı takdirde dünyanın kriz merkezi olmaya devam edecek” dedi.
Dünya ekonomisinde doların yeri ve gücüne de değinen Şant Manukyan, “Piyasa faizlerinin yeniden yükselme riski son derece gerçek. Geçen yıl ortaya çıkan ve resesyon tartışmalarını tetikleyen ABD getiri eğrisinde çarpılma, belli oranda şu anda da ortaya çıkmış durumda. Ancak bu sadece ekonomik yavaşlamanın neden olduğu bir durum değil, ABD dışı aktörlerin çok ciddi miktarda ABD tahvil talebi söz konusu. Bizler gibi sıradan insanlar için bir yatırım aracı olabilen ABD tahvillerinin sistem içinde asıl yeri teminat piramidinin en tepesinde olmasından kaynaklanıyor” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin büyüme kompleksinde olduğunu ifade eden Şahinöz ise, “Türkiye, dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birisine sahip. Mesele büyük olmak değil. Büyümeyi bırak, iyi olmaya bak. Türkiye’nin ıskalama lüksü yok. Dönüşüm hiç bu kadar hızlı olmamıştı. Hiç de bu kadar yavaş olmayacak. Yeni dönem diyor ki; her şeyi bil ama bir konuda en iyi ol. Şirketlerde, insan kaynakları yönetiminde eksiğimiz var. Finansal olarak yönetimde zayıfız. Riski yönetemiyoruz. Dönüşümü yönetemiyoruz. Ortalama olarak bu ülkede bir şirket 14 yıl yaşıyor. Şirketinizin borcu olabilir ama en fazla kârınızın 3 katı kadar. Amerika’dan kur şoku gelmediği sürece, ambargo gelmediği sürece gönlünüz rahat olsun. 750 milyar dolarlık bir ekonomiyiz. Ekonomimizin beşte biri kadar parayı vatandaş bankada tutuyor. Uzun vadeli değil kısa vadeli esnek planların yapılması gereken bir dönem. Bu bir ömre sığan kariyer olmayacak. İş yeri yok, iş var. Proje tabanlı sözleşmelerin yapılacağı yeni bir dönem. En önemli kültürümüz; işbirliği yap, büyüklük kompleksine girme. İyi ol, küçük kal, iyilerle ittifak yap. Senden daha iyilerle ittifak yap ki seni de yukarıya çeksin” ifadelerini kullandı.
Konferans sonunda konuşmacılar, iş adamlarının sorularını cevaplandırdılar. Soru-cevap kısmının ardından ise etkinliğin sponsoru AYDEM adına AYDEM Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhan Saldanlı konuşma yaptı. Saldanlı konuşmasında “Dünyada eksen kayması diye bir şey var. Artık bitcoin çıktıktan sonra bu Amerika’nın dolardan sağladığı avantaj olmayacak ve eksen kaymasından dolayı bugün Avrupa’nın nüfusu kadar Çin’de Avrupa gibi yaşayan bir topluluk var. Dünyaya daha çok refah yayılıyor diye düşünüyorum. Bu belki de benim yatırımcı özelliğimden dolayı daha iyimser bakışımdan kaynaklanıyordur” dedi ve emeği geçen ve katılım gösteren üyelere teşekkür etti.