Denizli’nin yetiştirdiği önemli şahsiyetlerden Hasan Erçelebi ile bir röportaj gerçekleştirdik. DSP Genel Başkan Yardımcısı ile iki bölüm halinde gerçekleştirdiğimiz röportajın ilk bölümünde bir dokumacı olarak başladığı hayat mücadelesinde eğitim, siyaset ve hukuk alanındaki çalışmalarını anlattı.
DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Erçelebi ile gerçekleştirdiğimiz röportajın ilk bölümü;
Eğitimci, siyasetçi ve hukukçu Hasan Erçelebi kimdir?
Bu saymış olduğunuz kimliklere bir kimlik daha ekleyerek başlamak isterim. Ben Denizli Tavas ilçesi Kızılcabölük doğumluyum. Bizim köyümüzde çocuklar dünyaya dokumacı olarak gelirler. Bizim oyuncaklarımız dokuma tezgahlarının parçalarıdır. Daha sonra diğer meslekleri öğreniriz. Ben de Kızılcabölük’te doğdum, büyüdüm. Kızılcabölük Cumhuriyet İlkokulu’ndan mezun oldum. Daha sonra Denizli Merkez Ortaokulu ve Denizli Lisesi’nde öğrencilik yaptım. Bu yıllarda ailemle dokuma işçiliği yaptım. Ben emeğin en yüce değer olduğunu kitaplardan okumadım, bizzat yaşayarak öğrendim. Benim solda siyaset yapmamın sebebi de budur. Dokumacıların üzerine güneş doğmaz derler. 16 saat çalışırdık. Ankara Üniversitesi’ni bitirdim. Yüksek lisans ve doktora yaptım. Doktora tezim Türkiye’de köy enstitülerinin çağdaş eğitime katkıları idi. Bu konuda dünyada tez yazan 2 kişiden biriyim.
Eğitim hayatınızı anlatır mısınız? PAÜ’de KYK’nın yapılması hikayesini anlatır mısınız?
Eğitimci kimliğime gelecek olursak Pamukkale Üniversitesi’nin kurucu üyelerindeyim. Öğretim üyeliği ve genel sekreterlik yaptım. 1984 yılında Denizli’ye atanmıştım. 1999 yılına kadar burada çalıştım. Burada çalışmak benim için büyük zevkti. PAÜ’de çalışırken sabah 6:30’da okula giderdim, gece 23:00’da gelirdim. Bazı dostlar ‘üniversitenin tapusunu sana mı geçirecekler’ diye espri yaparlardı ama ben büyük bir zevkle çalışırdım. Hiç yıllık izin kullanmadım, sevk kağıdım yoktu. Şuanda öğrencilerimizin kaldığı yurdun da ben de anısı vardır. 1999 yılında rahmetli Bülent Ecevit’in davetiyle milletvekili olduktan sonra iktidardık. O yıllarda Kredi Yurtlar Kurumu’nu(KYK) kapatmak istiyorlardı. Ben buna tek başıma komisyonda karşı gelerek engelledim. O dönemin KYK Genel Müdürü bana ‘bizi bitireceklerdi, sağolun ne istersiniz?’ dedi. Ben de PAÜ için bir yurt istedim. Buraya o dönem için muhteşem bir yurt yapıldı. O dönemde gençler aralarında yurt için Hilton’da kalıyorum diyorlardı. Yüzme havuzu olan tek yurttu.
Avukat olmaya nasıl karar verdiniz?
Ben öğrencilerime ’Eğitim yaşam boyu sürer’ derdim. Ben 5 defa üniversite sınavına girdim. Her seferinde bir okul kazandım. 1973 yılında İzmir İktisat Fakültesi’ni, 1974’te Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi sonra orada okurken Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazandım. O yıllarda sağ-sol çatışmalarından solcuları Erzurum’a sokmuyorlardı. Ben ona gidemedim. Yine okurken Konya Selçuk Üniversitesi Makine Mühendisliği’ni kazandım oraya gitmedim. Ankara’da son yılımda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanıp kaydımı yaptırdım. Bu arada benim tayinim Denizli’ye çıktı. Hukuk fakültesine devam edemedim. Yüksek lisansımı bitirdim. PAÜ’ye geçince de doktoramı yaptım. Yıllar geçti.
2012 yılında televizyon seyrederken alt yazı gördüm. Af çıkmış. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi sekreterliğini aradım. Okula dönmek istediğimi belirttim. 2012 yılında hukuk fakültesine başladım. 4 yılda iyi bir not ortalaması ile mezun oldum. Ankara’da iyi bir yerde staj yaptım. Son 3 yıldır Ankara’da avukatlık büromuzda çalışıyorum. Ben yaptığım her şeyi zevk alarak yapıyorum. Zevk almadığım gün bırakıyorum. Zevk almadığınızda yaptığınız işten hayır gelmiyor.
Demokratik Sol Parti(DSP) milletvekilliği yapmış ve partinin Parlamento ve Hükümetle İlişkiler’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Erçelebi ile Türkiye siyasetine sohbetimiz ilerleyen günlerde sizlerle olacak.
RÖPORTAJ:ORAL CAN TATAR
