Ücretli poşet yasasından sonra sektörde işlerin yarıya indiğini aktaran ambalaj üreticileri, “Yılbaşından itibaren tüm Türkiye’de plastik üretiminde yüzde 50 oranında ciddi bir düşüş var. Hem işverenler hem de işçiler mağdur durumda” dedi.
Denizli’de faaliyet gösteren plastik ambalaj üreticileri bir araya gelerek ücretli poşet yasasından sonra sektörde yaşanan sıkıntıları anlattı. Üreticiler özellikle yasadan sonra poşetten elde edilen gelirin marketlerin cebine girmesinden dert yandı. Çevreyi plastiğin değil bilinçsiz kullanımın kirlettiğini öne süren üreticiler, ücretli poşet yasasından sonra üretimin yüzde 50 düştüğünü, Türkiye’deki diğer üreticilerle yaptıkları görüşmelerden aldıkları sonuçlara göre Türkiye genelinde yaklaşık 2 bin 500 kişinin işsiz kaldığını ve ilerleyen zamanda bu sayının yaklaşık 10 bin olacağını söyledi.
Denizli’de plastik ambalaj üretimi yapan Zafer Özer, plastik poşet yasasının çıkmasının ardından üretimde yüzde 50’lik bir düşüş yaşandığını ve sistemin bu şekilde devam etmesi durumunda 10 bin kişinin işsiz kalacağını belirterek, “Biz Denizlili plastik ambalaj üreticileri olarak bir araya geldik. Tüm Türkiye’deki plastik temsilcileri ile görüşmeler içerisindeyiz. Yılbaşından itibaren tüm Türkiye’de plastik üretiminde yüzde 50 oranında ciddi bir düşüş var. Hem işverenler hem de işçiler mağdur durumda. Şu ana kadar yaklaşık 2 bin 500 kişi işsiz kaldı, eğer bir esnetme söz konusu olmaz ve yasa böyle devam ederse 10 bin kişi civarında işsiz insan oluşacak. Bu insanlar ve bu işverenler bu sektörde kıymetli insanlardır, o yüzden bu mağduriyetin en kısa zamanda giderilmesini istiyoruz” dedi.
Plastiğin düşman edildiğini ancak çevreyi kirletenin plastik değil onu bilinçsiz kullanan insanlar olduğunu vurgulayan Özer, “Plastik düşman ilan edildi ancak plastik çevre dostudur, sağlıktır. Plastiği düşman haline getiren ve çevreyi kirleten insanlar ve bilinçsiz tüketimdir. Plastik gıdada, sağlıkta her şeyde kullanılmaktadır. Bugün bir çocuğun doğduğunda ilk karşılaştığı şey plastik eldivendir, ağzındaki emzik plastiktir. Plastik çevrecidir, bunu çevreye düşman eden insan ve insanın bilinçsiz tüketimidir. Plastik geri dönüşümdür, doğayı kirletmez” diye konuştu.
Marketlerde 25 kuruşa satılan poşetin 15 kuruşunun geri dönüşüm için devlete ödendiğini ancak geri kalan 10 kuruşun marketin kasasına girdiğini ifade eden Özer, bu 10 kuruşun farklı alanlara aktarılabileceğini dile getirerek, “En büyük sıkıntımız marketlerde 25 kuruşa satılan poşetin, 10 kuruşunun nereye gittiğini sorgulamak istiyoruz. 15 kuruş çevre için kullanılıyor bunun tamamen arkasındayız, 10 kuruş ise marketlerin cebine gidiyor. Biz bu 10 kuruşun marketlerin cebine değil, plastik sanayicisinin ya da çevre için kullanılmasını istiyoruz. Halkımız geçmişte para vermezken bu 10 kuruş neden marketlerin cebine gidiyor? Plastik sanayiciler olarak bunu sorgulamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Teşviklerle almış oldukları makinelerin yasadan sonra çalışmadığını ancak borçlarını ödemeye devam ettiklerini söyleyen Ersan Karahan ise, Türkiye genelinde yaklaşık 4 milyar dolarlık makinenin atıl durumda olduğunu belirterek, “Teşvik ve leasingden almış olduğumuz makinelerimiz var. Bunların taksit ödemeleri devam ediyor. Makine çalışmıyor ama ödemeleri devam ediyor. Şu anda Türkiye genelinde yaklaşık 4 milyar dolarlık makine atıl durumda” şeklinde konuştu.
Yasaya karşı çıkmadıklarını ancak yasanın Türkiye’de de Avrupa’da uygulanan normlara göre uygulanmasını istediklerini aktaran Serkan Doğan da, “Biz yasanın ve çevre kanununun arkasındayız, yalnızca yasanın Avrupa’da uygulanan normlarda uygulanmasını istiyoruz. Yasa çıktığından beni küçük esnaf da zorda, ücret istediği zaman müşterileri tepki gösteriyor. Ücretli poşet yasasından dolayı küçük esnaftan çok tepki geliyor. Müşterileri ile birebir karşı karşıya kalıyorlar. 200 metrekare altı küçük esnaflarda poşet ücretsiz olursa onlar sıkıntı yaşamaz” dedi.
