CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Denizli’de her seçim dönemi ortaya atılan konut sözlerinin sonra unutulmaya yüz tuttuğunu belirterek “Şimdi de 50 bin konut vaadi geldi. Her seçimde konuşuluyor, sonra sözler tutulmuyor. Sanki tüm evleri Denizli’de yapacaklarmış gibi, sanki Denizli’ye sadece 882 tane değil de 50 bin evin tamamı yapılacakmış gibi bir hava estirmeye kalktılar. Emeklilerimizden dilekçe toplanıyor, sonuç yok. Denizlili kanmaz, aldanmaz. Millet İttifakı olarak farklı bir belediyecilik için geliyoruz” ifadesini kullandı.
“İktidar, her seçim döneminde sarıldığı “konut” sözüyle, Denizlili dar gelirli hemşehrimizin, emeklimizin ve işçimizin ağzına bir parmak bal çalıyor ama gerisi yılan hikayesine dönüyor, bir türlü sözünü tutamıyor.
Haziran 2015’te 25 bin konut vaadiyle oy toplamaya kalkanlar, seçim geçince aylarca sözlerini unuttular ve hiç gündeme getirmediler. Israrlı sorularımıza rağmen kaçamak cevaplar vermeye devam ettiler, çözüm getirmediler.
Daha sonra 18 bin konut sözü verildi, o da yılan hikayesine döndü. “Ha başladık, ha başlıyoruz” dediler, göstermelik adımlar atıldı ama verilen sayının altını dolduracak icraatlar maalesef yapılmadı.
Şimdi seçim gelirken yine bir oy telaşı sardı. Seçim yaklaştıkça iktidarın aklına sıva geliyor, 2 oda 1 salon geliyor, ancak çözüm getirilmiyor. Hayallerini gerçeğe dönüştürmeyi bekleyen işçi emeklilerimiz de konut istedikleri için, dilekçeler veriliyor ama yine umutların suya düşürüleceği görülüyor. “Dilekçeye imza atın, konut gelsin” dediler ama her seçim arefesinde aldatıldılar, aldatılmaya devam ediliyor.
Denizli’de önce 2281 konuttan bahsettiler, projelerle umut tacirliği yaptılar, şimdi de TOKİ eliyle 50 bin konut balonunu uçuruyorlar. Sanki tüm evleri Denizli’de yapacaklarmış gibi, sanki Denizli’ye sadece 882 tane değil de 50 bin evin tamamı yapılacakmış gibi bir hava estirmeye kalktılar.
Uçuk, hesapsız, sadece seçim dönemlerinde hayal tüccarlığı yapmak için ortaya atılan bu vaatler, Denizli’de iktidarın seçim kaybetme telaşıdır. Öncekilerin hesabı verilmeden yeni hayaller devreye sokuluyor.
Denizlili kanmaz, aldanmaz. 25 bin konuttan 18 bine, ondan 50 bine tırmanan, belediyeden TOKİ’ye kaydırılan projeler bir türlü tamamlanmıyorsa, sürekli halkımız oy uğruna kandırılıyorsa, Denizli’den bu iktidara sarı kartı gösterme zamanı gelmiştir, bu da 31 Mart’da gerçekleşecektir.
Bizim belediyecilik anlayışımız farklı… Millet İttifakı’nın belediyelerinde dar gelirli hemşehrimizin konut hayalleriyle dalga geçilmeyecek, barınma hakkı seçim malzemesi yapılamayacaktır. Engellisi, çocuğu, kadını, öğrencisi, dar gelirlisi ucuza barınma, kaliteli konutlarda zaman kaybetmeden oturma hakkına mazeretsiz, yalansız dolansız kavuşacaktır. Üreten, istihdam yaratan bir Denizli modelinde ulaşım ucuzlayacak, şehirde sosyal adalet sağlanacak, her bir konutun güneş enerjisi üretimi teşvik edilecektir, üretken belediyecilik yapılacaktır.
Millet İttifakı’nın belediyelerinde halkın ihtiyaçlarından kopuk projeler yerine; yaşam kalitesini geliştiren ve hemşehrilerimizin kendilerini mutlu hissetmelerini sağlayan projeler gerçekleştireceğiz.
Hemşehrimizin barınma sorununu, kaliteli konutlar ve yurtlar sağlayarak çözeceğiz. Üniversite öğrencileri başta olmak üzere, tüm öğrencilerin barınma ve beslenme sorunlarına çözüm için, belediyelerimizle öğrenci yurtları ve yemekhaneler kuracağız.
Halkımızın harcamaları üzerinde büyük yükler yaratmadan, kimseyi yerinden etmeden ve dışlamadan, kentlerimizi dönüştüreceğiz.
“Adil ve katılımcı bütçe” uygulaması ile; yoksul, çalışma olanaklarından yoksun, ayrımcılığa, şiddete maruz kalan insanlara, barınma, sığınma, meslek edindirme ve kent yaşamına katılım gibi destekler sunacağız.
Afet risklerini azaltmak için tüm tedbirleri alacağız. Kentsel dönüşüm projeleri, yeni rant alanları yaratmak için değil; afet riski azaltılmış, sağlıklı ve güvenli yerleşimler oluşturmak için uygulanacaktır. Kamusal mekanlarımızı oluşturan meydanlar, parklar ve sokaklar, kentlerdeki ortak zenginliğimizdir. Bunlar bir arada huzur içerisinde yaşamın kaynağıdır. Kamusal mekanlarımızı koruyacağız ve geliştireceğiz; buralarda yurttaşları ortaklaştıran sosyal ve kültürel tüm faaliyetleri teşvik edeceğiz. Kırsal alanlarımızı oluşturan ormanlar, havzalar, tarım toprakları ve meralar gelecek kuşaklara devredeceğimiz ortak zenginliğimizdir. Kırsal alanlarımızı kentleşme baskısından kurtaracağız.”