Ticaret Bakanlığı’na bağlı İç Ticaret Müdürlüğü’nün bağlı şirketlere atama yetkisini başkanlardan alarak belediye meclislerine devreden genelgesi, başkanlık sistemi ile parlamenter sistem taraftarlarının pozisyonlarını kökten değiştiren bir kafa karışıklığına yol açtı. Ankara’da Halk Ekmek ve BELKO’ya yapılan atamaların genelgeye dayandırılarak tescil edilmemesinin ardından muhalefet, başkanlık sistemi savunuculuğunu devralırken, iktidar parlamentarizm çizgisine yatay geçiş yapmış görünüyor. Deklare edilen yeni pozisyonlar, yerel yönetimleri ilgilendiren bir çerçeveyle sınırlı kalmayabilir. İstanbul yenilgisinin ardından Ak Parti içinde, yüzde 50+1 barajının çok daha altındaki oranlarla elde edilen parlamento çoğunluğu dönemlerine dönülmesi yönünde zihin jimnastiği kulisleri meşgul ediyor
İktidar grubunun çoğunluğu elinde bulundurması dolayısıyla, Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin atamalarını meclise onaylatmakta sıkıntı yaşaması beklenmiyor. Ancak, İç Ticaret Müdürlüğü’nün genelgesinin kaderi, başta meclis çoğunluğuna dayanmayan belediye başkanlıkları olmak üzere, bütün yerel yönetim iktidarlarını yakından ilgilendiriyor.
Konu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından Halk Ekmek Fabrikaları’nın yönetimine yapılan atamaların ardından, İç Ticaret Müdürlüğü’nün “Bakanlığımıza yazılı ve sözlü olarak yapılan başvurulardan belediyenin aynı zamanda tüzel kişi, yönetim kurulu üyesi veya müdürü olduğu belediye iştiraki şirketlerde yönetim kurulu veya müdürler, belediye tüzel kişiliğini temsil etmek üzere yetkilendirilen gerçek kişilerin değiştirilmesine yönelik tescil taleplerine ve yine pay sahibi belediyeyi temsilen şirketlerin genel kuruluna katılacak temsilcilerin belirlenmesinde, belediyedeki hangi organın kararının aranması gerektiği hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmıştır” ifadelerine yer veren yazısıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nden görüş sormasıyla gündeme geldi. Genel müdürlük bu soruyu, “Belediye şirketlerinde yönetici atama yetkisi belediye meclisindedir” şeklindeki bir yazıyla cevaplandırdı. İç Ticaret Müdürlüğü de bu yazıyı, bütün ticaret sicili müdürlüklerine göndererek genelge haline getirdi.
Halk Ekmek Fabrikaları, genelgenin ilk uygulama örneğini oluşturuyor. Mansur Yavaş’ın yaptığı atamanın tescil edilmemesi, bu genelgeye dayandırılıyor. Halk Ekmek’e atanan yeni isimler, eski yönetimin karar defterlerini teslim etmediği, hesapların kaçırılmaya çalışıldığı iddiasını içeren açıklamalar yaptılar. Yavaş’ın yine benzer bir tartışmaya yol açan BELKO atamalarına getirilen tescil engeli, geçtiğimiz günlerde 10’uncu Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından karara bağlanarak yasaya aykırı bulundu. Kararın temyiz aşamasında da onaylanması halinde, atama yetkisini belediye meclislerine devreden genelge iptal edilmiş olacak. Mahkemenin BELKO’daki atamalara ilişkin aldığı karardan sonra Halk Ekmek’in de dava açmaya hazırlandığı bildiriliyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 23 Haziran öncesinde “vitrin süsü olacak” şeklindeki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamına sembolik bir anlam atfeden sözlerini de hatırlatarak atamaların tescilinin engellenmesine karşı çıkarken, yerel yönetimlerde başkanlık sistemini savunmak zorunda kalmıştı. Kararı “yerel sivil darbe” olarak tanımlayan Özel, asıl hedefin, Ekrem İmamoğlu’nun seçim vaatlerini yerine getirmesini engellemek olduğunu, “Türkiye’yi tescil engeline karşı direnmeye çağırmak”tan söz etti.
HABER:YUSUF AL