“Çocuk İstismarı” konulu konferans veren Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Özgüngör, çocukların cinsel istismara maruz kalmaları durumunda aile, çevre ve eğitimcilerin neler yapması gerektiği ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Özgüngör, “Çocuk İstismarı” konulu konferans verdi. Genç Eğitimciler Topluluğu tarafından düzenlenen etkinliğe öğretim elemanları ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.
Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Özgüngör, çocuğun cinsel bir davranışa maruz kalması durumunda sakin olup çocuğa panik ya da kaygı yansıtılmaması gerektiğini söyledi. Böyle bir durumda yapılması gereken davranışları anlatan Prof. Dr. Özgüngör, “Kızgınlık, utanç ya da şok tepkisi göstermeyin. Çocuğun kendini rahat hissetmesine yardımcı olun. Rahat konuşabileceği, sessiz, özel ve onun aşina olduğu bir yer seçin. Çocuğun suçunun olmadığını açıkça belirtin. Çocuğu konuşmaya ya da anlatmak istemediği şeyleri anlatmaya zorlamayın.Çocuğu sorgulamayın (nerede oldu, nasıl oldu, sen ne yaptın, niye oradaydın gibi). Çocuğa ‘neden’ diye sormayın. ‘Neden’ onunla gittin, ‘Niye sana bunu yaptı’ gibi. Bu zaten anlamlandırmakta zorlandığı deneyimleri konusunda kafasının iyice karışmasına neden olacaktır. Çocuğu yönlendirecek ya da hafızasını etkileyecek sorular sormayın (Seni zorladı mı, konuşmamanı mı söyledi, dokundu mu?). Sadece ne olduğunu tam olarak anlatmasını bekleyin. Eğer yaralanmış ise yaralarını göstermeye zorlamayın. Ona inanmadığınızı ima etmeyin ya da söylemeyin. Çocuğa karşı dürüst olun. Eğer mahkeme ya da benzeri sorunlar varsa (aileden uzaklaşma olasılığı gibi), hiçbir şey olmayacak demeyin. Çocuğun sizden ne beklediğini ve ne istediğini öğrenmeye çalışın. Durumun ciddiyetine göre destek alın.” uyarılarında bulundu.
Engin Aksel Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte çocuğun cinsel istismara uğraması durumunda eğitimcilere büyük görevler düştüğünü vurgulayan Prof. Dr. Sevgi Özgüngör, “Öğrencinin sınıftaki durumunu değiştirmeyin. Ayrıcalıklı davranmayın, eskisinden farklı davranmayın. Öğrencinin özel yaşamına saygı gösterin, anlatmak istediklerinin ötesinde bilgiye zorlamayın, başkalarıyla bilgiyi paylaşmayın. Kabul edilmeyen davranışları açıkça belirtin. Öğrenciyi sevdiği ve onu anlayacak arkadaşlarıyla oturtun ve arkadaş ilişkilerini geliştirecek etkinlikler düzenleyin. Sınıfta kendine güveni artırıcı etkinlikler düzenleyin. Çocuk size açılırsa onun sözünü kesmeden, dikkatlice dinleyin. Çocuğa ne hissetmesi gerektiğini ya da ne söylemesi gerektiğini söylemeyin. Kendi kelimelerini size kaba ya da uygunsuz gelse bile kullanmalarına izin verin. Başka bir zaman uygun olmayan kelimeler düzeltilebilir ancak bu durumda değil. Edindiğiniz tüm bilgileri ayrıntılarıyla not edinin. Çocuğun aile ve saldırgan hakkındaki düşünce ve hislerini ifade etmesine izin verin. Çocuğa güvenli davranışları öğretin. Nasıl eğlenileceği, etkileşim kurulacağı ve arkadaşça ve birbirinin sınırlarına saygılı ilişkileri örnekleyen bağlar oluşturun. Çocukların güvenliğini sağlamanın büyüklerin görevi olduğunu açıkça belirtin. Eğer çocuğun yardıma ihtiyacı varsa çocuğun gerekli yardımı almasını sağlayın.” şeklinde konuştu.