Denizli Barosu seçimlerinde yeniden başkan adaylığını açıklayan Adil Demir, seçimler öncesi Denizli Deda Haber’e konuştu. Demir, baro başkanı seçilememesi halinde parti içinde kendisine alınan tavır nedeniyle CHP bünyesinde siyasete dönmeyeceğini açıkladı.
2002-2011 yıllarında 5 dönem Denizli Barosu Başkanlığı yapmış olan Adil Demir yeniden Baro Başkanlığı için aday oldu. 13-14 Ekim’de gerçekleştirilecek seçimde görevi kendisinden devralan mevcut başkan Müjdat İlhan’a rakip olan Adil Demir seçim öncesi Denizli Deda Haber’e konuştu.
2011 yılında siyaset sahnesine adım atma kararı alan ve Denizli Barosu Başkanlığı görevini bırakan Adil Demir Baro Başkanlığına yeniden adaylığını açıkladı. Demir, seçimi kaybetmesi halinde siyasete geri döner misiniz? sorusuna CHP’de yaşadığı kırgınlığı öne sürerek, CHP bünyesinde hiçbir göreve talip olmayacağını belirtti. Demir; ”Baro başkanı seçilemezsem, belediye başkanı seçilmem zor olur. Belediye Başkanlığı zor bir görev. Ben her partiden çalışan arkadaşlarımızı kutluyorum. Ben uzun süre Baro Başkanlığı yaptıktan sonra herkes adaletten şikayet ederken, siyasete kalite gelmesi için siyasete atıldım. Ama Baro Başkanlığım döneminde siyasi davranmadığım, meslektaşlarımız arasında ayırım yapmadığım,’sağcı’ bilinen avukatlara baroda gereken değeri verdiğim için CHP içerisinde haksız bir saldırıya uğradım, tabiri caizse linç edildim. Barodaki eşit tutumumun hesabını CHP’de sormaya kalktılar. Bu nedenle ben artık CHP içerisinde hiçbir göreve talip olmamaya karar verdim.” diyerek CHP bünyesinde siyaset yapma kapısını kapattı.
5 dönem Baro Başkanlığı döneminde bir çok yeniliğe imza atarak adından oldukça sık söz ettiren Adil Demir, baronun mali yapısının güçlendirilmesi, teknolojik alt yapısının kurulması, mahkeme salonlarında avukat masalarını izleme monitörünün konulması, servis hizmetleri ve toplu mesaj hizmeti gibi bir çok projeye kuruma kazandırdı. Yeniden yeni projelerle aday olduğunu belirten Demir karar sürecini; ”Bugün geldiğimiz noktada genç meslektaşlarımızı yeni alternatif çıkarmadı. Mevcut başkanımız ile bir hizmet yarışı olması gerektiğinden bizde demokratik bir ortam oluşması gerekliliğinden programımızı hazırladık ve aday olduk.” şeklinde açıkladı.
Baroların kimsenin söyleyemediğini söyleyen, hiç bir siyasi, ideolojik görüşün avukatlar kolu olmaması gerektiğini ve adalet merkezli hareket etmesi gerektiğini belirten Demir, ”Ben bu durumda bir eksiklik hissettiğim için, baromuzun ideolojik ekipler tarafından ideolojik amaçlar için kullanılmasının önüne geçmek istiyorum. Ayrıca meslek sorunlarına çözüm bulacak ve Türkiye’de adaletin daha hızlı ve halkın tatmin olduğu bir yapının kurulması gerektiğini düşünüyorum” sözleri ile mevcut yönetimin siyasi ilişkilerine eleştiri getirdi.
Türkiye’de avukatlığın, hakim ve savcı ile birlikte adaletin sac ayağı olduğuna dikkat çeken Demir; ”Adaletten şikayet ediyorsak sac ayağının bir tanesi olduğumuzu düşünerek kendimizin sorumluluklarını bilmemiz gerekir. Adaletin tecellisi için gerekli hassasiyeti göstermesi gerekir” dedi.
Denizli Barosu’nun diğer barolara önder konuma gelmesi iddiası ile seçimlere hazırlandıklarını belirten Demir; ”Yargı konusunda Denizli’de örnek bir proje peşindeyim. Denizli adli yargı çevresinde sempozyumlar, konferans, resepsiyonlar, yemekler ve geziler ile ortak bir adliye kültürünü oluşturarak adaletin daha hızlı tecelli etmesi için çalışacağız. Diğer bir konu ise 2019 yılı itibari ile Ege bölgesi hariç diğer bölgelerde ikişer Bölge Adliye Mahkemesi olacak. Sadece Ege’de İzmir’de var. İzmir bu yükü taşıyamadığı için Denizlimizde Antalya’ya bağlandı. 2016 yılına kadar idari ve vergi mahkemeleri Denizli’ye bağlıyken kapatıldı. Denizli İzmir’e bağlandı. Maalesef bu karara tepki gösterilmedi. Bunu gündeme taşıma görevi avukatlara, baroya ait. Denizli’nin idari yargıda İzmir’e, adli yargıda Antalya’ya bağlanması hak edilen bir durum değildir. Ege bölgesine bir Bölge Adliye Mahkemesi daha kurulmalı, hak eden şehir de Denizli’dir” diyerek mücadelesini vereceği en önemli konulardan birinin bu olduğunu dile getirdi.
Denizli’de genç avukatlara baronun imkanlarını sunmak ve Pamukkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin bu proje için hazır olduğunu belirten Demir, kendi başkanlığı döneminde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Hakimlerinin Türkiye’de canlı olarak sempozyum yaptığı tek ilin Denizli olduğunu hatırlattı. Bu tür organizasyonların gelenekselleşmesi gerektiğinin altını çizerek sözlerini noktaladı.