enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5907
EURO
36,3519
ALTIN
2.938,58
BIST
9.658,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Denizli
Çok Bulutlu
10°C
Denizli
10°C
Çok Bulutlu
Salı Açık
13°C
Çarşamba Açık
14°C
Perşembe Açık
16°C
Cuma Hafif Yağmurlu
18°C

Doç. Dr. Tuğba Sarı, Delta Varyantını etkilerini ve tedavisini anlattı

Doç. Dr. Tuğba Sarı, Delta Varyantını etkilerini ve tedavisini anlattı
30.07.2021
A+
A-

Varyantlar virüsün genetik yapısında meydana gelen değişimler sonucunda ortaya çıktığını belirten Sarı;. Varyantların ortaya çıkması için virüsün insanlar arasında hızla yayılıp hastalık yapması gerekmektedir. Virüste meydana gelen bu değişiklikler bazen virüse herhangi bir avantaj sağlamayabilir ve virüs ortadan kaybolabilir. Ancak bazı değişiklikler virüse avantaj sağlar ve daha kolay bulaşabilme ve bağışıklık yanıtından kaçabilme özelliği kazandırır. Daha bulaşıcı olma özelliği, bulaşı önlemeye yönelik olan halk sağlığı önlemlerindeki gevşeme, yaz aylarında artan sosyalleşme ve aşılama oranlarının istenilen düzeylerde olmaması nedeniyle, ilk kez Hindistan’da görüldüğü için Hint varyantı olarak adlandırılan delta varyantı (B.1.617.2) şu ana kadar ülkemizin de içinde bulunduğu 124 ülkede görülmüştür.”dedi.

Sarı:“İlk ortaya çıkan Wuhan virüsüne göre daha bulaşıcı özelliği olan ve İngiltere’de ortaya çıkan alfa varyantı (B1.1.7) Wuhan virüsünü ortadan kaldırmıştır. Şimdide alfa varyantından (B1.1.7) iki kat daha bulaşıcı özelliği olan delta varyantı (B.1.617.2), baskın virüs haline gelmektedir. Haziran ayında ECDC, Delta varyantının (B.1.617.2) Ağustos ayı sonuna kadar Avrupa Birliği’ndeki Covid-19 vakalarının yaklaşık %90’ını oluşturacağı konusunda uyarmış ve “aşı sunumunda çok yüksek bir hızda ilerlemenin” önemini vurgulamıştır.”ifadelerini kullandı.

DELTA VARYANTI DAHA HIZLI BULAŞMAKTADIR

Virüsün bulaşıcılığına dikkat çeken Sarı:“Normalde virüs bulaşı için 20 dakika temas gerekirken, Delta varyantı (B.1.617.2) ile ilgili yapılan çalışmalarda 3 ila 5 dakika içinde kişilere kolayca bulaşabildiği yönünde bilgiler bulunmaktadır. Delta varyantı (B.1.617.2) ile hastalanan kişilerin daha ağır klinik seyirli ya da daha ölümcül olduğunu gösteren veri bulunmamaktadır. Klinik bulgular için burun akıntısı, baş ağrısı, boğaz ağrısı, ateş gibi belirtilerin daha ön planda olduğu tat/koku kaybı ve öksürük gibi belirtilerin ise daha az görüldüğü bildiriliştir. Delta varyantının (B.1.617.2) daha hızlı bulaşabilme özelliğinin yanı sıra antikorlardan da kaçabilme ve aşı yanıtını olumsuz etkileme özelliği de bulunmaktadır. Yapılan çalışmalarda Delta varyantı (B.1.617.2) için Pfizer-BioNtech aşı etkinliğinin 2,5 kat, Oxford-Astra Zeneca aşı etkinliğinin 4,3 kat daha az olduğunu gösterilmiştir. Ayrıca delta varyantına karşı korunmak için muhakkak çift doz aşılanma gerekliliği çalışmalarla ortaya konulmuştur.”şeklinde konuştu.

ASTRAZENACA YÜZDE 10 ETKİLİ

Araştırmaları aktaran Sarı:“B.1.617.2.1 veya AY.1 – Delta Plus olarak adlandırılmaktadır ve ilk kez Hindistan’da Şubat ayında tespit edilen Delta varyantının bir versiyonudur ve delta varyantının üzerinde mutasyon biriktirmiş halidir. Daha önce Güney Afrika varyantı olarak adlandırılan Beta varyantında (B1.351) görülen K417N isimli spike proteinin mutasyonuna sahiptir. Delta plusın diğer varyantlara göre daha bulaşıcı olup olmadığı araştırılmaktadır. Bu varyantın önemi Güney Afrika varyantının (B.1.351) özelliği olan aşılarla ya da geçirilerek kazanılan antikorlardan daha az etkilenmesidir. Örneğin Oxford-AstraZeneca aşısının bu varyant için sadece %10 etkili olduğu bulunmuştur. Ayrıca tedavide kullanılan monoklonal antikor karışımlarının da etkinliğini azalttığı bilinmektedir.”dedi.

Sarı sözlerini;“Ülkemizde vaka sayılarında artışların takibine göre önlemler alınmaktadır. İki doz aşı olmuş ve üzerinden 14 gün geçen kişilerde veya iki doz sinovac ve bir doz biontech sonrası 14 gün geçtikten sonra virüse karşı korunma başlamaktadır. Ancak yine de maske mesafe, hijyen ve havalandırmaya dikkat etmek gerekmektedir. Ülkemizde iki doz sinovac sonrası bir doz biontech aşısı yapılanlarda koruyucu antikor düzeylerinin durumunu araştıran çalışmalar halen devam etmektedir. Özet olarak, aşılanma ile bu virüsün önünü kesemezsek maalesef mevcut aşıların dahi koruyucu olmadığı, daha büyük mutasyonlarla karşılaşma riskimiz bulunmaktadır. Kontrolden çıkan daha ciddi, daha ölümcül mutasyonlarla karşı karşıya kalmamak için aşılı dahi olsak ta maske, mesafe, hijyen, havalandırma ve temas süresini kısa tutma gibi önlemlere çok daha özen göstermeli ve muhakkak aşı dozlarımızı tamamlamamız gerekmektedir.”diyerek sonlandırdı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.