Hayatın ritmine ayak uydurmak için kimi insanlar dansı tercih eder. Dans, kimi insanlara göre psikolojik gerilim, kimilerine göre aşk, tutku, kimilerine göre bir disiplin eğitim aracı. Bununla beraber dans filmleri izleyerek içinde dans etme isteği uyandırmak isteyenler ve dans etmektense izlemeyi daha cazip bulanlar için 5 film önerisi geliyor.
Hazırsanız…
3… 2..1. Motor…
Film, konu bakımında görmeye alışkın olduğumuz bir kadın, iki erkek hikayesi. Şair Christian, Moulin Rouge isimli bir gece kulübünün daimi müşterisidir ve orada çalışan Satine isimli bir kadına aşık olmuştur. Ancak, Dük isimli kıskanç karakter de Satine’e aşıktır ve iki erkek arasında yaşanan çekişme müzikal ve danslarla taçlandırılmıştır.
2001 yılında ‘En İyi Film’ dahil olmak üzere 8 Oscar alan Moulin Rouge, izleyenlere aynı zamanda sahne tasarımı, kostümler gibi detaylarla görsel şölen sunuyor.
‘Saf’ iyiliğin ve kötülüğün varlığına dair sorgulayıcı psikolojik gerilim filmi olma özelliğine sahip Black Swan filminin konusu, genç ve yetenekli balerin Nina’nın kariyerinde dönüm noktası oluşturacak Kuğu Gölü Balesi’nin baş dansçı olmaya tek adaydır. Ancak, oyun yönetmeni Leroy, masumiyeti ve zarafeti temsil eden beyaz kuğu ile şehvetin temsilcisi siyah kuğuyu aynı kişinin canlandırmasını ister. Nina ise, kendi kabuğunda dans etmek tutkusu olan düz bir kişiliktir ve beyaz ile siyah kuğuyu bir arada canlandırabilecek Lily adında rakibi olmuştur. Nina, baş dansçı olma arzusuyla nasıl bir yol izleyecek ve kabuğunu kırabilecek midir?
Mülteci sorununa ve çevremizdeki insanlara karşı oluşturduğumuz güven duygusunu sorgulatan film, ABD’de de Çek göçmeni olan, 10 yaşındaki oğlu ile birlikte karavanda yaşayan Selma Jezkova isimli bir kadının hayatını anlatmakta. Selma, genetik hastalığından dolayı git gide görme yetisini kaybetmektedir ve oğlunun da aynı sıkıntıyı yaşamaması için fazla mesaiye kalarak para biriktirip, oğlunu ameliyat ettirmeye çalışmaktadır. Aynı zamanda içinde müzikal oyuncusu olmak isteyen Selma, amatör bir oyunun oyuncusudur. Selma’nın hem komşusu hem de kaldığı karavanın sahibi olan Bill ve Kathy, Selma’ya karşı sevecen tavırlar sergilemektedir. Ancak, Bill hiç de göründüğü gibi değildir ve Selma’yı zor zamanlar beklemektedir.
Film, hayatın döngüsünden kurtulmak isteyen bir adamın, dansla tanışma hikayesini anlatmakta. İş ve aile hayatında başarılı John Clark, zaman içinde oluşturmuş olduğu hayat rutinini sorgulamaktadır. Bu esnada, evinden işine giderken yol üstünde bir dans merkezinin penceresinde aynı kadını görür ve bu kadınla tanışmayı isteyerek dans merkezinin yolunu tutar. Zaman içinde kadınla tanışma isteğinin yerini, dansa karşı beslediği tutku ve aşk alır.
Bir nebze de ‘aşk ile kariyer bir arada olabilir mi?’ sorusunu sordurtan filmin konusu, kariyerlerinin temellerini atmaya çalışan, iki insanın yollarının kesişmesi ve bu esnada izledikleri yolu anlatıyor. Sebastian, kendisini jazz müziğinde marka olmuş bir kulüp açma hayalinde, Mia ise oyuncu olma hayalindedir. Yolları kesişen iki insanın yaşadıkları aşk müzikal halinde bir Hollywood masalıdır.