1999 yılındı yaşanan İzmit ve gölcük depremlerinin ardından bir şeyler yapmanın kaçınılmaz olduğuna ve bu doğrultuda hatasıyla sevabıyla bir çok şeyin yapıldığına değindiler.
Geçen 18 yılı değerlendirdiklerinde başarılı olunun alanlara rağmen eksikler ve yapılamayanların daha fazla olduğuna dikkat çeken Denizli İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Şevket Murat Şenel,
halkın depreme karşı duyarsızlaşmasına dikkat çekti.”Yüzde 92’si deprem kuşağında bulunan ve nüfusunun yüzde 70’i deprem tehlikesi altında yaşayan Türkiye’nin başına gelebilecek en kötü şey ne yazık ki bu duyarsızlık.”diye konuştu.
AFAD’ın kurulmasının amacının kriz yönetiminden risk yönetimi felsefesine geçmek olduğu belirten Şenel DASK’ın da deprem sonrası oluşacak maddi zararları ve yaraları sarma amacıyla kurulduğunu belirtti.
1999 depreminden sonra geçen 18 yılı değerlendiren Şenel bazı ilerlemeler sağlansa da bu aşamada bunların yeterli olmadığını 17 ağustos depreminin aynısının İstanbul veya Denizli’de tekrar yaşanması halinde hasarın 1999 yılından daha az olacağını söylemenin mümkün olmadığını dile getirdi.
Yapı Denetim sisteminin gerektiği gibi çalışmadığına, proje denetiminin ise neredeyse hiç işlemediğine değinen Şenel;” Yapı denetimi ne yazık ki ‘mış gibi’ yapılır hale gelmiştir. Pek çok alanda işlerin kötüye doğru gittiğini görmekten üzüntü duyuyoruz.”diye konuştu.
Mühendislik fakültelerinin sayısının hızla artmasına da değinen Şenel; her yıl 12 bine yakın yeni mühendisin piyasaya sürülmesi ile bu alanda kalite dramatik şekilde düşmektedir.” dedi.
Şenel sözlerini ”17 Ağustos’u unutmak istemiyorsak yasal düzenlemelerin takipçisi olmak kadar kamuoyunu bilinçlendirmek ve ayağa kaldırmak için de adımlar atmak gerektiğini görmemiz gerekiyor.”diyerek tamamladı.