enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,3460
EURO
37,4073
ALTIN
3.010,92
BIST
8.663,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli
Açık
19°C
Denizli
19°C
Açık
Salı Açık
20°C
Çarşamba Açık
20°C
Perşembe Açık
20°C
Cuma Açık
20°C

DSP’nin Denizlili Genel Başkan Yardımcısı Erçelebi; “DSP Ekonomik Krizden Değil, Irak Kriziden Meclisten Uzaklaştırıldı”

DSP’nin Denizlili Genel Başkan Yardımcısı Erçelebi; “DSP Ekonomik Krizden Değil, Irak Kriziden Meclisten Uzaklaştırıldı”
01.08.2021
A+
A-

DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Erçelebi Deda Haber ve Egeyön Haber’in röportaj konuğu oldu. Erçelebi Türkiye siyaseti hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Erçelebi ile gerçekleştirdiğimiz röportaj;

Türkiye siyasetini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Siyaset giderek Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretmede eksik kalıyor. Halkın diliyle ‘kısırlaştırıldı’ diyebiliriz. Kısır döngü içerisinde polemik siyaseti oluşturuldu. Oysa ki siyaset, iktidarı ile muhalefeti ile toplumun, ülkenin içerideki ve dışarıdaki sorunlarını karşılaştığı sorunları bulma işidir. Siyaset çözüm makamıdır, şikayet makamı değil. Biz meclisten uzaklaştıktan sonra iktidarda şikayet ediyor. Mağdurum diyor. Muhalefette mağduriyetten şikayet ediyor. Ortada Türkiye’nin sorunları var. İşsizlik var, hayat pahalılığı var, dışarıda sorunlar var, mülteci sorunu var, korona var bunların hepsi çözüm istiyor. Burada DSP gibi çözüm üreten partiler meclisin dışında bırakılıp, siyaset dışında bırakılmaya çalışıldıktan sonra Türk siyaseti kısır döngü içerine girdi. Bundan çıkmanın yolu daha çok demokrasi, daha çok partinin mecliste temsil edilmesi, baraj sisteminin kaldırılmadır. İttifak belki barajı kaldırıyor ama o da kutuplaştırıyor. Atatürk’ün Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaksa kendi içimizde barışık olmamız lazım.

‘KARMA EKONOMİ ÇÖZÜMDÜR’

Türkiye’de işsizliği çözmenin yolu üretmektir. Peki üretmenin yolu nedir? Karma ekonomiye geçmektir. Bu durum özel sektörün keyfine bırakılmayacak kadar önemlidir. Cumhuriyeti kuran Atatürk İzmir İktisat Kongresi’nde Türkiye’nin DNA’sına uygun sistemin karma ekonomi olduğunu görmüş ve Türkiye DSP iktidarının sonuna kadar karma ekonomi ile gelmiştir. Türkiye ekonomisi her sene yüzde 6’dan düşmeyecek şekilde kalkınmıştır. Denizli’yi düşünecek olursak, ben bütün görevlerimi burada yaptım. Denizli’de bir Sümerbank vardı. Bütün gençlerin, işsizlerin sigortasıydı. Gider Sümerbank’ta çalışırım diyorlardı. Bugün böyle bir alternatif yok. Sümerbank ne yapıyordu? Sümerbank bir fiyat dengesiydi. Vatandaş bir düğün yapacağında, bir şey alacağında önce Sümerbank’a gider fiyat alırdı. Sonra Kaleiçi’ne gider ‘Sümerbank’ta fiyat bu’ derdi. Bu denge unsuruydu. Bunun için DSP karma ekonomiyi savunuyor.  Biz özel sektöre kazanma demiyoruz. Ama özel sektör çalışanları kapının önünde yedek tutuyor. Kapının önünde bekleyenler içeride işi olanları tehdit ediyor. Özel sektör sahibi ‘Günde 12 saat çalışmazsan kapının önünde adam var’ diyor. Bu yetmiyormuş gibi mülteci akını oldu. Bunlar sigorta istemiyor, karın tokluğuna çalışıyorlar. Bunlar sosyal olarak telafi edilemeyecek duruma gelecek. DSP mecliste olsa, iktidara ortak olsa bunların hiçbiri olmaz.

