Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi Temmuz ayı birleşiminde içme suyu fiyat tarifesi görüşüldü. Yapılan görüşmeler sonucunda 23’e red 43 kabul oyla içme suyunun metreküpüne yüzde 20 oranında zam yapıldı. İYİ Parti Pamukkale Belediyesi Grup Başkanvekili Uğur Çizmecioğlu konuyu yargıya taşıdı. Çizmecioğlu,”Su bedelinde yapılan artışa yönelik düzenleme yapılmadan henüz 8 ay önce bizzat Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından yapılan açıklamalarda Belediye Başkanı kendi ifadesiyle “müjde vererek” 2019 yılında su ücretlerinde artışa gidilmeyeceğini açıkça ifade etmiştir. Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı bir davranıştır”dedi.
Temmuz ayında Denizli Su ve Kanalizasyon İdaresi (DESKİ) Genel Müdürlüğü Ücret ve Tarifeler Listesinde yer alan suya yüzde 20 oranında zam meclis üyelerinin oylamasına sunuldu. Yapılan oylama ile birlikte 23 red 43 kabul oyu ile Denizli’de içme suyuna yüzde 20 oranında zam yapıldı. İYİ Parti Pamukkale Belediyesi Grup Başkanvekili Uğur Çizmecioğlu konuyu yargıya taşıdı. Açılan davada su zammı kararının iptali isteniyor.
Çizmecioğlu konuyla ilgili yaptığı açıklamada;
Anayasal düzenlemelere göre, Denizli Büyükşehir Belediyesi de, DESKİ de, işlem ve eylemlerinde hukuka uygun davranmak, anayasada güvence altına alınan hakları koruyacak işlem ve eylemde bulunmak zorundadır.
Belirlenen fiyatlandırma ile özellikle ekonomik gücü olmayan vatandaşlarımız ihtiyacı olan suyun bedelini ödemekte zorluk çekecekler, bunun sonucunda da suları kesilecektir. Suya erişim hakkının olmadığı bir yerde “yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma” hakkı güvence altında olamayacaktır. Halkın yaşamı için zorunlu olan suyu sağlamayan belediye anayasada ifadesini bulan “sosyal devlet” anlayışından uzaklaşmış demektir.
Elbette belediye bu alanda ücretlendirmeyi sosyal devlet ilkesini gözeterek refah arttırıcı biçimde yapmak zorunda değildir. Ancak bu durum ücretlendirmede tamamen serbest olunduğu anlamına da gelmez. Su ücretlerindeki düzenlemeler yapılırken de, yine kamu hizmetlerinin ifasındaki en önemli anayasal ilke olan ölçülülük ilkesine göre hareket etmek durumundadır.
Su bedelinde yapılan artışa yönelik düzenleme yapılmadan henüz 8 ay önce bizzat Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından yapılan açıklamalarda Belediye Başkanı kendi ifadesiyle “müjde vererek” 2019 yılında su ücretlerinde artışa gidilmeyeceğini açıkça ifade etmiştir.
Bu açıklamadan 8 ay gibi kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen kullanılan tabirle suya zam yapılması, Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı bir davranıştır. Çünkü, anılan yönetmeliğin 18. Maddesine göre “kamu görevlileri, görevlerini yerine getirirken yetkilerini aşarak çalıştıkları kurumlarını bağlayıcı açıklama, taahhüt, vaat veya girişimlerde bulunamazlar, aldatıcı ve gerçek dışı beyanat veremezler.”
Öte yandan Belediye Başkanının bu açıklamasından itibaren meclisçe kararın alındığı 8 aylık süreçte resmi verilere göre TÜFE’de sadece %5,01 oranında bir artış gerçekleşmiştir. Oysa tarifede %20 oranında artış yapılmıştır. Yani belediye başkanının açıklamasından itibaren geçen sürede ekonomik verilerde tarifede belirtilen oranda bir artış olmamıştır.
Hal böyle iken, ya Belediyenin başkanının 8 ay önceki açıklaması etik kurallara uygun olmadığı için hukuka aykırıdır ya da belediye meclisinin aldığı su fiyatlarındaki artış afaki ve keyfidir.İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisince oy birliğiyle, su bedellerinde %46’ya varan oranlarda indirim yapılırken, Denizli Büyükşehir Belediye Meclisince bırakın indirimi %20 oranında artış yapılması kararın keyfiliğini açıkça göstermektedir. Esasen Ankara, İzmir gibi birçok büyükşehir belediye meclisinde benzer mahiyette indirim kararları alınmıştır.
Öte yandan meclisçe alınan karar uluslararası normlara da aykırıdır. Su hakkı, en temel insan hakkıdır, uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmıştır. Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi tarafından yayınlanan 15 nolu Genel Yoruma göre su ve suyla ilgili tesis ve hizmetler herkes tarafından karşılanabilir olmalı, suyun güvenliğinin sağlanması ile ilgili doğrudan ve dolaylı masraf ve ücretler ödenebilir olmalı ve sözleşmede yer alan diğer hakların gerçekleştirilmesini tehlikeye atmaması veya tehdit etmemesi gerekir.
156 nolu yoruma göre ise taraf devletlere “…suyun maddi olarak karşılanabilir olmasını sağlamak için, gerekli birtakım tedbirleri alması, uygun ve düşük maliyetli bir dizi tekniklerin ve teknolojilerin kullanılması; bu kapsamda ücretsiz veya düşük maliyetli su temini gibi uygun ücret politikaları uygulaması, görece daha yoksul hane halkları üzerine su giderlerinin oransız bir yük olarak binmemesi için gereken önlemleri alması…” yükümlülüklerini anımsatılmıştır.İşte tüm bu nedenlerle meclisteki oylama sırasında da red oyu verdiğimiz, Denizli Büyükşehir Belediyesi Meclisinin su zammına yönelik olarak oy çokluğuyla aldığı kararın iptali için Denizli idare mahkemesinde tarafımızdan dava açılmıştır.