Denizli Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı İl Başkanı Yasin Yolcu, Irak’ta yapılacak olan referandum öncesi sert açıklamalarda bulundu.
Yolcu açıklamasından ”Bilindiği üzere Kuzey Irakta bölgesel Kürt yönetimi tarafından sözde bağımsızlık referandumu yapılmak isteniyor.
Türk milletinin ecdat dan miras haklarının bulunduğu Orta doğu coğrafyasında 100 yıl önce cetvelle çizilen haritalara, bugün başka bir boyut kazandırılarak daha önce temelleri atılan büyük Orta doğu projesinin provası Türkmen yurtlarında denenmeye devam ediyor. Orta doğu coğrafyasında Petrolün kıymetlenişinden bu tarafa hak iddia eden emperyalist odaklar Türk varlığını bu coğrafyadan silmek ve Türkiye’nin bu coğrafyayla binlerce yıldır var olan organik bağını kesmek teşebbüsündedir. Bugün bu planın içerisine sözde bağımsızlık referandumuyla bin yıllık kadim Türk şehri Kerkük’te dahil edilmeye çalışılmaktadır. Bizim Kerkük ile bağlarımız Anadolu’yu vatan kıldığımız yıllardan çok daha önceye dayanmaktadır.
Hatırlatmak gerekirse 674 tarihinde Irak a ayak basarak Kerkük’le tanışan Türk milleti 1055 de Tuğrul beyin Bağdat’a girmesiyle bu coğrafyayı Türkleştirmeye başlamıştır. Kerkük Anadolu’nun kapısını Türklere açan Malazgirt ten de önce açarak Türklere ev sahipliği yapmış kadim bir Türkmen şehridir. ve Allah’ın izniyle de ilelebet öyle kalacaktır. Kıymetli basın mensupları değerli hemşehrilerimiz, Bir damla petrolü oluk oluk akacak insan kanından daha değerli gören emperyalist odaklar ve onların Türk yurtlarındaki maşaları bu sözde bağımsızlık referandumuyla yeni bir terör devletinin temellerini atmaya ve Türkmen kardeşlerimiz başta olmak üzere kuzey ırakta yasayan halkın tamamına ait olan petrol rezervinin üzerine oturmaya çalışmaktadır. Açıkça görülmektedir ki bu referandum Irakta yaşayan hiçbir etnik grubun menfaatine değildir. Bu referandumun amacı kandan beslenen menfaat devşiren Türk ve Müslüman düşmanı küresel devletlerin ekmeğine yağ sürmek büyük Orta doğu projesi kapsamında büyük İsrail ve büyük Ermenistan ütopyalarının gerçekleşmesini sağlamaktır. Açıkça görülmektedir ki bu referandum Türkiye Cumhuriyetinin toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına karşı büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Irak anayasasının amir hükümleri tanınmadan ve uluslar arası hukukun öne sürdüğü haklar çiğnenerek yapılan bu rezalete karşı Türkmen kardeşlerimizin koyduğu kararlılık ve cesaretin aynısını Türk milleti de topyekün göstermek zorundadır. Devletimiz acilen somut adımlar atarak sözde yapılacak bağımsızlık referandumunu kesinlikle tanımadığını tüm dünyaya açıkça ilan etmelidir. Irak Türkmen cephesine ve bölgedeki Türkmen kardeşlerimize her türlü desteği vermelidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi iktidarı ve muhalefeti ile bu meseleyle alakalı tek ses olup tepkisini dile getirmelidir. Türkmen yurtları asla kaderine terk edilmemeli, Orada yasayan her Türkmen kardeşimizin Çanakkale de İstiklalimiz uğruna çarpışan kahramanlarımızdan hiç bir farkı olmadığı bilinmelidir. Devletimiz bu oldu bittiyi kabul etmemeli ve Barzani köpeğini yi Diyarbakır da yargılayıp Habur da asacak iradeyi ortaya koymalıdır. Daha düne kadar askerlerimizde görüşmek için sınır kapılarımızda yatan bizim verdiğimiz kırmızı pasaportlarla dünyadan muhatap bulanlar Amerikan postallarına yüz sürdükten sonra Türk devlerine kabadayılık yapma cüretinde bulunuyorlar.
Ey Barzani unutma ki Kerkük için ölmeye hazır milyonlarca vatan evladı var. Bizler vatan uğruna can vermeyi şeref bilmiş bir ecdadın torunlarıyız. Senin gibi vatansız bayraksız ve de şerefsiz değiliz. Bizler Alperen Ocakları Müntesipleri olarak, Kerkükte yapılması planlanan bu rezaletin karşısında tıpkı Türkmen kardeşlerimiz gibi harekete geçerek bin yıllık Türkmen yurtlarının teslim edilmeyeceğini ve bu topraklardaki Türk kimliğinin korunması mücadelesine canımız pahasına katılacağımızı ifade ediyoruz. Her kim Ay yıldızlı gök bayrağımızı Kerkük semalarından indirip kendi paçavrasını asmaya kalkarsa karşısında Alperenleri ve aziz Türk milletini bulacağını da tüm cihana haykırıyoruz. Unutmamalıyız ki Kerkük’ten taviz vermek Türkiye den Azerbaycan dan Türkmenistan dan Kırımdan vazgeçmektir. Kerkük’ten taviz vermek, Diyarbakır’ı, Sivas’ı, Ankara’yı düşmana teslim etmektir. Kerkük meselesi ne bir parti meselesi, ne de kuru bir hakimiyet mücadelesidir, Kerkük meselesi milli güvenliğimizin mihenk taşı, tüm dünyadaki Türk milletinin var olma kavgasıdır. Öte yandan , Kerkük için ölümü göze aldığını söyleyip, bu referandumu fiiliyata dökeceğini zannedenlere Kerkük’ü mezar etmek de boynumuzun borcudur. Nasıl ki şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu dün Bosna’da, Kosova’da, Azerbaycan’da, Çeçenistan’da siperlerdeydi, biz de bugün Kerkük için şehit olmayı, siperlere atılmayı şeref biliriz. Kimse Kerkük ve Türkmeneli üzerinde hayaller kurmasın, bu büyük Türk milleti sizin hayallerinizi kabusa çevirmeyi de çok iyi bilir. Ve son olarak bir kez daha haykırıyoruz, Ey Barzani, Türk Milleti Mazluma Yunus olduğu gibi Zalime de Yavuzdur.” dedi.