Siz Karaoğlan’ın(Bülent Ecevit) siyasi mirasçılarısınız. İktidarı kaybetmenize neden olan 2001 krizi bugünden daha ufak bir krizdi. Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz.  DSP o günden bu yana yaşadığı kan kaybını nasıl telafi edecek?

“DSP EKONOMİK KRİZDEN DEĞİL, IRAK KRİZİDEN MECLİSTEN UZAKLAŞTIRILDI”

Sizin de ifade ettiğiniz gibi kamuoyunda bilinen konu DSP’nin iktidarının sona ermesi ekonomik krizle açıklanmaya çalışılıyor. Oyna ekonomik kriz biz iktidara gelmeden önce kartopu gibi geliyordu. DSP’nin iktidardan uzaklaştırılması buna bağlı değil. Irak krizi ile ilgilidir. Bülent Ecevit Amerika’ya gittiği zaman bir hafta görüşme yaptı.  Hiçbir zaman ABD’nin Irak’a müdahalesine izin vermedi. ‘Oraya girersiniz orada dindaşlarımız var. Onlar bizim komşularımız incinmelerini istemiyoruz’ demiştir. DSP Irak’ın işgal edilmesine, Ortadoğu’da dengelerin bozulmasına karşı geldiği için iktidardan uzaklaştırıldı. O dönemde yayın yapan ‘Nokta Dergisi’ bir başlık atmıştı; ’Irak’tan önce DSP vuruldu’ Bizim partimizi ABD ikiye böldü. Bu dönemde moda olan ‘dış güçler’ lafı var. Emperyalizm ve dış güçleri en iyi biz biliriz. Amerikalılarda kuyruk acısı bizde evlat acısı var. Biz Bülent Ecevit döneminde Kıbrıs Harekatı ve haşhaş yasağını kaldırarak Amerikalıların kuyruğunu kesmiştik. Onlarda 2002’de partimizi ortadan bölerek bize evlat acısı yaşattı. DSP’nin meclisten uzak tutulma çabasının altında bu vardır.  Ama biz bu mücadeleyi kazanacağız.

Erken seçim hakkında düşünceniz nedir? İttifaklara bakış açınız nedir?

“ERKEN SEÇİM İKTİDARIN ELİNDE”

Türkiye’de muhalefet Millet İttifakı iktidarın değirmenine su taşıyor. Her gün erken seçim diyor. Oysa erken seçim için 360 milletvekili oyu lazım. Bugün muhalefetin bu kadar milletvekili yok. Dolayısıyla iktidar ne zaman isterse, ne zaman canı sıkılırsa erken seçim o zaman olacaktır. Erken seçim söylemleri milleti yanıltıyor.  Parlamenter sistem diyorlar. Bunun için de anayasa değişikliği lazım.  Bunun için de 360 milletvekili lazım. Muhalefette bu yok. Anketlere göre olası bir seçimde de olamayacak. İktidar istemedikçe bunlar olmaz. Bunları söyleyen yok. DSP söylediğinde iktidardan yana mısınız diyorlar. Hayır. İktidarın değirmenine muhalefet partileri su taşıyor.  İttifaka gelirsek, Türkiye’de ittifak var gibi görünüyor. Zaman zaman birbirini taşlıyorlar. Biz milliyetçi, vatansever ve Atatürkçü partiyiz. Anayasanın ilk dört maddesi ve Kıbrıs bizim kırmızı çizgimizdir. Bunlara hassasiyet gösteren ittifakta yer alırız.

Türkiyedeki yangınlar hakkında neler söylersiniz?

Yangınların sabotaj olduğunu düşünüyorum. Ülkeyi yöneten iktidar sabotajların sorumlularını yakalaması ve adalete teslim etmeli. Yanan ormanların yerine yeni ormanlar oluşturulacağı söyleniyor. Yanan ormanların çoğu çam ormanıdır. Yeni ormanların çam yerine meyve veren ağaçlar olması gerektiğini öneriyorum.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.