ben esasen siyasi partiye katıldığımdan bu yana alanlardayım. Çivril ve kırsal kesimde oturmam oradaki yaşayan insanların yaşam tarzının içerisinde olmam nedeniyle insanların sorunlarını biliyorum. Referandum süresince de yoğun bir çalışma içerisine girdim. Ve sonrasında aslında 2019’un sonunda beklediğimiz seçimin erkene alınması nedeniyle yoğun bir çalışma içerisine girdik. Evet tüm vatandaşların yönelttikleri ‘Her zaman sizi seçim öncesinde mi göreceğiz, normal zamanlarda da gezseniz?’ soruları ile karşılaşıyoruz. Ben de kendilerine uygun lisanla anlatıyorum. göreve talibim. Eğer görev alırsam, sizin sözcünüz olmak istiyorum. Eğer seçilir ve sizi temsil hakkı kazanır isem aynı soruyu yine toplum içerisinde bana sorma cesaretini sizden bekliyorum. diyorum. Çünkü öyle bir ortam olmayacak. Çünkü 24 saat çalışacağız. Halkın içinde olacağız. ve onların bu sorusuna muhatap olmamak için etkin bir çalışma içerisinde olacağız.’ diye konuştu.
Çivril’den aday olması ve hedeflerinin sorulması üzerine Ünal Karaosmanoğlu, Öncelikle Çivril,Denizli’nin Merkez ilçeleri dışında en çok nüfusu olan bir ilçe aynı zamanda ekonomik olarak da güçlü bir ilçe. Denizli’nin kuzey ilçelerini oluşturuyor. Bunun çevresinde Baklan, Bozkurt, Çal, Bekilli gibi komşu ilçeler de bulunuyor. Biz her ne kadar Türkiye’yi temsil edecek olsak da Denizli milletvekili olmak istiyoruz. Ama öncelikle de bölgesel ihtiyaçlarımızı sorunlarımızı ortaya koyup çözüm önerilerimizi sunmamız gerekiyor. O nedenle Çivril ve çevre ilçelerinin sorunlarının tartışılması ve Meclise taşınması açısından önem az ediyor. Örnek vermek gerekirse çok da canımın yandığı bir konu, Çivril’in ışıklı Gölü olarak bilinen doğal güzelliğinde eskiden balıkçılık yapılırdı. Çok güzel av hayvanları bulunurdu. Son zamanlarda kerevit olmadığı gibi balıkta da küçülme var. Tabi bunun içerisinde kaçak avcılığın dışında değişik nedenler olmakla birlikte, Gölün temizlenmemesi de bunu kamuoyun ile paylaşmak istiyorum. Çivril’de Akdağ vardır. Afyon Sandıklı ile sınırdır. Ne yazık ki Işıklı Gölünü besleyen kaynaklar Afyonlu bir bakanın insiyatifi ile Sandıklı tarafında bentler oluşturularak üzülerek söylüyorum bunu kesilmiştir. Bu sürecin sonunda ne olacak? Işıklı gölü kaynaklarının kesilmesi ile birlikte kurumaya yüz tutacaktır. Doğaya müdahale edildiği gibi, oradaki canlıların yaşam alanı gasp edilmekle birlikte, orada bulunan çiftçilerin tarlalarını sulama imkanları da ortadan kalkacaktır. Eğer yetkimiz ve imkanımız olsaydı, bu konuyu basına ve meclise taşıyıp gerekli adımları atarak bu yapılan işin önüne geçebilir ve durdurabilirdik. Bunu bölgesel bir milletvekili bölge için önemini vurgulamak açısından bunları söylüyorum.
24 Haziran’da nasıl bir netice beklediği sorusuna da yanıt veren Karaosmanoğlu, Öncelikle kaç milletvekili sonuca ulaşmadan önce, Denizli’yi karış karış geziyoruz. Sanayi sitesinden, tarlada çalışanlara, kıraathanelerdeki insanlardan sanayicilere her insanla konuşuyoruz. Sanayi sitesindeki vatandaşımdan kırsal kesimde yaşayan çiftçi vatandaşıma kadar herkesin mutlu olması lazım. Bu gün gübre fiyatının torbasının 125 lira olduğu Mazotun 6 liraya dayandığı ve hayvan yeminin 75 liraya dayandığı, tüpün 95 lira olduğu bir ortamda ekonomik refahtan, şaha kalkmaktan, hani birileri var ya ‘ekonomi şaha kalktı’ diyen, Ekonomi birileri için şaha kalkmış olabilir, ama tabanda halk ıstırap çekiyor. Ekonomik olarak bir dar boğazdayız, siyasi anlamda bir rahatlık var mı yok. Özgürlükler bağlamında bir rahatlık var mı yok. Uzun zamandır devam eden OHAL nedeniyle ülkemizin ve milletimizin itibarı sorgulanır hale getirilmiştir. Adalet ve hukukun olmadığı sorgulandığı, hatta en acısı seçim sonuçlarının sorgulandığı ve güvenliğinin tartışıldığı bir ülkede yaşıyoruz. O halde biz diğer toplumlara saygın bir devlet ve toplum olma fikrini dışarıya yansıtabiliriz? Bunun yolu demokrasiden geçer, Özgürlükten geçer, kucaklaşmadan geçer, toplumsal uzlaşıdan geçer. İşte mevcut durumda vatandaşımız mutlu değil. Huzurlu değil, birbirini kucaklayamıyor. Kutuplaşmış ötekileştirilmiş. Kardeşliğin, birliğin, partilerin değil, Tüm Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olduğu ve her şeyin parlamentoda tartışıldığı ve milletten kaçırılmadığı, onların hak ve menfaatlerinin orada göz önünde görüşüldüğü, refah ve mutluluğun herkesçe paylaşıldığı bir Türkiye’yi özlüyoruz. O nedenle görüyorum 24 Haziran’da değişim var. 24 Haziran sonrası Türkiye’ye yeni bir güneş doğacak. Açıkcası ben Cumhur İttifakı’nın milletvekili sayısını arttıracağını sanmıyorum. Bu noktada Millet İttifakı olarak Denizli’den 5 milletvekili çıkaracağımızı düşünüyorum’ diye konuştu.
24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2.tura kalıp kalmayacağının sorulması üzerine de Karaosmanoğlu, Bütün adaylar birinci turda kazanmayı arzuluyor. Bu konuda iddialılar. Biz de Cumhurbaşkanı adayımız Muharrem İnce’nin gerçekten toplumda da karşılık buldu. Biz de birinci turda kazanmasını arzuluyor. Ama hesapların tutmaması durumda ikinci tura kalması durumunda da kazanacağına inanıyorum. Ve toplumun büyük bir kısmının teveccühüyle, kucaklayan bir cumhurbaşkanını, Türkü okuyan, şiir söyleyen bir Cumhurbaşkanını ve çok saygı duyduğum Öğretmen bir Cumhurbaşkanını, seçerek toplum 25 Haziran’da yeni bir güne başlayacaktır.