Denizli’de yaşayan resim öğretmeni Aysun Döner’in, taş boyama tekniğiyle kendi atölyesinde yaptığı minik tuvaller, sanatseverlerin beğenisini topluyor.
Denizlili 41 yaşındaki Aysun Döner, Pamukkale Üniversitesi Resim Öğretmenliğinden 2004 yılında mezun olmasının ardından iş hayatına atıldı. Bir süre sonra kendi atölyesini kurarak 5’ten fazla özel sergi ve 60’a yakın eserini farklı sergilerde sergilendiğini belirtti. Atölyesini kurduktan sonra yaklaşık 500’e yakın öğrenciyi eğittiğini ve çocuk gruplarına özel çalışmalar yaptığını söyledi. Çocuk grupları ile ilgilenen Döner, taş boyama sanatını çocukların renkli ve güzel şekillerde isteğine göre boyamasının ardından yeni fikirleri ile tuvallerde yaptıklarını taşlara aktarmayı düşündüğünü anlattı. Çevreden topladığı ve özel olarak bulduğu taşların üzerine özenle çizdiği resimleri, portreleri ve şekilleri birer sanat eserine dönüştüren 41 yaşındaki resim öğretmeni Aysun Döner, “Yıllardır kendi atölyem var, resim dersleri veriyorum yetişkin, çocuk grubu ve özellikle akşamları hobi grubuna ders veriyorum. Doğal taşlara yıllardır resim yapılıyor, bizde çocuk grubumuza taşların üzerine kendi fikirlerini boyamayı çok seviyorlar. Bunları minik magnetler ve duvar süsleri yapıyoruz, tablo olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.
Son zamanlarda ise hediyelik olarak doğal taşlar üzerine resim yapılmasını isteyenlerin olduğunu söyleyen Döner, “Bu sene en çok sevgililerinin isimleri ve romantik kalplerin siparişlerini yaptık. Kendi resimlerini de yaptığımız oldu, sevgilileri ile portelerini yapıyoruz. Çizgi film, animasyon karakterlerini yapıyoruz. Deniz manzarası, peyzaj ve yeşillik gibi resimleri yapmayı daha çok seviyoruz. Atölyede belirli bir konumuz yok, her yetişkin geldiğinde her tarzda resim yapıyoruz aslında” dedi.
Pandemi döneminde ise biraz sıkıntı yaşadıklarını ancak evde kalmanın ise sanatı biraz ön plana çıkardığını vurgulayan Döner, “Pandemi döneminde aslında 1 yıldır, 7-8 ay boyunca atölyemizi kapattık aslında Kasım ayından bu yana belirli öğrenciler ile pandemi kuralları çerçevesinde resim yapıyoruz şu anda, belirli bir sayımız var onun üzerine öğrenci almıyoruz. Biz birde resimciler olarak çok fazla ekonomik anlamda bir gelir sağlayabileceğimiz çok fazla işimiz yok, o yüzden sadece kurs vererek kazanıyoruz. Pandemi süreci bizim için çok zor bir süreç oldu. Ben daha çok sipariş resim yapıyorum o yüzden benim için rahat bir evre oldu. Bu süreçte bir yandan da evde herkes resim yapmaya başladı. Herkes taş boyuyor, resim yapıyor daha çok sanat insanların ruhunu doyurduğu için bu tarz şeylerin ihtiyacın daha çok olduğunu öğrendik. Bir müzik dinlemenin, bir resim yapmanın ve bir tiyatroya gitmenin sanatsal aktivitelerin aslında günümüz de hep çalışma temposunun dışında ruhumuzu doyurma ihtiyacının olduğunu öğrendik. Bütün insanlar için aslında verimli bir dönem olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.